Yunan Panteonu ve Olimposlu Tanrıların Özellikleri

Antik Yunan mitolojisindeki panteon, birçok tanrı ve tanrıçadan oluşur. Bu tanrılar ve tanrıçalar insanlara yardım etme, hayatlarını düzenleme, doğayı kontrol etme gibi görevleri yerine getirirler.

Yazar Burcu Kara
The Greek Pantheon, Galvanoplasty circa 1880

Klasik dönemin panteonu Olimposlu tanrılardı. Hesiodos'un tanımladığı ilk nesil tanrılar, doğanın çeşitli yönlerinin kişileştirilmesi iken (Gökyüzü Uranos, Yeryüzü Gaia olarak kişileştirilmiştir) Olimposlular temelde sonsuz güce sahip, seçkin bir aile olarak betimlenmiştir. Yüce tanrı Zeus'un kesin liderliğinde, ailenin her üyesi evrenin coğrafi bir bölgesinden ya da insan yaşamının psikolojik-duygusal bir unsurundan sorumluydu.

Klasik Yunan Panteonunun Yapısı


Zeus'un Rolü Nedir?

Yunan panteonundaki tanrıların kralı Zeus'u betimleyen 1597 tarihli bakır gravürü
Yunan panteonundaki tanrıların kralı Zeus'u betimleyen 1597 tarihli bakır gravürü

Zeus, tanrıların kralıydı. Mutlak güce sahip yıldırımın hükümdarı olarak esas yetki alanı, Olimpos Dağı'nın zirvesinden yönettiği göklerdi. Gökyüzü kralı olarak işareti kartaldı. Zeus, yeminlerin ve kutsal yerlerin garantörüydü. Sonsuz gücü düşünüldüğünde istediği her şeyi yapabilirdi, buna rağmen bazen eylemleri, daima tetikte ve çoğunlukla kıskanç olan karısı Hera tarafından baltalanırdı. Zeus, çapkınlığıyla ünlüydü. Özellikle ölümlü kadınlara düşkündü. Sadakatsizliğini karısından saklama amacıyla evlilik dışı kaçamaklarında çoğunlukla bir hayvan şekline bürünürdü. Europa'yı kaçırıp, onunla uzaklara yüzdüğünde bir boğa olmuştu. Göl kenarında dolanan Sparta kraliçesi Leda'ya tecavüz ettiğinde bir kuğuydu. Zeus'un ölümlülerle kurduğu cinsel ilişkilerin neredeyse tümü, doğan ünlü çocuklarla sonuçlanmıştır. Europa Giritli Minos'u, Leda Truvalı Helen'i ve Agamemnon'un hain karısı Clytemnestra'yı doğurmuştu. Zeus, bazen şehvetini tatmin etmek için başka şekillere de girerdi. Güzel Danae'nin bulunduğu hapishanenin duvarlarından altın yağmuru şeklinde geçmiş ve Danae, Gorgon Medusa'nın katili kahraman Perseus'a hamile kalmıştı.

Hera'nın Rolü Nedir?

Zeus'un hem karısı hem de kız kardeşi olan Hera, evlilik, bereket ve doğumdan sorumluydu. En iyi bilinen yönü kocasının sadakatsizliğine olan öfkesidir, bazen şiddet içeren intikamlarının hedefleri çoğunlukla Zeus'un kendisinden ziyade Zeus'un kurbanlarıydı. Zeus, Hera'nın rahibesi, Argos Prensesi İo ile ilişki kurduğunda Hera'nın gazabından korumak için onun görünüşünü güzel beyaz bir inek olarak değiştirmiştir. Hera, hileyi anlamış ve onu kovalayıp dünyayı dar etmesi için bir at sineği yollamıştı. İo, sonradan onun adıyla anılan İyon Denizi'ni geçmişti. Ayrıca, Avrupa ile Asya arasındaki boğazlardan da karşıya geçmiş, bu da boğaza Bosphorus (İnek Gecidi) adının verilmesine neden olmuştu.

Poseidon'un Rolü Nedir?

