Yaklaşık 300 milyon yıl önce Dünya'nın tüm kıtaları tek parçaydı. Pangea adı verilen ve Pantalassa adlı tek bir okyanusla çevrili devasa bir süperkıta. Pangea'nın varlığı ilk kez 1912'de Alfred Wegener tarafından levha tektoniği teorisiyle ortaya atıldı. Dünya'nın dış kabuğunun levhalardan oluştuğunu ve Dünya'nın kayalık kabuğu olan manto üzerinde kayar biçimde hareket ettiğini duyurdu. 4,5 milyar yıllık tarihi boyunca Dünya'da birçok süperkıta oluştu ve parçalandı. Bunlar Dünya'nın hacminin %84'ünü oluşturan mantodaki hareket sonucunda oldu. Bu parçalanma ve süperkıtaların oluşumu gezegeni büyük ölçüde değiştirdi.
Pangea'nın Oluşumu
Bir yüzyıldan fazla bir süre önce bilim adamı Alfred Wegener çeşitli kanıtları bir araya getirmeyi başararak Pangea adını verdiği (bazen Pangaea denir) antik süperkıtayı açıkladı. Kıtaların haritada yapboz gibi birbirine uyması oldukça ilgi çekicidir. Dünya kıtalarının hepsinin tek bir kara kütlesi olduğuna dair diğer ipucu jeolojik kayıtlardan geliyor. Pennsylvania'da bulunan kömür yatakları, aynı dönemde Polonya, Büyük Britanya ve Almanya'da olanlara benzer bileşime sahiptir. Yani Kuzey Amerika ve Avrupa bir zamanlar aynı kara parçasıydı. Manyetik minerallerin jeolojik çökellerdeki yönelimi de Dünya'nın manyetik kutuplarının zaman içinde yaptığı hareketi anlatır.
Fosil kayıtlarında soyu tükenmiş eğreltiotu olan Glossopteris gibi özdeş bitkilerin tohumu bugün birbirinden çok farklı kıtalarda bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Apalaş Dağları ve Fas, Cezayir ve Tunus'u kapsayan Atlas Dağları gibi şu anda farklı kıtalarda bulunan dağ zincirlerinin tümü, Gondvana ve Lavrasya süperkıtalarının çarpışmasıyla oluşan Orta Pangea Dağları'ydı.
"Pangaea" sözcüğü Yunanca "hepsi" demek olan "pan" ve "Dünya" demek olan "gaia" sözcüklerinden geliyor. Süperkıta birkaç yüz milyon yıl içinde kademeyle oluştu.
Fanerozoik dönemde (541 milyon yıl önceden bugüne) neredeyse tüm kıtalar Güney Yarımküre'deydi ve en büyük kıta olan Gondvana, Güney Kutbu'ndan ekvatora uzanıyordu. Kuzey Yarımküre Pantalassa Okyanusu'yla çevriliydi. Antik karalar Laurentia, Baltika ve Gondvana'yı saran ve ertingü Yunan titanı Lapetus'un adını taşıyan bir okyanus daha vardı. Ordovisyen döneminde (485 milyon ila 444 milyon yıl önce) Baltika ve Avalonya, Laurentia ile çarpışarak Laurussia'yı (Lavrasya) oluştururken kapanmaya başladı ve Silüriyen döneminde (444 milyon ila 419 milyon yıl önce) yok oldu.
Son olarak yaklaşık 320 milyon yıl önce Gondvana ile Lavrasya ve aradaki topraklar büyük bir çarpışmayla Pangea süperkıtasını oluşturdular. Pangea, C biçimindeydi ve büyük kısmı Dünya'nın kuzey ve güney kutup bölgeleri arasında uzandı.
Ancak Pangea çoğu insanın düşündüğü gibi megalit değildi. Yani Pangea'da hiçbir zaman tüm kıtalar aynı anda bir arada bulunmadı. Örneğin Pangea'nın doğusundaki Paleo-Tetis Okyanusu (bkz: Tetis Denizi), Karbonifer boyunca geniş kaldı (359 milyon ila 299 milyon yıl öncesi) ve Tarım Havzası, Kuzey Çin, Güney Çin ve Annamia gibi büyük bağımsız Asya toprakları arasında bir engel oldu.
