Charles de Gaulle: Fransa'yı Nazi Almanyası'ndan Kurtaran Adam

Fransa'nın en tanınmış ikonlarından biri olan Charles de Gaulle'ün uzun bir başarı listesi var. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Fransa'nın yeniden inşasında başarılı oldu. Elinde yepyeni bir anayasa ile Beşinci Cumhuriyeti başlattı.

Yazar Burcu Kara
Charles de Gaulle

Charles de Gaulle, II. Dünya Savaşı'nda Fransa'yı Nazi Almanyası'na karşı zafere taşıdıktan sonra, 1944'ten 1956'ya kadar Fransa'nın geçici hükümetine liderlik etti ve bu süre zarfında demokrasiyi yeniden tesis etmeye çalıştı. 1958'de cumhurbaşkanı seçildiğinde, daha fazla yetki kullanmak için Beşinci Fransız Cumhuriyeti'nin anayasasını yeniden yazdı. De Gaulle, 1968'deki iç karışıklık ve krizi başarıyla atlattıktan sonra 1965'te yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Gaullizm onun siyasi felsefesine verilen isimdir. Bu kavram Fransa'yı kendi kendine yeten, güçlü ve başka hiçbir varlığa bağımlı olmayan bir ülke olarak tasavvur ediyordu.

Fransız istisnacılığı, de Gaulle'e uluslararası ilişkilerde daha fazla Fransız etkisi araması için ilham verdi. Bağımsızlığı destekledi, Cezayir Krizini sona erdirdi, Fransa'ya kendi başına nükleer silah üretme kapasitesi kazandırdı ve Soğuk Savaş döneminin getirdiği dengesiz güç dengesinin önüne geçmek için çalıştı. Tüm bunlar Fransa'nın egemenliğini, çıkarları her zaman Fransa'nın çıkarlarıyla örtüşmeyen ülkelere dayanmadan sağlamasına yardımcı oldu.

Charles de Gaulle: Fransa'nın Büyük Generali

Charles de Gaulle 1890 yılında Fransa'nın Lille kentinde geleneksel Katolik bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçüklüğünden beri Fransız tarihi ve askeri stratejisi ağırlıklı olmak üzere tarih ve felsefeye meraklıydı. Küçük Charles genç yaşta kendini yazmaya verdi. 1930 yılında, 15 yaşındayken, Fransız ordusunu Almanya'ya karşı yönettiği bir senaryo yazdı. De Gaulle daha sonra, gençken 1870'te Fransa-Prusya Savaşı'nda anavatanının uğradığı bozgunun intikamını almak için sık sık Almanya ile savaşmayı düşündüğünü anlatacaktır.

1912 yılında Saint-Cyr Askeri Koleji'nden mezun oldu ve kısa süre sonra I. Dünya Savaşı sırasında muharebe operasyonlarına katıldı. Alman ordusu tarafından birkaç kez yakalandı ve yaralandı ancak sonrasında 11 Kasım 1918'de serbest bırakıldı. De Gaulle II. Dünya Savaşı'nın başlangıcını albay olarak karşıladı ve daha sonra 1940 yılında Savaş Müsteşarı olarak atandı. Ancak 15 Haziran 1940'ta, Almanya ile yapılan ateşkesi kabul etmeyince Büyük Britanya'ya göç etti.

Charles de Gaulle, 1944 yılında Paris ve Fransa'nın kurtuluşundan önce sürgündeki hükümete, Özgür Fransa'ya ve İngiliz destekli Özgür Fransa Kuvvetlerine başkanlık etti. Ancak de Gaulle, II. Dünya Savaşı görüşmeleri sırasında İngiltere Başbakanı Winston Churchill'e Fransız çıkarlarının dikkate alınması için ısrarla meydan okudu. De Gaulle, 18 Haziran'da BBC stüdyosundan ulusa seslenirken, Fransız direnişinin kıvılcımının ne olursa olsun sönmeyeceğini açıkça ortaya koydu.

Saldırdığı Fransız askeri yetkililer Nazi Almanyası ile ateşkes imzalayanlardı. De Gaulle, II. Dünya Savaşı'nda nihai zaferi sağlamak için tüm yurttaşlarını Özgür Fransa'nın savunucuları için bir araya getirdi ve başta ABD ve İngiltere olmak üzere uluslararası müttefiklerin desteğine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

25 Ağustos 1944'te Fransız silahlı birlikleri yürüttükleri operasyonlar sonucunda Paris'e ulaştı ve şehri özgürleştirdi. Özellikle General de Gaulle ve Fransa, bu eylemin sembolik öneminden derinden etkilenmiştir.