Posedion (Neptün), Frankendaal, Hollanda'daki Driemond çeşmesi gibi, tüm Avrupa'daki çeşmeler için popüler bir figürdür
Posedion (Neptün), Frankendaal, Hollanda'daki Driemond çeşmesi gibi, tüm Avrupa'daki çeşmeler için popüler bir figürdür

Zeus, güçlü kardeşi Poseidon'a denizin sorumluluğunu vermişti. Poseidon, kinci ve hiddetliydi; denizde korkunç fırtınalar ve depremler yarattı. Sinirinden zavallı Odysseus'u uzun süre evden uzak tutan da Poseidon'du. Poseidon, üç dişli uzun saplı bir zıpkın taşırdı. Diğer simgeleri boğa ve attı.

Kardeşi Zeus gibi Poseidon'un da güçlü bir cinsel iştahı vardı. Ovidius, Poseidon'un, rakibi ve yeğeni Athena'nın tapınağında Medusa'ya tecavüz ettiğini, tanrıçanın da bu nedenle Medusa'yı canavar bir Gorgon'a dönüştürdüğünü söyler. Birçoğu, Poseidon'un, kocası sarhoş olup, uyuduğunda Troezen Prensesi Aethra'dan faydalanması sonucu kahraman Theseus'un babası olduğuna inanırdı.

Hades'in Rolü Nedir?

Zeus, karanlık kardeşi Hades'e Yeraltı Dünyası'nı ve orada saklı zenginlikleri vermişti. Hades, genellikle Olimposlu olarak sayılmaz çünkü olduysa bile çok nadiren Olimpos Dağı'nda bulunmuştur. Kendi adının verildiği Hades'de bulunmayı tercih ederdi. Hades de erkek kardeşlerinin hiddetli eğilimleri ve iştahlarına sahipti. En bilinen kaçamağı, kız kardeşi Demeter'ın küçük kızı Persephone'yi çiçekler arasında oynarken ele geçirmek için kendi dünyasından dışarı çıkmasıdır.

Demeter'ın Rolü nedir ve Persephone'ye Ne Oldu?

Persephone'nin annesi Demeter, "Toprak Ana", toprağın bereketinden sorumluydu dolayısıyla Hades gibi o da Olimpos Dağı'nda nadiren bulunurdu. Kızının kaçırılmasıyla çılgına dönen Demeter, dünyayı çoraklıktan kurumaya bıraktı. Zeus bundan memnun olmadı ve Demeter ondan yardım isteyince Hermes'i, Persephone'yi serbest bırakması için Hades ile görüşmeye yolladı. Hades, artık karısı olan Persephone'nin Yeraltı Dünyası'nın meyvesini yediğini dolayısıyla Hades'in onun gerçek yuvası haline geldiğini belirtti. Annesine ancak her yıl sadece bir süre için dönebilirdi. Kış mevsimi, Persephone'nin yılın Yeraltı Dünyası'nda geçirdiği zamanıydı. Her sene bu süre boyunca Demeter, bereketini yeryüzünden çekerdi.

Hestia Kimdi?

Hestia Zeus, Hera, Poseidon, Hades ve Demeter'ın sakin ablalarıydı. Bakireydi, aile ocağından, yani ev hayatı ile düzenden sorumluydu. Kardeşlerinin tersine sessiz ve pasifti, muhtemelen ataerkil toplumun ideal kadın modeliydi.

Afrodit'in Rolü Nedir, Ares Kimdi?

Kronos ile Rhea'dan doğmayıp, ilk gökyüzü tanrısı, hadım edilmiş Uranos'un genital organlarından doğan antik tanrıça, aşk tanrıçası Afrodit'ti. Bazen Zeus'un kızı olarak anılır fakat durum böyle idiyse de, en iyi ihtimalle evlat edindiği kızı olurdu.

Afrodit, aşkın tuhaf gücünden sorumluydu, bazen sıklıkla ona eşlik eden ve muhtemelen oğlu olan Eros (Arzu) tarafından simgelenmiştir. Afrodit, insanların akılsızca kararlar vermesine yol açacak şekilde zihinleri bulandırabilirdi. Topal ve en az çekici tanrı olan demirci tanrı Hephaistos ile evlendi, genç ve yakışıklı ölümlü Adonis dâhil, birçok âşığı oldu. Olimpos ailesinin içinde de karışıklığa sebep oldu. Hermes ile beraberliğinden Hermafrodit'i, başka bir tanrıyla (belki de Dionysos ile) beraberliğinden de çirkin ve sürekli cinsel olarak uyarılmış bereket figürü Priapus'u doğurdu.