Ardından Permiyen döneminde (299 milyon yıldan 251 milyona) birçok Gondvana bölgesi toprakları kuzeydoğu Gondvana sınırından sürüklenerek Neotetis Okyanusu'nun açılmasını başlattı.
Pangea Ne Zaman Ayrıldı?
Pangea, 195 milyon ila 170 milyon yıl önce birçok aşamayla parçalandı. Dağılma yaklaşık 195 milyon yıl önce, Orta Atlantik Okyanusu'nun açıldığı Jura döneminde başladı. Süperkıta bağlandığı yerlerden büyük ölçüde ayrılmıştı.
Gondvana (bugünkü Afrika, Güney Amerika, Antarktika, Hindistan ve Avustralya) önce Lavrasya'dan (Avrasya ve Kuzey Amerika) ayrıldı. Sonra yaklaşık 150 milyon yıl önce Gondvana dağıldı. Hindistan Antarktika'dan ayrıldı ve Afrika ve Güney Amerika yarıldı. Yaklaşık 60 milyon yıl önce Kuzey Amerika Avrasya'dan ayrıldı.
Pangea'da İklim
Çok farklı iklim döngüleri barındıran tek bir büyük kara kütlesine sahip olmak ilginçtir. Ancak teoriye göre Pangea kıtasının iç kısmı tüm nemi veya yağışı engelleyen devasa dağ zincirlerinin arkasında kaldığından tamamen kurak olabilir. Diğer yandan Kuzey Amerika ve Avrupa'da bulunan kömür yatakları, antik süperkıtanın ekvator yakınındaki bölümlerinin Amazon ormanları gibi yemyeşil, tropik iklimde olduğuna işaret ediyor. (Kömür, ölü bitkiler ve hayvanlar bataklık sularına battığında oluşur, basınç ve su kalıntıyı önce turbaya ardından kömüre dönüştürür.)
Kömür yatakları Pangea karasında bol yaşam olduğunu söylüyor.
İklim modelleri Pangea'nın kıtasal iç kısmının aşırı düzeyde mevsimsel olduğunu doğrular. Pangea'nın var olduğu dönemdeki ekosistemi ve iklimi yeniden yapılandırmak için kuzey Nijer'deki katmanlı paleosol (fosil toprak) bölgesi Moradi Formasyonu'ndan alınan biyolojik ve fiziksel veriler geçmişi aydınlatıyor. Bugünkü Afrika Namib Çölü ve Avustralya'daki Eyre Gölü Havzası ile karşılaştırıldığında Pangea'daki iklim genel olarak kuraktı ve kısa yağışlı dönemler ve zaman zaman yıkıcı ani seller olurdu.
İklim, hayvanların yaşadığı yeri de etkiledi. Triyas Dönemi'nin sonlarında Procolophonidae ailesinden sürüngen benzeri hayvanlar ile sinodont ("köpek-diş") denilen memeli akrabası ayrı bölgelere düşmüştür. Sinodont, yılda iki kez muson yağmurlarının yağdığı Pangea'nın tropikal bölgesinde yaşıyordu. Kuzeydeki prokolofonidler ise yılda yalnızca bir kez yağmur yağan ılıman bölgelerde yaşadı. Sinodontlar su bakımından zengin alana gereksinim duyduğundan Pangea'daki bölgeleri dar olabilir. Sürüngenler kurak bölgelerde memelilere karşı biyolojik avantaja sahip.
Pangea Hayvanları
Pangea en az 100 milyon yıl var oldu ve bu süre zarfında birçok hayvan grubu çeşitlendi. Permiyen döneminde böcek ve yusufçuk gibi böcekler ve memelilerin öncülleri olan sinapsidler ortaya çıktı. Pangea aynı zamanda tarihteki en büyük kitlesel yok oluş olan Permiyen-Triyas yok oluşuyla örtüşür. Büyük Ölüm denilen bu olay, yaklaşık 252 milyon yıl önce meydana geldi ve tüm deniz türlerinin %96'sının ve karasal türlerin yaklaşık %70'inin yok olmasına neden oldu.
