"Avrupa" terimi, 51 ülkeden ve yaklaşık 750 milyon nüfustan oluşan küresel beş kıtadan birini tanımlamaktadır. "Avrupa" isminin kökeni iki ana teoriye dayanmaktadır: biri Fenike kökenli, diğeri ise Yunan kökenlidir.
Teoriler
Fenike teorisi
Bu teoriye göre, "Avrupa" kelimesinin Fenikece "akşam" veya "batı" anlamına gelen "ereb" teriminden geldiği düşünülmektedir. Bugünkü Lübnan'ın eski kıyılarından gelen denizci ve tüccar bir halk olan Fenikeliler dünyayı iki bölgeye ayırmışlardır: Ege Denizi'nin doğusunda kalan ve güneşin doğduğu topraklar ile battığı batıdaki topraklar. Bu nedenle Fenikeliler "Avrupa "yı gizemli ve karanlık olan batı Ege Denizi kıyıları olarak düşünmüşlerdir. Bu ismin en eski yazılı kanıtı MÖ 8. yüzyıla tarihlenen bir Asur stelinde bulunmuştur.
Yunan Teorisi
Bu teoriye göre, Avrupa kelimesi "büyük gözlü" anlamına gelen eski Yunanca Eurôpê'den türemiştir. Bu isim, Kral Agenor ve Telephassa'nın kızı olan ve tanrı Zeus tarafından kaçırılan Fenikeli bir prensese aittir. Güzelliğinden etkilenen Zeus onu baştan çıkarmak için beyaz bir boğaya dönüşmüş ve onu sırtında Ege Denizi üzerinden Girit'e taşımış, burada insan formuna bürünmüş ve ondan üç çocuk sahibi olmuştur. Bu anlatı Homeros ve Ovid gibi Yunan şairleri tarafından aktarılmış ve Yunan mitolojisinin bir parçasını oluşturmuştur. Böylece Avrupa, Zeus ve Avrupa'nın birleştiği ve ilk Avrupa medeniyetlerinin doğduğu kıtanın adı olmuştur.
Sonuç
Avrupa adının, bu kıtanın kültürel ve tarihi çeşitliliğini yansıtan iki olası kökeni vardır. Fenike teorisi, Avrupa'yı uzak ve karanlık bir ülke olarak gören Doğu halklarının bakış açısını vurgular. Yunan teorisi ise mitolojinin Avrupa halklarının kimlik ve değerlerini şekillendirmedeki rolünü vurgular. Bu iki teori birbiriyle uyumsuz değil, aksine birbirini tamamlayıcı niteliktedir ve Avrupa'nın Doğu ile Batı, gerçek ile hayal arasındaki bir karışımın sonucu olduğunu göstermektedir.