Afrodit'in en ünlü cinsel macerası, savaş tanrısı Ares ile olandı. Ares, anlaşılacağı gibi, savaşçı ve hırslıydı. Aşk ile Savaş bir araya geldiklerinde sevişmeleri tanrıçanın kocası Hephaistos'u rahatsız ediyordu, onun için cinsel ilişki sırasında onları bir ağın içinde kapana kıstırıp, teşhir ederek diğer Olimposluların onlarla alay etmelerini sağladı.

Hephaistos Kimdi?

Hephaistos çirkin ve topal doğmuştu. Bu çocuktan iğrenen annesi Hera, onu Olimpos'tan aşağıdaki okyanusa attı, o da orada zanaatini öğrendi. Hephaistos, yeryüzüne düştüğünde Lemnos (Limni) Adası yakınında denize indi. Bir grup deniz perisi ve Titan tanrıçalar tarafından kurtarılıp, iyileştirilecek kadar şanslıydı. Onu ebeveyninin hışmından korumak için uzaklara gidip deniz altındaki mağaralarına sakladılar. Bazı yazarlar, Hephaistos'un topal olmasının sebebinin Olimpos'tan düşmesi olduğunu söylerler.

Yine de, Olimpos'a dönmesine izin vermesi için annesine bir taht yollayarak onu oyuna getirdi. Hera, tahta oturduğunda görünmez ipler tarafından bağlandı. Hephaistos annesini serbest bırakmaya ancak, Hera oğlunun güzel Afrodit ile evlenme arzusunu kabul ettiğinde razı oldu.

Athena'nın Rolü Nedir?

Yunanistan'ın Atina kentindeki Parthenon tanrıça Athena'yı onurlandırmak için inşa edilmişti
Yunanistan'ın Atina kentindeki Parthenon tanrıça Athena'yı onurlandırmak için inşa edilmişti

Zeus'un başından doğan ve muhtemelen tanrıçaların en ulusu olan Athena, zekâ ve bilgelikle ilgiliydi. İşareti, kuşların en akıllısı olan baykuştu. Athena İason, Herakles ve Perseus gibi kahramanlara yardım etti. Bakire bir tanrıça olmasına rağmen Odysseia'nın kahramanı Odysseus ile ilişkisinde çok aşikâr olan "tutkuları" vardı. Athena, amcası ve daimi rakibi Poseidon'un yerine Atina şehir devletinin koruyucu tanrısı seçilmişti çünkü Poseidon Atinalılara sadece tuzlu bir su kaynağı vermişken o, onlara zeytin ağacını sunmuştu. Parthenon, onun onuruna inşa edilmiştir.

Apollon'un Rolü Nedir?

Zeus'un önem açısından yegâne ciddi rakibi, ulu tanrı Apollon idi. Bazen Phoebus (Parlak Işık) olarak da bilinen Apollo, güneşle, ışıkla, müzikle, tıpla, akılla ve kendini tanımayla ilgiliydi. Merkezleri kendisinin doğduğu söylenen Delos'da ve Yunan görüş açısına göre dünyanın merkezi ve kutsal bir kehanet yeri olan Delfi'deydi. Apollo, antik yeryüzü tanrıçası Gaia'nın kutsal mabedini koruyan büyük yılan Python'u Delfi yakınında Parnassos dağının eteğinde öldürmüştü. Apollo, ejdervari Python'u öldürmekle Delfi'de egemen bir figür haline gelmişti.

Artemis Kimdi?

Apollo'nun ikiz kız kardeşi Artemis, av ve doğum tanrıçasıydı. Kutsal bakireliğini şiddetle korurdu. Genç avcı Actaeon'un ormandaki gölde yıkanmakta olan tanrıçaya nasıl rastladığına dair hikâye anlatılır. Artemis, çıplak görülmekten dolayı o kadar öfkelenmiştir ki, çocuğu geyiğe dönüştürmüş ve onu parçalamaları için kendi av köpeklerini üstüne salmıştır.

Hermes Kimdi?