Generalin komutası ve inisiyatifi sayesinde, savaşın sona ermesinin ardından Almanya'nın işgal bölgelerinden birinin kontrolü Fransa'ya verilmişti. De Gaulle'e göre Fransa'nın itibarını yeniden kazanmasının tek yolu Almanya'daki işgal bölgelerinden birinin kendisine verilmesiydi. Birleşmiş Milletler kurulduğunda Fransa'ya Güvenlik Konseyi'nde daimi bir koltuk ve veto yetkisi de verildi. Kahire, Potsdam veya Yalta'daki kritik müzakerelere davet edilmemesine rağmen, de Gaulle tüm bunları başardı ve Fransa'da II. Dünya Savaşı'na son verdi.

Başkan Charles de Gaulle

Sömürgelerin kaybı, polis teşkilatı ve komünistlerin ortaya çıkışı, savaş sonrası Fransız ekonomisinin sıkıntılarına katkıda bulundu. Bu sorunlar nedeniyle de Gaulle, başkanlık sistemini kurmanın ve Dördüncü Cumhuriyeti başlatmanın zamanının geldiğine karar verdi. Ancak 1946'da, önceden var olan siyasi gruplar onun önerisini reddetti ve bunun yerine parlamenter bir cumhuriyeti savundular. de Gaulle aynı yıl yeni hükümetin lideri olarak seçildi, ancak kısa bir süre sonra istifa etti ve sonraki 12 yılını anılarını kaleme alarak gölgede geçirdi. Bu dönem genellikle "Çölü Geçiş" olarak bilinir. Bu 12 yıl General de Gaulle tarafından anılarında dile getirilmemiştir. Ülke ve dünya meselelerine etki edemediği için, o dönemin kaydını tutmaya gerek görmemiştir.

1958'de Fransa'nın güçlü ve karizmatik bir lidere ihtiyacı vardı ve General de Gaulle bu ihtiyaca cevap veriyordu. O zamanlar Fransa'nın bir parçası olan Cezayir'deki özgürlük mücadelesinin hareketlenmesi Fransa'nın uluslararası konumunu zayıflatmıştı. Ayrıca hepsinde iç siyasi çalkantılar vardı. Charles de Gaulle, Fransa'daki iç ve uluslararası iklimi açıklaması istendiğinde "246 çeşit peyniri olan bir ülkeyi nasıl yönetebilirsiniz?" demesiyle ünlüdür. Buna rağmen de Gaulle 1958 yılında Fransa Cumhurbaşkanı seçildi.

Charles de Gaulle'ün Dış İşleri ve Güvenlik Politikaları

Fransa'nın yeniden zafer ve güç kazanması de Gaulle'ün gündeminin merkezindeydi. Fransa'nın nükleer politikası, NATO üyeliği ve dekolonizasyon gibi de Gaulle'ün bu ortamda yaptığı dış ve güvenlik politikaları benzeri görülmemiş tercihlerdi.

De Gaulle'ün liderliğinin bir sonucu olarak Fransa, dünyanın dört nükleer gücü olarak Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Sovyetler Birliği'nin saflarına katıldı. De Gaulle, Fransa'nın uluslararası alanda, özellikle de NATO ülkeleriyle ilişkilerinde güçlü ve bağımsız olduğunu göstermek istemiş ve bu nedenle bu kararı almıştır. Avrupalı politikacıların Amerika'nın kıtaya karşı kayıtsızlığı konusundaki sürekli endişeleri De Gaulle için önemli bir endişe kaynağıydı ve De Gaulle nükleer silahların Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrupa'daki hakimiyetini dengelemeye yardımcı olacağını düşünüyordu. De Gaulle'ün nükleer politikasının mirası, Fransa'nın şu anda dünya çapında nükleer enerjiden elde edilen toplam elektrik üretiminde birinci sırada yer almasıdır.

