Günümüzün kişisel bilgisayarları II. Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan devasa makinelerden büyük ölçüde farklılar ve aradaki fark sadece boyutlarında değil. 1970'lere gelindiğinde bilgisayar teknolojisi, çoğunlukla elektronik meraklısı veya hobicilerin demonte PC veya "mikro bilgisayar" satın alabildiği ve bunları eğlence amaçlı programlayabildiği noktaya kadar ulaşmıştı. Ancak bu ilk kişisel bilgisayarlar bugünün bilgisayarının yapabileceği yararlı görevlerin çoğunu yerine getiremedi. Kullanıcılar matematiksel hesaplamalar yapabiliyor ve basit oyunlar oynayabiliyordu ancak makinelerin çoğunun çekiciliği taşıdığı yenilikten ibaretti. Günümüzde yüzlerce şirket kişisel bilgisayar, aksesuar ve gelişmiş yazılım ve oyunlar satıyor ve kişisel bilgisayar temel kelime işlemden fotoğraf düzenlemeye ve bütçe yönetimine kadar çok çeşitli işlevler için kullanılıyor. Evde ve işte, neredeyse her şeyi yapmak için PC'yi kullanıyoruz. Modern yaşamı onlarsız hayal etmek imkansız.
Bilgisayar çağı başlar
İlk elektronik bilgisayarlar hiçbir şekilde "kişisel" değildi: Muazzam ve çok pahalıydılar ve çalışmaya devam etmeleri için bir mühendis ve çeşitli uzmanlardan oluşan özel ekibe ihtiyaç vardı. Bunlardan ilki ve en ünlüsü olan Elektronik Sayısal Entegratör ve Bilgisayar (ENIAC), II. Dünya Savaşı sırasında ABD ordusu için balistik hesaplamalar yapmak üzere Pennsylvania Üniversitesi'nde inşa edildi. ENIAC 500.000 $'a mal oldu, 30 ton ağırlığındaydı ve yaklaşık 1860 metre kare zemin alanını kapladı. ENIAC dışarıdan kablo ağıyla kaplıydı, yüzlerce yanıp sönen ışığı ve operatörlerin bilgisayara ne yapacağını söylediği yaklaşık 6.000 mekanik anahtarı vardı. İçerideki yaklaşık 18.000 vakum tüpü makinenin bir ucundan diğerine elektrik sinyalleri taşıdı.
Biliyor musunuz? Time dergisi 1982 yılında kişisel bilgisayara "Yılın Adamı" ödülünü verdi.
Transistör ve entegre devre
ENIAC ve diğer ilk bilgisayarlar birçok üniversite ve şirket tarafından ilgiye karşılandı ve muazzam para, alan ve insan gücü yatırımına değer olduklarına karar kılındı. Örneğin bir ENIAC, bir insan ekibin 12 saatte çözebildiği füze yörüngesi sorununu 30 saniyede çözüyordu. Yeni teknolojiler gitgide daha küçük bir alanı kaplayan daha elverişli bilgisayarların üretilmesini mümkün kıldı. Bell Labs 1948'de elektrik akımı taşıyan, akımı güçlendiren ve de büyük vakum tüpünden çok daha küçük bir elektronik cihaz olan transistörü tanıttı. On yıl sonra, Texas Instruments ve Fairchild Semiconductor'daki bilim adamları, bilgisayarın tüm elektrikli parçalarını (transistör, kapasitör, direnç ve diyot) tek bir silikon çipte birleştiren bir icat olan entegre devreyi buldular.
Mikroişlemci
Ancak kişisel bilgisayar devriminin yolunu açan icatların en önemlilerinden biri mikroişlemciydi. Mikroişlemci icat edilmeden önce bilgisayarın her bir işlevi için ayrı bir entegre devre yongasına ihtiyaç vardı. Bu makinelerin hala bu kadar büyük olmasının bir nedeni buydu. Mikroişlemci ise küçük bir fotoğraf boyutundaydı ve entegre devre yongalarının yapamadığı şeyleri yapabiliyordu: Bilgisayardaki programı çalıştırabiliyor, bilgileri hatırlayabiliyor ve verileri kendi başına yönetebiliyordu.
