Sparta, Arkaik ve Klasik dönemler boyunca en önemli Yunan şehir devletlerinden biri oldu ve askeri yetenekleri ile bilindi. Kendine özgü kırmızı pelerinleri, uzun saçları ve lambda süslemeli kalkanlarıyla, iyi eğitimli Spartalı hoplitler MÖ 5. yüzyılın başlarında Termopylae ve Plataea gibi önemli muharebelerde Yunanistan'ın en iyi ve en çok korkulan savaşçıları oldular. Sparta, Atina ve Korint gibi diğer büyük Yunan şehirleriyle sürekli rekabet içinde kaldı ve iki uzun süreli savaşa girdi: MÖ 5. yüzyılın ortasından sonuna kadar süren Peloponez Savaşı ve 4. yüzyılın başındaki Korint Savaşları.
Sparta iki kral tarafından yönetilir ve krallar Zeus'un rahipleri kabul edilirdi. Çocuklara temel matematik ve müzik eğitimi verilir ve daha çok birer savaşçı olarak yetiştirilirdi. Kadınların egzersiz yapması önemliydi, böylece doğumda hayatta kalma şansları artar ve de güçlü çocuklar doğururlardı.
Sparta ve Bölgesel Hakimiyeti
Sparta, güneydoğu Peloponez'de Laconia'nın verimli Eurotas vadisinde bulunuyordu. Bölge ilk olarak Neolitik dönemde iskan edilmiş ve Tunç Çağı'nda önemli bir yerleşim yeri olmuştu. Bununla birlikte arkeolojik kanıtlar Sparta'nın MÖ 10. yüzyılda kurulan yeni bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor.
MÖ 8. yüzyılda Sparta'nın geniş nüfusu artık daha verimli topraklara ihtiyaç duyuyordu, bu yüzden komşuları Messenialıların bereketli topraklarını ele geçirmeye karar verdiler. Sonuç kaçınılmaz halde savaştı. Birinci Messinya Savaşı, MÖ 700-680 veya 690-670 yılları arasında yapıldı. Yirmi yıllık savaşın sonunda Messinyalılar özgürlüğünü kaybetti ve Spartalıların tarım işçisi oldu. O andan itibaren Messenialı olanlara helot denildi. Bu savaşlar Sparta'nın toprağını 8.500 km2'ye çıkardı ve Yunanistan'ın en büyük şehir devleti yaptı.
Spartalılar ilk dönemlerinde komşularının zengin topraklarını ele geçirdiler ve onları zorla işçi haline getirdiler. Helotlar daima isyan etmek için fırsat kaladı ve zamanı geldiğinde etti ancak büyük nüfus farklılığına rağmen mücadeleyi yine Spartalılar kazandı.
Köle benzeri helotlar daha sonra Spartalı derebeylerine isyan ettiler ancak o zamana kadar Sparta düşük nüfus sorununu çözmüştü. Yine de her 10 helota bir Spartalı düşüyordu ancak MÖ 640'daki bu İkinci Messinya Savaşı'nı da Sparta kazandı. Spartalılar hala helotların kendileri için çalışmasını istediğinden Spartalı derebeylerin helotları kontrol altında tutacak yeni bir yönteme ihtiyacı vardı: Sparta'nın gizli servisi Krypteia böyle doğdu.
Spartalılarda Askeri Eğitim
Sparta'da çocuklar 7 yaşında annelerin terk eder ve sonraki 13 yıl boyunca diğer Spartalı erkeklerle birlikte kışlada yaşardı. Sürekli gözetim altındaydılar. Eğer gardiyan grubun başından ayrılacaksa yetkisini tesadüfen orada olan bir vatandaşa verir ve herhangi bir kuralın çiğnenmesi durumunda çocuklar sertçe cezalandırılırdı. Bu hareket Spartalı çocukların ve erkeklerin yöneticilerine her şeyin üstünde saygı göstermesini sağladı. Her birey 60 yaşına kadar asker olarak hizmet ederdi. Yapılı olmak önemliydi. Şişmanlayanlar ya da çelimsiz kalanların vatandaşlık hakları kısıtlanırdı.