Fransız hükümeti NATO'nun kurulmasında etkili olmuştur. Ancak de Gaulle, ABD ve İngiltere'nin çıkarlarının NATO Güvenlik Konseyi içindeki karar alma sürecine hakim olduğuna inanıyordu. ABD'nin, Sovyetler Birliği tarafından saldırıya uğraması halinde, 5. Maddenin gerektirdiği şekilde kendisini toplu olarak savunmayacağını düşünüyordu. Bu nedenle 1966'da de Gaulle Fransa'nın silahlı kuvvetlerini NATO örgütlerinden çekmeyi seçti (üye olarak kalmasına rağmen). Bu, yabancı askeri tesislerin Fransız topraklarından taşınmasıyla sonuçlandı. Soğuk Savaş sırasında Fransız hükümeti bu değişikliği ordusuna daha fazla özerklik vermek için yapmıştır.

Charles de Gaulle, Fransa'nın Afrika'daki eski sömürgelerinin bağımsızlığını savundu. 1954'te patlak veren Cezayir Bağımsızlık Savaşı, dekolonizasyon sürecinde bir dönüm noktası oldu. Bu dönemde Fas ve Tunus da dahil olmak üzere Kuzey Afrika'daki Fransız mülkleri lağvedildi. Fransız hükümeti o yıl Cezayir'deki isyanı bastırmak için aşırı güç kullanınca ülkenin siyasi durumu daha da kötüleşti. Fransız halkının pek çok üyesi ve başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere denizaşırı müttefikleri savaşı onaylamadıklarını yüksek sesle dile getirdiler.

Charles de Gaulle 1958 yılında hükümet başkanı olarak siyasete geri döndü. Cezayir'in bağımsızlığı en çok tartışılan konu oldu. Cezayir'in bağımsızlığını resmen tanıyan Birleşmiş Milletler kararının alınmasına yol açan büyük çaplı protestolar 1960 yılında gerçekleşti. Charles de Gaulle tarafından başlatılan tartışmaların ardından 1962 yılında Cezayir'de bir referandum yapıldı. Neredeyse herkes (%99,72) Fransa'dan tamamen ayrılmayı tercih etti.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra Charles de Gaulle Fransa'nın dekolonizasyon ve self-determinasyon konusunda lider olarak görülmesini istiyordu. Charles de Gaulle bunu şu şekilde ortaya koymuştur: "Sarı Fransızlar, siyah Fransızlar ve kahverengi Fransızlar vardır. Bunlar Fransa'nın her kökenden insana kucak açtığını ve küresel dayanışmaya olan bağlılığını göstermektedir."

1968 Yılındaki Fransa'da Sivil Huzursuzluk

1968 yılındaki Fransa'da Sivil Huzursuzluk
CGT sendikasının 29 Mayıs 1968'de Paris'teki Place de la République'de düzenlediği gösteri.

Fransa'nın büyük şehirlerinde işçiler ve öğrenciler tarafından düzenlenen protestolar 22 Mart'ta başladı ve 2 Mayıs'a kadar devam etti. Fransız yetkililer protesto dalgalarına halka baskı uygulayarak şiddetle karşılık verdi. Protestocular ekonomik eşitsizlik, ırksal eşitsizlik, akademik sistemin muhafazakar yapısı, artan işsizlik ve piyasaların küreselleşmesi gibi konularda tek ses olarak konuştular. ABD ordusunun 1968'de Vietnam'daki varlığı, Fransız üniversitelerine getirilen kısıtlamalar, ırk ayrımcılığı gibi pek çok konu yeni neslin zihnindeydi.

Paris'te başlayan protestolar hızla Fransa'nın geri kalanına yayıldı. İsyana on milyon kişi katıldı. Paris'te metro sistemi durdu. Ülkenin havaalanları kapatıldı. Fransa kıyıları aniden kırmızı bandıralı gemilerin akınına uğradı ve hem demiryolu hem de denizcilik operasyonları ciddi şekilde kesintiye uğradı. Büyük şehirlerde gerçek bir açlık tehdidi vardı.

Charles de Gaulle'ün gösterilere yanıtı basit bir "Reformlara evet, anarşiye hayır" oldu. General, yasama organı için erken seçim emri verdi. Zira Fransız halkı devrim yerine istikrar istediği için de Gaulle'e oy vermişti. Ancak Başkan de Gaulle'ün etkisi ve desteği azaldı. De Gaulle'ün Fransa cumhurbaşkanlığından istifası 1969 referandumundan sonra geldi.