Triyas döneminin başında arkozor gibi zamanla timsaha, kuşa ve pterozor gibi sürüngenlere dönüşen hayvan grupları ortaya çıktı. Yaklaşık 230 milyon yıl önceyse Pangea'da teropod gibi bazı ilk dinozorlar ortaya çıktı, Bunlar kuşlara benzer havayla dolu kemiklere ve tüylere sahipti ve etçil dinozorlardı.
Tarihsel Döngü
Kıtalar asla olduğu yerde durmuyor ve kıtaların bugünkü görünümü son değil. Süperkıtalar Dünya tarihinde birkaç kez oluştu ve sonra yeni kıtalara bölündü. Örneğin şu anda Avustralya Asya'ya doğru ilerliyor ve Afrika'nın doğu kısmı yavaş yavaş kalan parçadan ayrılıyor.
Kambriyen öncesi süper çağında (4,5 milyar ila 541 milyon yıl arası) ortaya çıkan tüm süperkıtalara bakılırsa süper kıtalar her 750 milyon yılda bir oluşuyor. Çoğu bilim insanı süperkıta döngüsünün büyük ölçüde mantodaki dolaşım dinamikleriyle yön bulduğunu belirtir. Avrasya, Pasifik Ateş Çemberi boyunca yanal hareket ettiğinden sonunda Amerika ile çarpışacak ve önümüzdeki 50 milyon ila 200 milyon yıl içinde yeni bir süperkıta oluşacak.
Mantodaki ısı uranyum gibi kararsız elementlerin radyoaktif bozunmasından gelir.
Pangea'ya Dair Son Veriler
Kıtasal hareketin arkasındaki mekanizmaları daha iyi anlamak için 3 boyutlu matematiksel simülasyonlar üretiliyor. Pangea'nın yaklaşık 200 milyon yıl önce dağılmasından bu yana gerçekleşen büyük ölçekli kıtasal hareketler canlandırıldı. Modeller, tektonik plaka hareketinin ve manto konveksiyon kuvvetinin büyük kara kütlelerini parçalayıp hareket ettirdiğini gösteriyor. Pangea'nın ilk parçalanmasını tetikleyen şey manto akışlarıydı. Üst mantodaki radyoaktif bozunma sıcaklığı yükseltip yukarı manto akışı başlatarak Hindistan alt kıtasının kesilmesi ve kuzeye hareket etmesini sağladı.
Dünya'da 50 ila 200 milyon yıl içinde yeni bir süperkıta oluşacak. 250 milyon yıl sonraki manto taşınımı ve kıtasal hareketleri öngören jeolojik modellere göre milyonlarca yıl içinde Avustralya, Kuzey Amerika, Afrika ve Avrasya'nın Kuzey Yarımküre'de birleşeceği ve Pasifik Okyanusu'nun kapanacağı düşünülüyor. Bu süperkıtaya "Amasya (İngilizce: Amasia)" adı verildi. Kalan iki kıtadan Antarktika ve Güney Amerika'nın ise görece hareketsiz olacağı ve yeni süperkıta ile birleşmeyeceği öngörülüyor.
Pangea Hakkında Sık Sorulan Sorular
Pangea Ne Kadar Zaman Önce Var Olmuştur?
Pangea yaklaşık 299 milyon yıl önce (jeolojik zamanın Permiyen Dönemi'nin başlangıcında) ile yaklaşık 180 milyon yıl önce (Jura Dönemi'nde) var olmuştur. Parçalanmaya başlamadan önce yaklaşık 100 milyon yıl boyunca tamamen birleşik halde kalmıştır. Pangea kavramı ilk olarak 1915 yılında Alman meteorolog ve jeofizikçi Alfred Wegener tarafından geliştirilmiştir.
Süperkıta Nedir?
Bir süperkıta, Dünya'daki karaların çoğunu ya da tamamını oluşturan kara kütlesidir. Bu tanıma göre, günümüz Afrika ve Avrasya'sının oluşturduğu kara kütlesi bir süperkıta olarak kabul edilebilir. Dünya'nın tüm büyük -ve belki de en iyi bilinen- kara parçalarını bünyesinde barındıran en son süperkıta Pangea'dır. Süperkıtalar Dünya'nın jeolojik tarihi boyunca dönemsel olarak birleşmiş ve ayrılmıştır. Bilim insanları, Pangea'ya rakip olabilecek büyüklükteki bir sonraki süperkıtanın bundan yaklaşık 250 milyon yıl sonra Afrika, Amerika ve Avrasya'nın çarpışmasıyla oluşacağını öne sürüyor.