Sparta'daki devlet kontrollü eğitime agoge denilir ve amaç okuryazarlık aşılamak değil, gençlere zindelik, itaat ve cesaret kazandırmaktır. Erkek çocuklar hayatta kalma becerileri kazanırdı. Buna ihtiyaç duydukları şeyleri yakalanmadan çalmak ve helotları nasıl öldüreceklerini öğrenmek dahildi. Zayıf olanların elenmesi için, doğumda cılız görünen çocuklar dağ eteğine bırakılırdı. Çocuklara yetersiz yiyecek ve giyecekle yaşaması öğretilirdi.
12 yaşından sonra artık iç çamaşırı giyilmeye izin verilmez, bunun yerine tüm yıl tek bir kumaş parçasıyla idare ederlerdi. Spartalı çocukların banyo yapmasına veya yaraya merhem sürmesine yılda birkaç gün izin verilirdi böylece vücutları sert ve kuru kalırdı. Bir arada uyuyan gençler Eurotas nehrinin kıyılarından elleriyle sazlık topar ve kendi yataklarını yapardı. Sazlık kırıldığında bıçak gibi keskin olurdu. Kış geldiğinde karahindiba benzeri bir bitki olan şeytanarabası yatağa serpilir ve böylece biraz sıcak kalınırdı.
Çıplak ayakla yapılan yarışlar ve güreşe ek olarak iki takımın birbirini iterek, tekmeleyerek, ısırarak ve gözünü oyarak adadan atmaya çalıştığı özellikle acımasız yarışmalar vardı. Gençler şişman olmamaları için yetersiz beslenirdi ve bu da onları çalmaya iterdi.
İlae denilen 60'lı gruplara ayrılan çocuklar akşam yemeğinden sonra savaş, tarih ve ahlak şarkıları söyler ya da ustaları eiren onları sorgular ve hafıza, mantık ve özlü konuşma yeteneklerini geliştirirdi.
Spartalılar hayatları boyunca ailelerinden ayrı yaşadı. Yetişkin erkekler eşleriyle yaşamaz, yemeklerini sisitia denilen ortak gruplarda yerdi. Evlilik neredeyse bir tür oyalanmaydı. Kadınlar sadakati bir noktaya kadar önemserdi. Her Spartalı erkek gruba önceden belirlenmiş oranda erzak katkısı yapmalıydı. Başarısız olanlar sisitia'dan atılır ve ikinci sınıf vatandaş olarak bazı vatandaşlık hakları alınırdı. Tevazu ve itaat Sparta'nın ayrılmaz bir bütünüydü.
Dolayısıyla tüm Spartalılar 7 yaşından itibaren eğitilmeye başlanmış askerlerdir. Eğitimi devlet üstlenir ve yapılan fiziksel egzersize savaş dansı, yüzme, atma sürme ve top oyunları dahildir. Gençleri "çocuk çobanı" anlamına gelen paidonomos denetlerdi. Bir Spartalı 20 yaşına geldiğinde orduya ve sisitia olarak bilinen sosyal yemek kulüplerine katılırdı. Bir Spartalının tüm vatandaşlık haklarına sahip olması için doğuştan Spartalı, eğitim almış, sisitia'ya üye ve 30 yaşına gelmiş olması gerekirdi.
Sparta Gizli Servisi: Krypteia
Spartalılar cesur bir gruptu ancak kendi insanına karşı pek nazik değildi. Kanunu ihlal eden gençler acımasızca cezalandırılırdı. Ancak gençlerin toplumdaki yeri de önemliydi. Üstlendikleri görevlerden biri gizli servis olan Krypteia için çalışmaktı.
Antik kaynaklara göre Kripteia'nın uygulamaları son derece gaddardı. Üyeleri sertlik, zeka ve beceriklilik gibi unsurlara göre seçilirdi. Platon'un Yasalar kitabında anlattığı gibi Spartalı gençlerin, dayak şeklinde "acıya dayanıklılık eğitimi" alması yaygındı ancak Kripteia'daki eğitim bundan çok daha ileriydi. Platon buna "olağanüstü derecede ağır" dedi. Spartalılar kripteia ile gençlerini birer yıkım makinesine dönüştürüyordu.