Hermes, Yunanlılar arasında popüler bir tanrıydı. Tanrıların habercisi ve Yeraltı Dünyası'na giden ruhların refakatçisiydi. Hermes, sihirli bir asa, bir kadüse taşır ve kanatlı sandaletler giyerdi. Yolculardan ve ticari işlemlerden sorumluydu. Aynı zamanda yalana ve hileye düşkün bir düzenbazdı. Doğduğu gün, Apollon'un sığırını çalmıştı.

Dionysos Kimdi?

Olimpos hiyerarşisinin en son üyesi Dionysos, Minosluların ve Mikenlerin de tanıdığı antik bir tanrıydı ama diğerlerine benzemezdi. Çoğu yazar, annesi Semele'nin bir insan olduğunu, Dionysos'un muhtemelen bu yüzden yegâne ölen tanrı olduğunu söylerler. Hikâyenin birine göre Titanlar tarafından pişirilip yenmiştir. Yine de diğer ölen tanrılar gibi hayata geri dönmüş ve Olimpos'ta değil de yeryüzünde yerleşik, şarap, cinsellik ve esrimeyle ilgili bir kültür merkezi olmuştur. Zeus'un doğmamış Dionysos'u ölen Semele'den çıkarıp kendi baldırına diktiği ve onun oradan tekrar doğduğu söylenmiştir.

Tanrılar, Gerçek İnsan Hayatını Nasıl Yansıtırlardı?

Bir kültüre ait mitler, o kültürün değerlerini, örf ve âdetlerini, geleneklerini ve aidiyetlerini yansıtma eğilimindedirler. Miken çağından Klasik Atina egemenliği dönemine kadar olan Antik Yunan kültürü, aristokrat erkek savaşçıların ve tiranların hükmettiği bir kültürdü. Beşinci yüzyıl Atina'sında, yani "demokrasinin beşiğinde" bile, kültür, fazlasıyla ataerkil kalmıştı. Kadınlarla kölelerin parlamentoda ya da halk törenlerinde yer almalarına izin verilmezdi. Olimposlu Tanrılar, genel olarak, Atina-öncesi aristokratik sistemi ve Yunan kültürünün ataerkil görünümünü yansıtırlar. Zeus, aristokrat ve çoğunlukla keyfi hareket eden bir koca, baba ve kraldır. Canı ne isterse onu yapar. Kinci ve zalim olabilir, adı çıkmış bir çapkındır, güçlü pozisyonunu kullanarak ölümlü kadınları ve hatta âşık olup kaçırdığı ve tanrıların şarap sunucusu yaptığı Truvalı Ganymede gibi erkek çocukları iğfal eder.

Doğal olarak, bu tür adamların karılarının, nihayetinde bu kaçamakları engellemeleri imkânsız olsa da, onlardan şiddetle şikâyet ettiklerini ve hatta bu faaliyetlerini kösteklemeye kalkıştıklarını varsayabiliriz. Hera, mitolojide kendisi için komik klişelerin kullanıldığı mutsuz, "dırdırcı" eşin somut örneğidir. Zeus gibi bir "oyuncuyu" bile etkileyen cinselliğin gücünü de simgeler.

Homeros, Hera'nın kocasını meşgul etmek için onu baştan çıkardığını, böylece savaşı kendi arzularının aksine bir şekilde etkilemesine mani olduğunu anlatır. Olimpos ailesinde güçlü kadınlar (örneğin Athena ve Artemis) vardır fakat bunlar alışılmadık şekilde erkekleştirilmiş kadınlardır, kendilerini ava hatta savaşa adamış bakirelerdir. Diğer tanrıçalar daha normal görevleri yerine getirirler. Afrodit, dişi cinselliğinin fikirleri bile değiştirten tehlikeli gücünü simgeler. Hestia, pasif yüreğin ve yuva koruyucusunun değerlerini temsil eder. Antik Yunan'dakiler dahil bütün ailelerde elbette iç çatışmalar olacaktır. Bunu, Olimpos Dağı'nda, Zeus'un neslinin çocukları arasında (Apollo ile Hermes arasında geçen sığır çalma olayında ve Ares ile Afrodit'in Hephaistos'un ağına yakalanmasıyla açığa çıkan zina olayında) görürüz.