Makedon III. Aleksandros veya Büyük İskender MÖ 334'te Ahameniş Pers İmparatorluğu'nu fethe girişmiş ve tamamlaması yıllarını almıştı. Sefer en başından zorluydu. İskender ordusunu Avrupa'dan Hellespont'a (Çanakkale Boğazı) yürütürken Lidyalılar ve Frigler gibi Ahameniş yönetimindeki bazı Anadolu uluslarını da ele geçirmek zorunda kaldı. İskender, yolundaki antik Gordion kentinin (Yassıhüyük) önemini biliyordu çünkü Levant'ın güneyine ve Mısır ile Mezopotamya'ya yollar sunuyordu. Burası Kral Midas'ın MÖ 700'lerdeki şanlı kentinden belki uzaktı ancak stratejik ve ikonik yönü hala canlıydı. Gordion Düğümü efsanesi bu sefer ile tarihe geçti
Gordion kenti ve Frigler
Gordion kentini Frigler kurmuştur ve bunlar Hitit diline benzeyen Frig dilini konuştular. Bu yüzden Hint-Avrupa ilişkisine sahip. Ya Anadolu'ya göç ettikleri ya da MÖ 1200'deki Deniz Kavimleri saldırısından sonra birleşen bir toplum oldukları düşünülüyor. Frigya kültürü ve krallığı MÖ 1000'de başladı ve önceki Hititlerden çok Yunanlılara benzerdi. Frigler MÖ 700'lerde güçlenerek Anadolu'nun hakim krallığı oldular. Bu dönem Kral Midas'a denk gelir. Asur, İncil ve Yunan kaynakları Kral Midas'ın zenginliğinin bakır ticareti olduğunu yazmıştır. Frigyalılar bu servetle tüm dünyanın gıpta ettiği bir başkent kurdular: Gordion. Bu kent krallığın ekonomik ve stratejik merkezi oldu.
Frigyalılar MÖ 700 ve 600'lerde Asurluların tehdidine maruz kaldılar. Kapadokya, mineral kaynağı nedeniyle ikilinin hedefindeydi. Asurlular belki Friglerden güçlüydü ancak savaşmayı değil vergi yolunu seçti. Bunlar olurken ön Türklerden Kimmerler ortaya çıkmış ve Frigya'yı ve de Gordion'a yapılan baskınlarla krallığı zayıflatarak güç dengesinin Lidyalılara geçmesini sağlamıştır. Lidya Kralı Karun (d. MÖ 596) Midas gibi ertingü bir servete sahipti ve yönetiminde Gordion'u ve Frigya'yı aldı.
Ancak Lidyalılar Gordion ve Frigya'yı uzunca ellerinde tutamadı: Kral II. Kiros yönetimindeki Ahameniş İmparatorluğu MÖ 546'da gelerek Anadolu'yu kontrolüne aldı ve bir Pers vilayeti yaptı. Frig kültürü Lidya, Yunan ve Pers kültürünün içinde kaynasa da Gordion kenti önemini korudu. Persler bu yüzden Sardis'ten Susa'ya uzanan Kral Yolu'nu Gordion'dan geçirdiler. Hatta MÖ 300'lerde Büyük Frigya'yı Lidya'dan ayrı bir vilayet haline getirdiler.
Gordion Düğümü söylencesi nedir?
MÖ 300'lerde Gordium veya Gordion gelişimini sürdüren bir ticaret ve kültür merkezi olmuştur. Buradaki Pers garnizonu oldukça büyüktü ve Perslerin Kral Yolu'nun üzerinde bulunuyordu. İskender eğer Gordion'u alırsa Küçük Asya'nın kontrolünü ele geçireceğini ve Ahameniş topraklarına daha kolay gireceğini biliyordu. Ancak hepsi bu değildi. Bu kent aynı zamanda ünlü bir kehanetin merkeziydi: Bir kahin, çözülmesi imkansız bir düğümü çözecek ilk kişinin Asya'yı fethedeceğini duyurmuştu. Söylenceye göre İskender Gordion'u ele geçirmesinin ardından doğrudan akropolise yürür ve burada Gordion Düğümü'nü "çözerek" kendisini herkesin gözünde yenilmez kılar. Peki nasıl gerçekleşti?
İskender, Anadolu seferine başlayıp Makedon askerlerini yarım adaya sürerken burada Pers Kralı III. Darius ile çarpışmayı bekliyordu. Ancak Darius'un planları başkaydı. İskender ile sahada karşılaştı ancak daha çok garnizonlarını güçlendirmeyi seçti. İskender Frigya'daki Kelainai kentini savaşmadan alınca Makedonlar şimdi Gordion'a yürüdüler. Ancak o da fazla savaşmadan düştü.
MS 100'lerin Yunan tarihçisi Arrian, Büyük İskender'in burada Midas'ın ünlü vagonunu ve Gordion Düğümü'nü görmek için akropole girdiğini yazar. Bu vagon Frigya kralı Midas'ın kente gelirken kullandığı vagondu. Arrian, vagonu sabit tutan düğümü çözen adamın Asya'nın efendisi olacağı söylencesini aktarır.
Gordion Düğümü'nün ipi kızılcık ağacı kabuğundan yapılmıştı ve o denli kurnazca bağlanmıştır ki kimse başını ve sonunu seçemez. İskender düğümü nasıl çözeceğini bilememiştir ancak başarısız olursa bunun nasıl yankı uyandıracağını bilir. Bu yüzden pes etme niyeti yoktur. Bir iddiaya göre İskender, Gordion Düğümü'nü kesip "İşte çözdüm!" diye haykırır. Ancak tarihçi Aristobulus'a göre vagonun şaftına geçen ve düğümü bir arada tutan tahta kazık mili kaldırmıştır. Büyük İskender her ne yaptıysa o gün Gordion Düğümü'nü çözdüğünü söyledi ve etrafındakiler de buna katıldı. O gece başlayan şimşek ve gök gürültüsünün tanrıların işareti olmasıyla Gordion Düğümü söylencesi artık tamamlanmıştı.
Bir söylenceye göre bu düğüm Midas'ın babası Gordius tarafından atılmıştır: Kral Midas ve Altın Dokunuş söylencesi.
Gordion Düğümü gerçek mi?
Gordion Düğümü'nün çözülmesinin ne denli söylence veya gerçek olduğu bilinmiyor. İskender'e dair öykülerin Yakın Doğu ve Avrupa'da yayılmaya başladığı sonraki yıllara ait olduğundan kısmen veya tamamen kurgu olabilir. Gordion Düğümü kurgu olsa bile Gordion kentinin tarihi önemini yadsımaz. Makedonlar ve Anadolu uygarlıkları Gordion'u ele geçiren ulusun Asya'yı fethedeceğine inandılar.
Kaynakça ve ek bilgiler:
- Herodot. "Tarihler".
- Flavius Arrianus. "İskender'in Anabasis'i".
- Mellink, M. "The Native Kingdom of Anatolia."