Kripteia'nın Sparta'nın kanun koyucusu Likurgus'un yasalarıyla hayata geçtiği düşünülür. Tarihçi Plutarhos'a göre onun yasaları "yiğitliği yaymada etkili, ancak doğruluk üretmede kusurlu"ydu.
Ancak krypteia zamanla bir çeşit ileri seviye kuvvet antrenmanından gizli bir gerilla gücüne dönüştü. Grubun Sparta ordusunun içinde de temsil edildiği görülüyor. Plutarkhos'un Cleomenes eserinde Demokles adlı bir adam "gizli servis birliğinin komutanı" olarak geçer. Ancak Demokles rüşvet alarak düşmana karşı milletine ihanet etmiştir ve temsil ettiği kişiler bundan daha da kötüdür.
Krypteia örgütü Sparta ordusundaki sıradan hoplitlere doğrudan muhalefet etti. Sanki kurulma şeklinde böyle bir amaç düşünülmüş gibidir. Hoplitler organize olur, falanks düzeninde savaşır ve ekip olarak çalışırdı. Bunun aksine Kripteia gizlice savaşır, düzensiz gruplar halinde hareket eder ve Sparta'dan uzaktaki sınır bölgesinde görev alır ve yaşardı.
Sparta Kadınları
Spartalı kadınlar diğer Yunan şehirlerinden daha gönençliydi. Ölen erkeklerinden toprak miras alan kadınlar toplumun en zenginleri oldular ve bir noktada tüm Sparta'nın %40'ına sahip hale geldiler. Sparta toplumunda sarhoş olmak hoş karşılanmamasına rağmen kadınlar şarap içerdi. Aynı zamanda güreş veya gülle atmayı ele alan çeşitli atletizm yarışmalarına katılırlardı (erkekler gibi çıplak olarak).
Sparta'nın Çöküşü
Sparta MÖ 371'de Tebailer ile Leuctra Muharebesi'ne girdi ve burada feci bir yenilgiye uğradı. Tebai şehir devletinin generali Epaminondas ertesi yıl Sparta topraklarına bir sefer düzenledi. Burada aldığı zaferle yüzyıllardır Spartalıların kölesi olmuş Messinyalı Helotları özgürlüğüne kavuşturdu. Spartalılar artık eski tehditkar gücüne sahip değildi ancak derhal yıkılmadı ve birkaç yıl daha var oldu.
MÖ 3. yüzyılda Makedonya akınlarına meydan okudular. MÖ 272'de Pirus tarafından kuşatıldılar ve bir daha eski ihtişamlarını kazanamadılar. Sparta MÖ 195'de Akha Birliği'ne katılmak zorunda kaldı. Roma kontrolündeki Sparta'nın MÖ 147'de birlikten ayrılmasına izin verildi ve ardından Akha Savaşı başlatıldı. Bununla birlikte Roma'nın özgür bir şehri olarak Sparta için işler bir süre iyiye gitti ve şehir Romalılarla iyi ilişkiler kurdu ancak MS 396'da Vizigot kralı Alarik şehri yağmaladı ve Sparta için son geldi.
Günümüzdeki Sparta şehri 1834'te Yunanistan kralı Otto (1815-67) tarafından antik Sparta'nın bulunduğu bölgeye inşa edilmiştir.
Mitolojide Sparta
Yunan mitolojisinde Sparta kentinin kurucusu Zeus'un oğlu Lacedaemon'du ve adını bölgeye verirken karısının adını şehre verdi. Sparta aynı zamanda Truva Savaşı'na katılan Yunan kuvvetlerin önemli bir üyesiydi. Nitekim, Spartalı kral Menelaus, karısı Helen'in Truva prensi Paris tarafından kaçırılmasının ardından bir savaş başlattı. Hikayeye göre Paris içlerinde Athena ve Hera'nın olduğu bir güzellik yarışmasında tanrıça Afrodit'i seçince Helen ona Afrodit tarafından ödül olarak sunuldu. Helen'in Yunanistan'daki en güzel kadın olduğu söyleniyordu ve Spartalı kadınlar sadece güzel görünümleriyle değil aynı zamanda bağımsızlık ruhuyla bilinen insanlardı.