Aşırı hava olayları ve yükselen denizler, dünyanın dört bir yanındaki değerli miras alanlarını tehlikeye atıyor. Meksika'daki değerli bir taş piramit, giderek kaotik bir hal alan küresel iklime yenik düşen son eser oldu. Michoacán eyaletinde bulunan 15 metre yüksekliğindeki kare şeklindeki anıt, 29 Temmuz gecesi aralıksız yağan yağmurun baskısı altında aniden çöktü ve güney duvarı bir moloz yığınına dönüştü.
Piramit bir zamanlar Michoacán Krallığı uygarlığının en iyi korunmuş anıtlarından biriydi. Piramit, bir başka piramit, bir kule ya da kale ve bazı mezarlar içeren, oldukça iyi korunmuş bir arkeolojik alan olan Ihuatzio'da yer almaktadır.
İlk olarak 1.100 yıl önce Nahuatl dilini konuşan yerli gruplar tarafından işgal edilmiştir. Daha sonra, Azteklerin fethedemediği tek imparatorluk olan P'urhépechas halkının merkezi haline gelmiştir. Bu kültür bugün hâlâ yaşamaktadır.
Alandaki piramitlerden sadece bir tanesi hasar görmüştür, ancak Meksika Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü (INAH) personeli, dış duvar, çekirdek ve istinat duvarı da dahil olmak üzere 'basamaklı gövdelerinden' en az altısının bakımsız olduğunu söylemektedir.
Son haftalarda yaşanan aşırı hava olaylarını suçluyorlar.
Kuzey Yarımküre'de yaz mevsiminin zirveye ulaştığı Temmuz ayında, şiddetli yağışlar ve fırtınalar Meksika'nın büyük bölümünü etkisi altına aldı. Bu olay, ülkede son 30 yılın en kötü kuraklığının ardından, yağmurun çok azaldığı ve bazı göllerin tamamen kuruduğu bir dönemde meydana geldi.
INAH'tan yapılan açıklamada, "Bölgede daha önce kaydedilen yüksek sıcaklıklar ve bunun sonucunda ortaya çıkan kuraklık, suyun İspanyol öncesi binanın içine süzülmesini destekleyen çatlaklara neden oldu" denildi.
Bu noktadan sonra çökme kaçınılmaz hale geldi. Yetkililer şimdi "Meksikalıların kültürel mirası lehine" binanın yapısını onarmaya odaklanmış durumda.
Geçmiş zamanlardaki insan davranışlarını incelemek arkeologların işidir, ancak kaçınılmaz olarak çalışmaları mevcut insan faaliyetlerinden de etkilenmektedir.
İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava koşulları ve yükselen denizler, geçmiş kültürlere ait önemli alanlar için ciddi bir sıkıntı oluşturuyor.
Yakın zamanda arkeologlar, Okyanusya'daki antik mağara resimlerinin iklim değişikliklerinin hızlanmasıyla birlikte bozulduğunu tespit etti.
Ve daha bu yıl, Avrupa ve Meksika'daki kültürel miras yapı malzemeleri üzerine yapılan bir çalışma, yağışlar önemli ölçüde arttığında, bu binaların hasar görme riskiyle karşı karşıya kaldığını ortaya koydu.
Kendisini P'urhépecha kabilesinin yaşayan bir üyesi olarak tanımlayan Tariakuiri Alvarez'e göre, ataları Ihuatzio'daki piramidin çöküşünü "kötü bir alamet" olarak yorumlamış olmalı.
Yakın tarihli bir Facebook paylaşımında Alvarez, Meksika'ya yabancı fatihler gelmeden önce de benzer bir şey olduğunu ve bunun sebebinin tanrıların "hoşnutsuzluğu" olduğunu söyledi.
Meksika'daki piramidin yıkılmasından sadece birkaç gün önce Utah'ın ikonik 'Çifte Kemer'i de muhtemelen değişen su seviyeleri ve erozyon nedeniyle çöktü.
Bu gibi miras alanları, insanların gelecek nesiller için korumak istedikleri paha biçilmez yerlerdir. Kendi davranışlarımızla büyük ölçüde değiştirdiğimiz bir iklim yüzünden çöküşlerini izlemek sadece ölümsüzler için değil, tüm dünya için iğrençtir.