Bazı durumlarda, bir vahşi yaşam belgeseli izlemek korkunç bir deneyim olabilir. Anlatıcı genellikle en sevimli hayvanları, genellikle de yeni doğanları gösterir. Yırtıcı hayvan ortaya çıktığında ve en iyi yaptığı şeyi gerçekleştirdiğinde, atmosfer iyice kararır.
Yırtıcı hayvanları kurbanlarını arama, öldürme ve parçalama eylemi içinde gözlemlemek çok üzücü olabilir. Diğer türlerin barışçıl, bitki yiyen yaşam şekillerine hızla ve acımasızca saldırmaları, onları kolayca cani konumuna düşürür. Ancak Mufasa'nın "Aslan Kral" filminde açıkça belirttiği gibi, bu yaşamın döngüsü için gereklidir.
İlk bakışta, daha az yırtıcının olduğu bir dünya av için daha iyi bir yer olacakmış gibi görünebilir. Ancak yırtıcılar kendi ekosistemlerinin sağlığı için gereklidir. Birçok bölgede kurtların yok olmasının ekolojik dengede önemli değişikliklere yol açtığı ve kurtların neslinin tükenmesi halinde aynı durumun dünya çapında geçerli olacağı görülmektedir.
Trofik Kaskadın (Trophic cascade) Bozulması
Doğal Hayatı Koruma Vakfı'na (WWF) göre kurtlar, küresel ısınma nedeniyle yaşamları tehdit altında olan pek çok şaşırtıcı hayvandan yalnızca biri. Avrupa'daki popülasyonları tarihsel olarak en yüksek seviyelerinden düşmüştür.
Kurtlar ve diğer büyük etoburlar, insanların geçimini sağladığı büyükbaş hayvanlar için bir tehlike olarak görüldüğünden, 1800'lü ve 1900'lü yıllar boyunca yaygın bir şekilde öldürülmüşlerdir. Kurt popülasyonları, kısmen toplum yönetimi ve koruma girişimleri sayesinde dengelenmiştir (şu anda Avrupa'da yaklaşık 12.000 vahşi kurt olduğu düşünülmektedir); ancak kurt avcılığının diğer türlerin hayatta kalması için de gerekli olduğu gösterilmiştir.
Trofik kaskadın bir örneği de bu zincirleme reaksiyondur. Bu, bir ekosistemdeki en üst düzey yırtıcılardan birinin aniden ortadan kaybolması durumunda ortaya çıkabilecek feci sonuçlara bir göndermedir. Bu sayfada anlatılanlara göre, Kanada'nın Alberta eyaletine kurtların yeniden getirilmesinde görüldüğü gibi geniş kapsamlı sonuçları olabilir. Kurtların avlanmasının bir sonucu olarak geyik nüfusu azaldı, ancak hayvanların beslenmek için bağımlı olduğu bitki yaşamı gelişti. Bazı araştırmacılara göre, etobur dünyasının "ikincileri" olan mezopredatörler, üst düzey yırtıcıların sayısı azaldığında, tercih ettikleri yiyeceklerin sayısında azalmaya yol açarak zemin kazanabilmektedir. Bu da insan endüstrisi ve bu tür yırtıcılara yakın nüfusların güvenliği üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir.
Ekosistemler Üzerinde Oluşacak Olan Korkunç Etki
James A. Estes ve arkadaşları tarafından Temmuz 2011'de kaleme alınan "Trophic Downgrading of Planet Earth" başlıklı makalede üst düzey yırtıcıların küresel olarak azalması ve yok olmasının etkileri tartışılmaktadır. Makalede, daha önce gezegenin her yerinde bulundukları için "bu türlerin ortadan kalkmasının insanoğlunun doğa üzerindeki en yaygın etkisi olabileceği" söyleniyor.
Araştırma, "trofik basamakların sistem üzerindeki beklenmedik etkilerinin hastalık dinamikleri, orman yangınları, karbon birikimi, istilacı türler ve biyojeokimyasal döngüler kadar çeşitli olduğu" sonucuna varıyor. Bu ekosistemler için hayati önem taşıyan türlerin popülasyonlarındaki azalmalar (ve beraberinde gelen artış ve düşüşler) felakete yol açabilir. Bu durum karadaki ekosistemler için olduğu kadar sudaki ekosistemler için de geçerlidir.
Kurtların yok olması şüphesiz, boyutlarını tahmin etmenin zor olduğu büyük bir biyolojik kargaşaya yol açacaktır. Ancak böyle bir felaketin geniş kapsamlı sonuçları olacaktır. Örneğin, yırtıcı hayvan popülasyonu azaldığında, otçulların yediği bitkiler tahrif olduğu için orman yangınlarının çıkması daha olasıdır. Popülasyonlarını kontrol edecek kurtlar olmadan, aynı hayvanlar endişe verici bir oranda çoğalacak ve belki de yiyecek kıtlığına yol açacaktır. Bunun ciddi ve geniş kapsamlı sonuçları olacaktır.