Ateş, dünyadaki en önemli güçlerden biri. Ateşin insanlar tarafından kullanılması uzun zamandır bizi diğer hayvanlardan ayıran tanımlayıcı zeka oldu. Ateşin insan tarafından keşfedilmesinin ve kullanılmasının kesin zamanı hala araştırma konusu. Bununla birlikte şu iki soru ilgi çekicidir: Dünya'da ateş ilk ne zaman ortaya çıktı ve ilk insanlar ateşi ne yolla deneyimledi: İlki en az 420 milyon yıla ve ikincisi yıldırımlara işaret eder.
Dünya'da Ateşin Ortaya Çıkışı
Ateş için üç ana bileşene ihtiyaç var: Yanan bir madde, oksijen; sonuçta yanma ısı ve ışık oluşturan bir oksidasyondur ve ateşi başlatacak sıcaklık yani ateşleme kaynağı. Bitkilerin olmadığı çorak bir Dünya'da ateşin olmasını bekleyemezsiniz. Dahası, bitkiler atmosferdeki oksijen düzeyi yaklaşık %15'e ulaşana dek yanmaz. (Bugün %21 düzeyinde.) Bu yüzden insanlar ortaya çıkmadan önce Dünya'daki ana ateş kaynağı yıldırımlar oldu.
Ateşin varlığına dair fosil kanıtlar genelde kömürden gelir. Kömür kısmen yanmış bitki materyalidir. Dünya'da kaydedilen en eski ateş yaklaşık 420 milyon yıl önce, Silüriyen Dönemi'nin sonunda oluşmuş kayalardaki kömür parçalarından tespit edildi. Bitkiler bu noktada karaya yayılmıştı ancak atmosferik oksijen düzeyindeki dalgalanmalara göre ilk geniş orman yangınları bundan daha sonra, 345 milyon yıl önceki Karbonifer Dönemi'nde başladı.
Dünya tarihinde atmosferdeki oksijen düzeyinin günümüzden yüksek olduğu dönemlerin olduğu biliniyor. Bu zamanlarda daha sık ve daha yüksek ısılı yangınlar oluştu. Bu sık yangınlardan biri dinozorların Dünya'da hüküm sürdüğü ve çiçekli bitkilerin ilk kez ortaya çıktığı Kretase Dönemi'nin sonraki yıllarında gerçekleşti. Araştırmalara göre bazı çam, okaliptüs ve protea gibi ateşe iyi adapte olmuş veya üremek için ateşe ihtiyaç duyan birçok bitki ilk olarak bu zamanda yaklaşık 90 milyon yıl önce ortaya çıktı.
İnsanın Ateşle Tanışması
Yaklaşık 7 milyon yıl önce Afrika savanlarındaki ot ve otlakların yayılmaya başlaması yalnızca çevre üzerinde değil, hayvanlar üzerinde de büyük etki yarattı. Savan düzenli yangına ihtiyaç duyar ve aksi takdirde çalılığa ve ormana dönüşecektir. Bu yönüyle, savanlarda yaşayan ilk insanlar ateşle oldukça sık karşılaştılar ve "ateşin keşfi" ile muhtemelen onu takip edip, gözlemleyip, deneyimlemeye başladılar. Arkada kalan ölü hayvan ve bitki fosillerini toplayıp, yangından kaçan hayvanları pusuya düşürerek avladılar.
Tahminlere göre insanın ateşle etkileşiminin bu ilk aşaması Afrika'da en erken 1,5 milyon yıl önce Taş Devri'nde gerçekleşti. Bu dönemde yaşamış Homo erectus yavaş yanan gübreyi ateşe atmanın onu daha uzun süre yaktığını kısa zamanda bulmuş olabilir. Ateş yalnızca geceleri ışık ve sıcaklık için değil, aynı zamanda yırtıcı hayvanları korkutmak için de yararlı oldu ve duman böcekleri uzak tuttu. Ateşi "sürdürme" yeteneği yalnız insanlar tarafından bulunmuş yeni bir başarıydı (ve öyle kaldı).
