Yüzyıllardır Afrika kıyılarında konumlanan Berberi korsanlar, 19. yüzyılın başlarında yeni bir düşmanla karşılaştılar: Genç Birleşik Devletler Donanması. Kuzey Afrika korsanları o kadar uzun süredir tehdit oluşturuyordu ki, 1700'lerin sonuna kadar çoğu ülke ticaret gemilerinin şiddetli saldırılara uğramadan ilerlemesini sağlamak için muhakkak haraç ödemek zorundaydı.
19. yüzyılın ilk yıllarında Thomas Jefferson yönetimindeki ABD, haraç ödemelerini durdurmaya karar verdi. Böylece küçük ve dağınık Amerikan donanması ile Berberi korsanları arasında bir savaş başladı.
On yıl sonra çıkan ikinci bir savaş Amerikan gemilerinin korsanlar tarafından saldırıya uğramasına bir son verecekti. Afrika sahillerindeki korsanlık sorunu, Somali korsanlarının ABD donanması ile son yıllarda yeniden çarpışmaya başlamasına dek iki yüzyıldır tarihin sayfalarından kaybolmuştu.
Berberi korsanlarının arka planı
Berberi korsanları, Haçlı Seferleri zamanına kadar Kuzey Afrika kıyılarında faaliyet gösterdi. Efsaneye göre, Berberi korsanları İzlanda'ya kadar yelken açmış, limanlara saldırmış, esirleri köleler olarak ele geçirip ticaret gemilerini yağmalamıştı. Çoğu denizci ülke, savaşmaktan ziyade korsanlara rüşvet vermeyi daha kolay ve daha ucuz buldukça Akdeniz'den geçmek için haraç ödemek gelenek haline gelmişti. O nedenle Avrupa ülkeleri sık sık Berberi korsanlarıyla anlaşmalar yaptılar. 19. yüzyılın başlarında korsanlar esas olarak Fas, Cezayir, Tunus ve Trablus Arap yöneticileri tarafından destekleniyordu.
Amerikan gemileri bağımsızlıktan önce korunuyordu
Amerika Birleşik Devletleri İngiltere'den bağımsızlık kazanmadan önce, Amerikan ticaret gemileri açık denizlerde Britanya Kraliyet Donanması tarafından korunuyordu. Ancak İngiliz savaş gemileri genç ulusun gözünde zamanla güvenilemez hale geldi.
Mart 1786'da geleceğin iki devlet başkanı Kuzey Afrika korsan ülkelerinden bir büyükelçi ile bir araya geldi. ABD'nin Fransa büyükelçisi Thomas Jefferson ve İngiltere'nin büyükelçisi John Adams, Londra'daki Trablus büyükelçisi ile bir görüşme başlattılar. Amerikan ticaret gemilerinin neden provokasyon olmadığı halde saldırıya uğradığını sordular.
Büyükelçi, Müslüman korsanların Amerikalıları kafir olarak gördüklerini ve Amerikan gemilerini yağmalama haklarına sahip olduklarına inandıklarını söyledi.
Amerika savaşa hazırlanırken haraç ödüyordu
ABD hükümeti, korsanlara kibarca "haraç" olarak bilinen rüşvet ödeme politikasını benimsemişti. Ancak Jefferson 1790'larda bu ödemelere itiraz etti. Kuzey Afrikalı korsanlar tarafından tutulan Amerikalıları serbest bırakmak için görüşmeler yapıldığından, rüşvet ödemenin daha fazla sorun yaratacağını düşündü.
Genç ABD Deniz Kuvvetleri, Afrika'da korsanlarla savaşmak için birkaç gemi inşa ederek sorunu kökten çözmeye hazırlanıyorlardı. Fırkateyn Philadelphia'nın yapımı "Ticareti Savunmak için Savaşa Hazırlık" başlıklı bir resimde (solda) tasvir edilmiştir. Philadelphia 1800 yılında denize indirildi ve Berberi korsanlarla karşı yapılacak ilk savaşta üstleneceği önemli görevden önce Karayipler'de hizmete başladı.
1801-1805: Birinci Berberi Savaşı
Thomas Jefferson başkan olduğunda Berberi korsanlarına haraç ödemeyi reddetti. Mayıs 1801'de göreve başladıktan iki ay sonra Trablus Paşası ABD'ye savaş ilan etti. ABD Kongresi hiçbir zaman buna karşılık resmi bir savaş ilanı yayınlamadı, ancak Jefferson korsanlarla başa çıkmak için Kuzey Afrika kıyılarına bir deniz filosu gönderdi. Amerikan donanmasının yaptığı güç gösterisi gerilimi çabucak dindirdi. Bazı korsan gemileri ele geçirildi ve Amerikalılar ablukaya alma hamlesini başarıyla gerçekleştirdi.
Ancak bu durum Fırkateyn Philadelphia'nın Trablus limanında (bugün Libya) karaya oturması ve kaptan ile mürettebatın ele geçirilmesi ile yön değiştirdi.