Piyasaya sunulan ilk mikroişlemci 1971'de Intel'de bir mühendis olan Ted Hoff tarafından geliştirildi. (Intel, Stanford Endüstri Parkı çevresinde kümelenmiş tüm yüksek teknoloji şirketlerden dolayı "Silikon Vadisi" adını taşıyan Kaliforniya'nın Santa Clara Vadisi'nde bulunuyordu.) Intel'in ilk mikroişlemcisi 4 mm'ye 3 mm uzunluğunda olan 4004 adlı çip oldu. Bu 12 mm2'lik mikroişlemci 1860 m2'lik devasa ENIAC ile aynı bilgi işlem gücüne sahipti.
Kişisel bilgisayar PC'nin icadı
Bu yenilikler bilgisayar üretmeyi her zamankinden daha ucuz ve kolay hale getirdi. Sonuç olarak nispeten küçülen ve ucuzlayan bu "mikrobilgisayarlar" kısa sürede "kişisel bilgisayar" adını aldı. Örneğin 1974 yılında Mikro Alet ve Telemetri Sistemleri (MITS) adlı bir şirket Altair adında "kendin yap" bilgisayar setini piyasaya sürdü. Daha önceki mikrobilgisayarlar ile karşılaştırıldığında Altair büyük bir başarıydı: Bu 400 dolarlık kiti binlerce kişi satın aldı. Ancak bilgisayar gerçek anlamda pek bir şey yapmıyordu. Klavyesi ve ekranı yoktu ve tek çıktısı sadece yanıp sönen ışıklardı. Kullanıcılar her veriyi geçiş anahtarlarını çevirerek girdi.
Paul G. Allen ve Bill Gates adlı bir çift Harvard öğrencisi 1975'te BASIC programlama dilini Altair'e uyarlamak için MITS tarafından işe alındı. Geliştirdikleri yazılım bilgisayarın kullanımını kolaylaştırmıştı ve etkisi tam anlamıyla sarsıcı oldu. Bu iki genç programcı Nisan 1975'te "Altair BASIC"ten kazandıkları parayı aldılar ve kendilerine ait bir şirket kurdular: Microsoft kısa sürede kişisel bilgisayarın imparatoru haline geldi.
Kaliforniya, Silikon Vadisi'nde bir bilgisayar hobi grubu olan Homebrew Computer Club'tan Steve Jobs ve Stephen Wozniak adlı iki mühendis Gates ve Allen'ın Microsoft'u kurmasından bir yıl sonra dünyayı aynı ölçüde değiştirecek ev yapımı bir bilgisayar geliştirdi. Apple I olarak adlandırılan bu bilgisayar, Altair'den daha detaylıydı: Daha fazla belleğe, daha ucuz bir mikroişlemciye ve ekranlı bir monitöre sahipti. Nisan 1977'de Jobs ve Wozniak klavyesi ve renkli ekranı olan Apple II'yi tanıttı. Kullanıcılar şimdi verileri harici bir kaset üzerinde saklayabiliyordu. Apple kısa süre sonra kasetlerin yerine disketleri getirdi. Apple II'yi olabildiğince faydalı hale getirmek isteyen şirket, programcıları "uygulama" oluşturmaya teşvik etti. Örneğin VisiCalc adlı bir elektronik tablo programı sayesinde Apple bilgisayar sadece hobiciler için değil her türden insan (ve işletme) için pratik bir bilgisayar haline geldi.
PC devrimi
Kişisel bilgisayar veya PC devrimi artık başlamıştı. Kısa süre içinde Xerox, Tandy, Commodore ve IBM gibi şirketler pazara girdi ve bilgisayarlar her yerdeki ofislerde ve nihayetinde evlerde yaygınlaştı. Kullanıcıların her seferinde karmaşık komutlar yazmak yerine bilgisayar ekranındaki simgeleri seçmesine olanak tanıyan "Grafik Kullanıcı Arayüzü" ve bilgisayar faresi gibi yenilikler bilgisayarları daha da kullanışlı ve kullanıcı dostu yaptı. Bugün dizüstü bilgisayar, akıllı telefon ve tablet bilgisayarlar ile nereye gidersek gidelim yanımızda daima bir PC var.