Antik zamanlarda insanlar dişlerini temizlemek ve nefesini kötü tutmamak için yaratıcı olmak zorundaydı. Diş temizleme kavramını ilk kimin geliştirdiğini bilmiyoruz ancak Taş Devri'nden mağaralarda bulunan dişlerdeki bulgular antik insanın tahta veya kemikten yapılmış derme çatma kürdanlar kullanarak dişlerinin arasındaki tohum ve kemik parçalarını aldığını gösteriyor. Aromatik çubukları veya ince dalları kemirme uygulaması diş macununun icadından önce yaygındı; nane ve zencefil gibi otlar nefesi tazelerken, çok fazla çiğneme gerektiren yiyecekler tükürük salgısını yükseltiyordu. Tam tahıllar hafif aşındırıcı görevi görerek plak oluşumunu azaltıyordu.
Diş macununun bulunuşu
Bugün diş macununun diş fırçasından önce icat edildiği biliniyor. Dişlerdeki plağı sıyırmak ve gıda parçacıklarının çıkarılmasına yardımcı olmak için diş macunu, macun veya krem uygulama fikri yıllar içinde değişti. Bugünkü diş macunu 1800'lerin sonlarına ait nispeten yeni bir buluştur ancak ferahlık hissi veren yapışkan maddenin Çin, Mısır ve Hindistan'da MÖ 5000'de kullanıldığına dair kanıtlar var. Böyle bir macuna dair ilk tariflerde öğütülmüş öküz toynağı, kaya tuzu, mür, bal, öğütülmüş kemik, kurutulmuş iris çiçeği, toz haline getirilmiş ve kömürleşmiş yumurta kabuğu, biber, kül ve pomza gibi malzemelerden bahsedilir. Karışım bugünkü gibi yutulmazdı.
İlk diş fırçası
Antik Babilliler (MÖ 3500-3000) çubukların ve gövdelerin uçlarını pürüzlendirerek ve yıpratarak tahta diş fırçası yaptılar ve aynı dönemin Mısırlıları da benzer bir temizleme yöntemini kullandı. Antik Yunan'da Aristoteles ve modern tıbbın babası Hipokrat hem diş eti hastalığı gibi ağız hijyeni konularını hem de hastalıklı dişi çekme yöntemini yazdı. Diş bakımı o zamanlar bile hassas bir konuydu. Yunanlılar ağaç özsuyunu çiğnemeye düşkündü ve sakızın atası olup bugünkü gibi ürettiği tükürük salgısıyla çürümeye karşı savaştı.
Modern diş fırçasının öncüsü olduğunu düşündüğümüz ilk cihaz 1400 dolaylarında Çin'de kaydedildi. Çinliler bu ilk diş fırçasını hayvan kılından üretti. Kırpılmış domuz kılını delinmiş düz bambu sapa dik açıyla yerleştirdiler. Çinliler diş macunu bileşeni olarak hafif aşındırıcı olan tuz ile nane ve ginseng gibi tatlandırıcı ve antibakteriyel bileşenler kullandılar.
Bu ilk diş fırçasından esinlenen Avrupalılar sonraları tüy ve at kılından bir diş fırçası yaptı. Sap ise ilk kez plastiğin icadıyla değişti. Domuz veya at kılı kullanımının bırakılması ise ancak 1938'de naylonun icadıyla oldu. Ancak mevcut diş fırçaları aslında bu noktada zaten popülerdi ve bu yaygınlığını kısmen William Addis'e borçluydu. İngiliz tüccar 1780'de çıkardığı bir isyan ile hapse atıldı. Addis yerde bir kemik bulduktan ve bir gardiyandan domuz kılı istedikten sonra modern "diş fırçası"nı tasarladı ve onu İngiltere'de toplu olarak üretmeye başladı.
19. yüzyıl Avrupa'sında diş tozları yaygındı ancak yalnızca zenginlerin diş fırçası vardı; diğerleri parmağını veya bez parçasını kullanırdı. Diş tozu hazırlarken bazı yıkıcı bileşenler kullanıldı. Birçoğu soda bazlıydı ancak aynı zamanda fırçalamamaktan daha çok zarar veren aşındırıcılar, kostik elementler ve lezzet artırıcılar vardı. İlk diş macunlarının içeriği şunlardı:
Tuğla tozu, ezilmiş kabuk, mürekkepbalığı, şeker, tebeşir, tuz, toz haline getirilmiş kömür, boraks, yer çinisi.
Diş macunu tüpü
Tüp fikri olmasaydı diş macunu günümüzdeki kullanışlı kremsi yapısında olmazdı. Diş macunu tüpü ilk kez 1892'de geliştirildi. O zamana dek diş macunu yüz veya el kremine benzer kavanozda satılıyordu. Herkes farkında olmasa da uygulama hem düzensizdi hem de hijyenik değildi. Hatta dişçilerde bile bu formda bulunur ve bu yüzden hastalara ortak uygulanırdı. Diş macununu esnek tüpe yerleştirme çözümü devrimsel hızda yaygınlaştı.