Amerikan deniz kahramanı Stephen Decatur
Fırkateyn Philadelphia'nın ele geçirilmesi korsanlar için bir zaferdi, ancak zafer kısa sürdü. Şubat 1804'te, ABD Donanması'ndan Teğmen Stephen Decatur, ele geçirilen bu gemiye doğru yelken açtı, Trablus'ta alıkonulan Philadelphia'yı yeniden ele geçirmeyi başardı. Gemiyi yakarak korsanlar tarafından kullanılmasını önledi. Bu cesur eylem bir deniz efsanesi haline gelmesini sağladı. Stephen Decatur ABD'de ulusal kahraman oldu ve kaptanlığa terfi etti.
Nihayet serbest bırakılan Philadelphia'nın kaptanı William Bainbridge daha sonra ABD Donanması'nda büyük yerlere geldi. Nisan 2009'da Afrika dışındaki korsanlara karşı eylemde bulunan ABD Donanması gemilerinden biri tesadüfen onun onuruna adlandırılan USS Bainbridge'di.
Trablus kıyılarına operasyon ve Memlük kılıcı
Nisan 1805'te ABD Deniz Kuvvetleri, ABD Deniz Piyadeleri ile Trablus limanına karşı bir operasyon başlattı. Amaç yeni bir yönetim kurmaktı.
Teğmen Presley O'Bannon komutasındaki deniz piyadeleri Derne Muharebesi'nde bir liman kalesine önden saldırıya geçti. O'Bannon ve küçük kuvveti kaleyi ele geçirdi.
Yabancı topraklardaki ilk Amerikan zaferini elde eden O'Bannon, kalenin üzerinde Amerikan bayrağı dalgalandırdı. ABD donanmasının marşı olan "Marine's Hymn"de "Trablus kıyıları (To the shores of Tripoli)"den bahsedilmesi bu zaferi ifade eder.
Trablus'ta yeni bir yönetim kuruldu ve O'Bannon'a Kuzey Afrikalı savaşçıların adını taşıyan kavisli bir "Memlük" kılıcı verildi. Bugün donanmanın deniz kıyafetindeki kılıçlar O'Bannon'a verilen kılıcı örnek alıyor.
İlk Berberi savaşının sonu
Amerika'nın Trablus'taki zaferinden sonra, Birinci Berberi Savaşı'nı etkili bir şekilde sona erdiren ancak ABD için tamamen tatmin edici olmayan bir antlaşma yapıldı.
ABD Senatosu tarafından anlaşmanın onaylanmasını geciktiren sorun bazı Amerikalı mahkumları serbest bırakmak için fidye ödenmesi gerektiğiydi. Ancak anlaşma bir şekilde imzalandı ve Jefferson 1806'da Kongre'ye verdiği raporda Berberi Devletleri'nin Amerikan ticaretine saygı duyacağını söyledi.
Afrika dışındaki korsanlık sorunu yaklaşık on yıl boyunca arka planda kaybolmuştu. İngiltere'nin Amerikan ticaretine müdahale etmesi ile ilgili sorunlar öncelik kazandı ve sonunda Birleşik Krallık ile yapılan 1812 Savaşı'na yol açtı.
1815: İkinci Berberi Savaşı
1812 Savaşı sırasında Amerikan ticaret gemileri İngiltere Kraliyet Donanması tarafından Akdeniz dışında tutuldu. Ancak 1815'te savaşın sona ermesiyle tekrar sorunlar ortaya çıktı. Amerikalıların ciddi şekilde zayıfladığını hisseden Cezayir Dayı'sı (Dey) unvanına sahip bir lider ABD'ye savaş ilan etti. ABD Donanması her ikisi de önceki Berberi savaşının gazileri olan Stephen Decatur ve William Bainbridge tarafından yönetilen on gemiden oluşan bir filoyla karşılık verdi.
Temmuz 1815'e kadar Decatur'un gemileri birkaç Cezayir gemisini ele geçirdi ve Cezayir Dayısı'nı bir antlaşma yapmaya zorladı. Amerikan ticaret gemilerine yapılan korsan saldırıları bu noktada etkili bir şekilde sonlandırıldı.
Berberi korsanlarının günümüze bıraktıkları
Berberi korsanlarının tehdidi, özellikle emperyalizm çağında korsanlığı destekleyen Afrika devletlerinin Avrupa güçlerinin kontrolü altına girmesiyle tarihte unutuldu. Ve 2009 baharında Somali sahili dışındaki olaylar haber olana dek bu korsanlar yalnızca macera masallarında yer alacaktı.
Berberi Savaşları, özellikle dönemin Avrupa savaşlarıyla karşılaştırıldığında nispeten küçük savaşlardı. Yine de genç bir ulus olarak ABD'ye yeni kahramanlar ve heyecan verici yurtseverlik masalları sağladılar. Ve uzak topraklardaki kavgalara karışması, genç ulusun kendisini uluslararası sahnede bir oyuncu olarak gördüğünün kanıtıydı.