Charles de Gaulle'nün Ölümü

Charles de Gaulle, 1958. Fotoğraf: Jean-Marie Marcel
Charles de Gaulle, 1958. Fotoğraf: Jean-Marie Marcel

De Gaulle'ün istifasının ve 1968 olaylarının bir sonucu olarak, yeniden hatıratları üzerinde çalışmaya başladı. 1970 yılında Charles de Gaulle beklenmedik bir şekilde vefat etti. General Charles de Gaulle'ün ölümü Fransız halkına yeni cumhurbaşkanları Georges Pompidou tarafından "General de Gaulle öldü. Fransa dul kaldı." şeklinde olmuştur.

Charles de Gaulle Fransa'yı bir dizi çıkmazdan kurtardı. Çabaları sonucunda Fransa, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'ndan kurtuldu ve ulusal bir kahraman olarak onurlandırıldı. De Gaulle, 1944-1946 ve 1958-1969 yılları arasında, II. Dünya Savaşı'ndan sonraki en çalkantılı iki yıl boyunca Fransa'ya başkanlık etti. Charles de Gaulle, mevcut Beşinci Fransız Cumhuriyeti'ni kurması ve ülkenin yeni anayasasını yazmasıyla hatırlanmaktadır. Cumhurbaşkanı de Gaulle Fransız siyasetini daha milliyetçi hale getirip ülkenin uluslararası alandaki konumunu güçlendirirken, anayasa da cumhurbaşkanlığı kurumunu güçlendirdi.

Charles de Gaulle'ün siyasi fikirlerinin yaygınlaşması sonucunda Fransa'da Gaullizm ortaya çıktı. Gaullizm, Fransa'nın Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, NATO ya da finans sektörü gibi diğer ülkelerin etkilerinden tamamen uzak olmasını savunuyordu. Gaullist idealler Beşinci Cumhuriyet'in tüm cumhurbaşkanları için pusula olmuş ve olmaya devam etmektedir. General de Gaulle dekolonizasyon ve ülkelerin kendi kaderlerini tayin etme dalgalarıyla savaşmadığı için Fransa yurtdışındaki savaşlardan kurtuldu.

Charles de Gaulle'ün otobiyografisinin ilk satırları: "Tüm hayatım boyunca, özel bir Fransa kavramı yarattım." cümlesiyle başlıyor. Generalin defnedildiği gün, halefi Georges Pompidou, Charles de Gaulle'ün Fransa'ya kurumlar, bağımsızlık ve dünyada bir konum kazandırdığı açıklamasını yaptı.

Charles de Gaulle Hakkında Sık Sorulanlar

Charles de Gaulle'ün başarıları nelerdi?

Charles de Gaulle, II. Dünya Savaşı sırasında Almanya'ya teslim olmamak için direnen Özgür Fransız güçlerine liderlik etti ve savaşın hemen ardından Fransa'nın geçici cumhurbaşkanı oldu. Daha sonra Beşinci Cumhuriyet'in mimarı oldu ve 1959'dan 1969'a kadar cumhurbaşkanlığı yaptı.

Charles de Gaulle ne zaman ünlendi?

Charles de Gaulle, Mareşal Philippe Pétain Adolf Hitler ile ateşkes imzalamak amacıyla Fransa hükümetini devraldığında savunma ve savaştan sorumlu devlet müsteşarıydı. De Gaulle Londra'ya gitti ve burada 18 Haziran 1940'ta vatandaşlarına kendi liderliği altında savaşmaya devam etmeleri için bir çağrı yayınladı.

Charles de Gaulle'ün Fransa Cumhurbaşkanı olarak politikaları nelerdi?

Charles de Gaulle, Fransa'nın büyük güçlerden biri olarak muamele görmesi ve başta ABD olmak üzere başka hiçbir ülkenin güdümüne girmemesi konusunda kararlıydı. Bu amaçla Fransa'yı nükleer bir güç haline getirdi, Fransa'yı NATO'nun askeri komutasından çekti ve dış politika konusunda kendi görüşlerini izledi.

Charles de Gaulle gücünü ne zaman kaybetti?

Charles de Gaulle iki kez iktidarı kaybetti. Dördüncü Cumhuriyeti oluşturan siyasi partilere karşı çıktığı için 1946'da geçici cumhurbaşkanlığından istifa etti ve kendi hareketi çoğunluğu elde edemeyince 1953'te siyasetten çekildi. İkinci kez, önerdiği reformlar seçmenler tarafından reddedildi ve 1969'da cumhurbaşkanlığından istifa etti.