Bu önemli keşif, Mısır'da zamanının en büyük kraliyet dışı mezarı olarak kabul edilen babasının mezarındaki arkeolojik temizlik çalışmaları sırasında yapıldı. Bu keşif, Jefai-Hapy'nin o dönemde bölgedeki en etkili valilerden biri olarak önemini vurgulamaktadır.
Turizm ve Eski Eserler Bakanı Sherif Fathy, Antik Mısır tarihinin daha fazla sırrının ortaya çıkarılmasına katkıda bulunan Mısır arkeoloji misyonlarının devam eden çabalarını övdü. Bakanlığın, çalışmalarını mümkün olan en iyi şekilde tamamlayabilmelerini ve Mısır'ın kültürel mirasının korunmasını ve incelenmesini sağlamak için bu misyonlara gerekli tüm desteği sağlayacağını belirtti.
Eski Eserler Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Dr. Mohamed Ismail Khaled, misyonun Jefai-Hapy'nin mezarının şaftında temizlik çalışması yaparken, kuzeyde yaklaşık 50 fit derinlikte kızının mezar odasını bulduklarını açıkladı.
Bu odanın içinde, her ikisi de öbür dünyaya yolculuğu anlatan metinlerle tamamen yazılı, biri diğerinin içinde iki tabut buldular. İçteki tabutun uzunluğu 2,30 metre, dıştaki ise 2,62 metredir. Her iki tabut da bölgede şimdiye kadar bulunan en güzel ve ayrıntılı tabutlar arasında sayılıyor.
Arkeologlar tabutun yanı sıra iç tabutun kapağını, ölen kişinin mumyalanmış organlarının saklandığı kanopik kavanozlar içeren bir kutuyu ve birkaç ahşap figürini de keşfetti. Antik çağlarda hırsızlar tarafından çoğunlukla yağmalanmış ve tahrip edilmiş olmasına rağmen, bu mezar eşyaları valinin kızının defin uygulamaları ve sosyal statüsü hakkında değerli bilgiler sağlamaktadır.
Genel Sekreter ayrıca misyon tarafından yürütülen ön çalışmaların, mezar odasının antik dönemde yağmalandığını ortaya koyduğunu belirtti. Hırsızlar sadece kadının mumyasını bulunduğu yerden çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda onu parçalamış ve organlarının bulunduğu kanopik kavanozlara da zarar vermişlerdir.
Ancak yağmalanmasına rağmen, Idi'nin iskelet kalıntıları ve kafatası üzerinde yapılan ilk incelemeler, 40 yaşına ulaşmadan genç yaşta öldüğünü gösteriyor. Analizler ayrıca merhumun ayaklarından birinde, muhtemelen yaşam kalitesini etkileyen doğuştan bir deformite olduğunu ortaya koydu.
Bu keşif sadece bulunan nesnelerin zenginliği açısından değil, aynı zamanda Antik Mısır'daki yüksek rütbeli kişilerin yaşamı ve ölümü hakkında ortaya koydukları açısından da büyük önem taşımaktadır. Jefai-Hapy ve kızı gibi figürlerin mezarları, dönemin sosyal, siyasi ve dini yapılarını anlamak için eşsiz bir pencere sunmaktadır.
Bu bulgular sayesinde arkeologlar, eski Mısır'daki bölgesel yöneticilerin nasıl yaşadıkları, öldükleri ve hatırlandıklarına dair daha ayrıntılı bir resim çizmeye devam edebilirler.
Arkeolojik misyon, İdi'nin sağlığı, yaşam tarzı ve ölüm koşulları hakkında daha fazla bilgi edinmek için temizlik çalışmaları ve iskelet kalıntılarının bilimsel analiziyle devam edecek.
Bu çalışmaların ayrıca Vali Jefai-Hapy'nin kendisine, yönetimine ve içinde yaşadıkları tarihsel bağlama yeni bir ışık tutması bekleniyor.