İnsanın Ateş Yakmaya Başlaması
Antik ocakları tanımlamak her zaman kolay olmadığından insanın ateşi en erken ne zaman düzenli kullandığını bulmak zordur. Ancak Güney Afrika'da Kuzey Kap Eyaleti'ndeki Wonderwerk Mağarası'ndaki 1 milyon yıldan eski alanlarda insanın ateş yaktığına dair bulgular var. İçinde ocağa rastlanan bu alanda bir odun külünün mikroskobik izleri görülür. Dahası yanmış bir kemik ve bitki kalıntıları vardır. Kanıtlar mağaranın oldukça derininde olduğundan yangının ulaşma şansı azdır.
İnsanın ateş yakmayı öğrendiğinin bir başka açık kanıtı İsrail'de bir ırmak geçidinde bulunan ve 800.000 yıl önceye tarihlenen ocaklar, çakmak taşları ve yanmış odun parçalarından geliyor. Diğer yandan 400.000 yıl itibariyle Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya'da ateş kullanımına dair kanıtlar bollaşır. İsrail'deki Qesem Mağarası'nda 400.000 ila 300.000 yıl öncesine tarihlenen tek bir ocağın sürekli kullanılmış olduğu görülür ve et pişirme belirtileri vardır.
Ateş yakmak için çakmaktaşı kullanımının 400.000 yıl öncesine uzandığı düşünülüyor ancak şimdiye dek 40.000 yıllık somut kanıtlara rastlandı.
Wonderwerk, insanın ateşi bulmasının en uzak tarihli kanıtı olsa da teorilere göre insanın ateş yakması 2 milyon yıl önceye uzanmalı: İnsanın atalarından Homo erectus bu dönemde küçülmüş ve muhtemel nedeni pişirme gibi bir şeyin sindirimi kolaylaştırmış olmasıdır. Aynı dönemde beyni büyümüştür ve bu işlem yüksek enerji ister. Böylesine bir enerji yükselişini ancak eti ve sebzeyi pişirerek alabilirsiniz. Bu teorik yaklaşımla, Kenya'daki Koobi Fora'da 1,6 milyon yıl öncesine uzanan yanmış kemikler ve yapay nesneler bulundu. Tüm küller belirli bir yere yığılmıştı.
Ateşin Keşfinin Etkileri
İnsanın ateşle tanışması ve onu kontrolü, evrimi üzerinde büyük etkilere sahip oldu. İnsanların yaşam süresini uzattı, onlara toplanıp sosyalleşecek ve dil geliştirecek bir yer verdi. Giysinin icadıyla insanın daha soğuk iklimlere göç ederek farklılaşmasını sağladı. Ateş karmaşık bir şey olduğundan insanların biliş düzeyini de artırdı. Yemek pişirmenin keşfi beslenme seçeneklerini genişletti ve beynin gelişmesine katkıda bulundu.
Ateşin keşfinin kesin tarihini bilmenin zorluğu, insanın ateşi bulmasının uzun zaman diliminde gerçekleşen karmaşık bir süreç olduğunu gösteriyor.
İnsanların ateşi düzenli ve yaygın biçimde kullanmaya ve kontrol etmeye başladığı üçüncü aşama yalnızca 7.000 yıl önce başladı. Ateş, bir arazinin tarıma hazırlanmasında ve hatta savaşırken kullanılmış olabilir.
Bununla birlikte dönemin yangınları insan ateşinden değil iklimden kaynaklandı. Bugün ateşe hiç olmadığı kadar hakimiz ancak doğa pek öyle düşünmüyor. Avustralya'da Gamba otu ve Kuzey Amerika'da püsküllü ot gibi yerel olmayan otların yayılması, ısınan iklimle birlikte orman yangınlarının boyutunu ve sıklığını artırmıştır. Ateş en az 420 milyon yıldır Dünya'nın bir parçası ve görünüşe göre biz gittikten sonra da öyle olmaya devam edecek.