Pangea Nasıl Oluştu?
Levha tektoniğinin, yani Dünya yüzeyinin daha derin bir yumuşak tabakanın üzerinde asılı duran bir levhalar sisteminden oluştuğuna dair bilimsel teorinin, Pangea gibi süperkıtaların oluşumunu açıklayabileceği artık genel kabul görmektedir. Yakınsak sınırlarda Dünya'nın tektonik levhaları çarpışır ve birbirlerinin altına dalar; ıraksak sınırlarda birbirlerinden ayrılırlar; ve dönüşüm sınırlarında birbirlerinin yanından geçerler. Her 300 ila 500 milyon yılda bir kıtalar birleşerek Pangea gibi süperkıtaları oluşturur ve ardından bir kez daha parçalanır. Birçok bilim insanı, bir okyanus (Atlantik Okyanusu gibi) genişledikçe, farklı sınırlarda ülkelerin birleştiğini belirtmektedir. Zaman içinde varlığını sürdüren kara parçalarının çarpışmasıyla Pangea büyüklüğünde bir süperkıta ortaya çıkar.
Pangea'nın Oluşumu Dünya'daki Yaşamı Nasıl Etkiledi?
Jeologlara göre, Pangea'nın oluşumu, Permiyen Dönemi'nin sonunda meydana gelen kitlesel yok oluş olayında, özellikle deniz ortamında bir rol oynamış gibi görünmektedir. Pangea'nın oluşumu sırasında sığ su habitatlarının mevcudiyetinde bir azalma olmuş ve kara setlerinin varlığı soğuk kutup sularının tropik bölgelere dolaşımını engellemiştir. Sıcak su habitatlarındaki çözünmüş oksijen seviyelerindeki azalmanın, deniz canlılarının çeşitliliğinde yüzde 95 oranında önemli bir azalmaya yol açtığı düşünülmektedir. Pangea'nın parçalanması, kıyı şeridi uzunluğundaki genel artış nedeniyle ilave sığ su habitatlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca, daha küçük kara kütleleri arasında kanalların açılması, sıcak ve soğuk okyanus sularının karışmasını kolaylaştırmış ve böylece yeni habitatlar yaratmıştır. Karaların parçalanmasının neden olduğu ayrışma, bitki ve hayvan popülasyonlarının farklılaşmasına yol açmıştır. Bununla birlikte, yeni izole edilmiş kıtalarda yaşayan yaşam formları yavaş yavaş kendi ortamlarına farklı adaptasyonlar geliştirerek biyolojik çeşitlilikte bir artışa yol açmıştır.
Pangea Dünya'nın İklimini Nasıl Etkiledi?
Pangea, çevresine kıyasla iç bölgelerinde daha soğuk ve daha kuru koşullarla karakterize edilen önemli iklimsel çeşitlilik gösteren geniş bir süperkıtaydı. Bazı paleoiklimbilimciler, süperkıta Pangea'nın kurak iç kısımlarında kısa süreli yağışların meydana geldiğini gösteren bulgular sunmuşlardır. Küresel iklim modelleri, en kuzeyden en güneye kadar uzanan geniş kapsama alanı nedeniyle Pangea'nın varlığından etkilenmiştir. Pangea süperkıtasını kapsayan Panthalassa'nın ekvatoral suları, çoğunlukla soğuk okyanus akıntılarından korunmuştur. Bunun nedeni, Pangea'nın farklı bölgelerini çevreleyen geniş bir sıcak su denizi oluşturan Paleo-Tetis ve Tetis denizlerinin etkisiydi. Bu denizler aynı zamanda nemli tropikal havayı ve yağışları rüzgar yönünde getirdikleri için süperkıtanın iklimi üzerinde de bir etkiye sahipti. Pangea'nın parçalanması, soğuk ve ılık suların birleşmesi nedeniyle kutuplardaki sıcaklıkların artmasında makul bir rol oynamış olabilir.
Referanslar: