Aralık 1869'da Mısır'da açılan Süveyş Kanalı bugün hala insanları etkilemeye devam eden şaşırtıcı bir endüstriyel başarıdır. Hayranlık uyandıran kanal, Kuzey Atlantik okyanusunu kuzey Hint okyanusu ile birleştirmek, Avrupa ile Asya arasındaki mesafeyi önemli ölçüde azaltmak ve böylece dünya ticaretini ve transatlantik ulaşımını güçlendirmek için inşa edildi. Doğu ve Batı dünyalarını birbirine bağlayan bu insan yapımı kanal hakkında daha fazlasını öğrenelim.
Kökenleri Antik Mısır'a Kadar Uzanıyor
193 km uzunluğundaki Süveyş Kanalı, Mısır'ın Akdeniz kıyısındaki Said Limanı'ndan güneydeki Süveyş şehrine kadar uzanıyor. Birçokları Süveyş Kanalı'nın adını duymuş ve konumunu biliyor olabilir ancak tamamlanması 10 yıl süren (17 Kasım 1869) bu devasa yapının insanı saatlerce büyüleyebilecek son derece geniş bir tarihi var. Aşağıda, Kanal'ın tarihteki yerini haklı kılan önde gelen gerçekleri öğreneceksiniz.
Modern Süveyş Kanalı, bir zamanlar Mısır boyunca kıvrılarak uzanan birkaç insan yapımı su yolunun en yenisidir. Mısır Firavunu III. Senusret MÖ 1850 civarında Kızıldeniz ve Nil Nehri'ni birbirine bağlayan antik bir kanal inşa etti ve antik kaynaklara göre Firavun II. Necho ve Pers fatihi Darius, benzer bir proje üzerinde çalıştılar ancak zamanla bıraktılar.
Kanalın MÖ 3. yüzyılda bittiği tahmin ediliyor. Ptolemaios Hanedanlığı döneminde Kleopatra da dahil olmak üzere birçok tarihi şahsiyet muhtemelen kanaldan geçti. Modern Süveyş Kanalı'nın sunduğu doğrudan bağlantı yerine bu kadim "Firavun Kanalı" çölden geçerek Nil Nehri'ne doğru yol alırdı ve Akdeniz'e erişmek için kullanılırdı.
Napolyon Bonapart Bu Kanalı İnşa Etmeyi Düşünmüştü
Fransız askeri komutanı Napolyon Bonapart 1798'de Mısır'ı fethettikten sonra Kızıldeniz'den Akdeniz'e bir kanal inşa etmenin uygulanabilirliğini araştırması için bölgeye ekip gönderdi. Hedefte Süveyş Kıstağı'nı kesmek vardı. Ancak bölgeye dört ayrı gezi yapan gözlemciler yanlış bir şekilde Kızıldeniz'in Akdeniz'den en az 9 metre daha yüksek olduğu sonucuna vardılar.
Dolayısıyla böyle bir kanal inşa etme girişiminin Nil Deltası boyunca felakete yol açacağı konusunda uyardılar. Araştırmacıların hatalı hesaplamaları Napolyon'u projeden caydırmak için yeterli oldu ve Süveyş kanalına dair planlar 1847'ye kadar durdu. O tarihte bir araştırmacı ekip Akdeniz ile Kızıldeniz arasında ciddi bir yükseklik farkı olmadığını doğruladı.
İngiliz Hükümeti İnşaata Karşı Çıktı
Süveyş Kanalı'nın planlanması resmen1854'te başladı. Ferdinand de Lesseps adlı bir Fransız eski diplomat, Mısır Valisi ile Süveyş Kanalı Şirketi'nin kurulması için anlaşma yaptı. Lesseps'in önerdiği kanal Fransız İmparatoru III. Napolyon'un desteğini aldığından, birçok İngiliz devlet adamı kanalı, küresel deniz taşımacılığındaki egemenliklerini zayıflatmak için tasarlanmış siyasi bir plan olarak gördü.
İngiltere'nin Fransa büyükelçisi, kanalı desteklemenin "intihar eylemi" olacağını savundu ve Lesseps, kanal şirketinin hisselerini satışa sunduğunda İngiliz gazeteleri projeye "basit insanları yağmalamak için açık bir soygunculuk" diyerek kötüledi. Lesseps, İngiltere Başbakanı Lord Palmerston ile halka açık söz savaşına girişti ve hatta projeyi parlamentoda kınadıktan sonra demiryolu mühendisi Robert Stephenson'u düelloya çağırdı. İngiliz İmparatorluğu Süveyş Kanalı'nı yapımı süresince eleştirmeye devam etti ancak nakit sıkıntısı çeken Mısır hükümeti 1875'te hisselerini açık artırmaya çıkardığında şirketin yüzde 44'ünü satın aldı.
99 Yıllık Kira Kontratı
İnsan yapımı bir su yolu olan Süveyş Kanalı, Akdeniz'i Kızıldeniz yoluyla Hint Okyanusu'na bağlar. Afrika kıtasının etrafını dolaşmaya gerek kalmadan Kuzey Atlantik'ten Hint Okyanusu'na geçmeye izin verir. Mısır ve Osmanlı, Fransız Ferdinand de Lesseps'e Süveyş Kanal Şirketi'ni kurması için yetki verdiğinde ona aynı zamanda su yolu ve çevresini kapsayan 99 yıllık bir kiralama kontratı sağladı.
Yoksul İşçiler ve Son Teknoloji Makinelerle Yapıldı
Süveyş Kanalı'nın inşası büyük bir insan gücü gerektiriyordu ve Mısır hükümeti bu insan gücünün çoğunu yoksulları nominal ücretle ve şiddet tehdidi altında çalıştırarak karşıladı. 1861'in sonlarından başlayarak on binlerce köylü Süveyş Kanalı'nın ilk kısımlarını kazma ve kürek kullanarak kol gücüyle açtı. İlerleme son derece yavaştı ve Mısır hükümdarı İsmail Paşa'nın bu zorunlu işçi çalıştırmayı 1863'te aniden yasaklamasıyla proje durdu.
Ciddi bir işçi sıkıntısı ile karşı karşıya kalan Lesseps ve Süveyş Kanalı Şirketi, stratejilerini değiştirdiler ve kanalı kazmak için buharla ve kömürle çalışan yüzlerce özel yapım kepçe ve tarak gemisi sipariş ettiler. Projenin ihtiyaç duyduğu imkansız görünen iş gücü bu yeni teknolojiden sağlamıştı. Şirket inşaatın son iki yılı boyunca hızlı ilerleme kaydetti. Ana kanalın inşası sırasında taşınan 75 milyon metreküp kumun dörtte üçü ağır makinelerle işlenmiştir.
Bir Gemi Filosu 8 yıl Süveyş'te Mahsur Kaldı
Haziran 1967'de Mısır ve İsrail arasındaki Altı Gün Savaşı sırasında Süveyş Kanalı Mısır hükümeti tarafından kapatıldı ve her iki giriş de mayınlar ve gemilerle bloke edildi. Kapanma sırasında 15 uluslararası nakliye gemisi kanalın ortasındaki Büyük Acı Göl'de demirlemişti. 8 yıl boyunca kanalda mahsur kaldılar ve güvertelerini kaplayan çöl kumları neticesinde "Sarı Filo" adını aldılar.
Mürettebat üyeleri 3 aylık süreyle gemide nöbet tuttu ve geri kalanlar ise zamanı kendi gemi topluluklarını oluşturarak ve spor ve sosyal etkinlikler yaparak geçirdiler. Filo yıllar içinde kendi pul ve iç ticaret sistemini bile geliştirdi. 15 gemi nihayet 1975'te kanalı terk etme şansı buldu. Ancak o zaman geldiğinde gemilerden sadece ikisi yolculuğa çıkabilecek kadar elverişli kalmıştı.
100 Milyon Dolar Masraf ve On Binlerce Ölü
Dünyadaki birçok şeyde olduğu gibi bu inşaat projesinin ölenleri de yoksullardı. Projenin yapımında 1,5 milyon kişi çalıştı ve Britanyalı, Fransız ve Amerikalı yatırımcıların itirazına rağmen çok sayıda köle işçi kullanıldı. Kolera ve diğer nedenlerle on binlerce insanın Süveyş Kanalı yapımında öldüğü tahmin ediliyor. Hem sınırlı üretim teknolojisi hem de Britanya ve Fransızların sömürgesi olan Mısır'daki ayaklanmalar projenin 50 milyon yerine 100 milyon gibi devasa bir masrafla tamamlanmasına yol açtı.
Özgürlük Heykeli Başta Süveyş Kanalı için Tasarlanmıştı
Süveyş Kanalı 1869'da tamamlanmaya yaklaşırken Fransız heykeltıraş Frédéric-Auguste Bartholdi, Ferdinand de Lesseps'i ve Mısır hükümetini Akdeniz girişine "Mısır Asya'ya Işık Getiriyor" isimli bir heykelin dikilmesi için ikna etmeye çalıştı. Antik Rodos Heykeli'nden esinlenen Bartholdi, köylü cüppesi giymiş ve elinde devasa bir meşale tutan 27 metre uzunluğunda Mısırlı bir kadının heykelini tasavvur etti; bu heykel, gemileri kanala yönlendiren deniz feneri görevi de görüyordu.
Proje mali nedenlerle kabul edilmedi ancak Bartholdi fikri için yer aramaya devam etti ve 1886'ya gelindiğinde tamamlanmış halini New York Limanı'na dikti. Resmi adı "Dünyayı Aydınlatan Özgürlük" olan anıt zamanla Özgürlük Heykeli olarak bilindi.
Tasarımcısı Panama Kanalı'nı İnşa Etmeyi Denedi ve Başarısız Oldu
Süveyş Kanalı'nı tamamlayarak tüm eleştirmenleri susturan Ferdinand de Lesseps, daha sonra dikkatini Orta Amerika'daki Panama Kıstağı'na kanal açmaya yöneltti. Çalışma 1881'de başladı. Lesseps yeni kanalı Süveyş'le kıyaslarken "yapımı daha kolay, tamamlaması daha kolay ve sürdürmesi daha kolay" dedi ancak proje bir süre sonra kaosa sürüklenerek çıkmaza girdi.
Sıcaktan bunaltan ve hastalık kaplı ormandaki inşaat sırasında binlerce kişi öldü ve ekip projeyi hiç tamamlamadan 260 milyon dolarını yaktı. Olay büyük bir skandalı tetikledi. Şirket 1889'da dolandırıcılıktan ve komplodan suçlu bulundu. Lesseps ile aralarında kanal kilitlerini tasarlamak için işe alınan Eyfel Kulesi tasarımcısı Gustave Eiffel'in olduğu insanlar yargılandı. Panama Kanalı projesi bir süre sonra Amerikalılara geçti ve 10 yıl süren inşaatın ardından kanal nihayet 25 yıl sonra tamamlanmış oldu.
Süveyş Kanalı, Soğuk Savaş'ta Önemli Rol Oynadı
Süveyş Kanalı 1956'da Mısır'ın Britanya, Fransa ve İsrail'in birleşik güçlerine karşı koyduğu bir savaşın merkezi oldu. Çatışmanın kökeni İngiltere'nin kanalın bir bölgesini askeri olarak işgal etmesiydi. İşgal Mısır'ın 1922'deki bağımsızlığından sonra da devam etti. Pek çok Mısırlı bu süregelen sömürge tavrına kızgındı ve gerilimler Mısır Başbaşkanı Cemal Abdünnâsır'ın etkisiyle Temmuz 1956'da kaynama noktasına ulaştı. Başbaşkan, Süveyş Kanalı'nı milli bir mesele haline getirmişti ve Nil Nehri boyunca yapılacak bir barajın finansmanına katkı sağlayacağını söylemişti.
Süveyş Krizi olarak bilinen olayda birleşik İngiliz, İsrail ve Fransız kuvvetleri Ekim 1956'da Mısır'a saldırı başlattı. Avrupalılar kanala yakın şekilde ilerlemeyi başardı ancak hem ABD'nin kınamasının hem de Sovyetler Birliği'nin nükleer misilleme tehdidinin ardından utanç içinde Mısır'dan çekildiler. İngiltere Başbakanı Anthony Eden skandalın ardından istifa etti ve Süveyş Kanalı Mısır kontrolüne bırakıldı.
Büyük Bir Yenilenmeden Geçmek Üzere
Süveyş Kanalı sularından her gün yaklaşık 50 gemi geçiyor ve yılda 300 milyon ton mal taşınıyor. Nakliye ücretleri Mısır'ın yılda yaklaşık 5 milyar dolar kazanmasını sağlıyor ancak kanal modern tanker gemilerinin iki yönlü trafiğini karşılamada yetersiz genişliğe (205 metre) ve sığ derinliğe (24 metre) sahip.
Ağustos 2014'te Mısır Süveyş Kanalı İdaresi, kanalı derinleştirmek ve ana kanaldan ayrılan 32 km'lik yeni bir hat oluşturmak için iddialı bir plan geliştirdi. 8,5 milyar dolarlık projenin ön çalışmaları şimdiden başladı ve tamamlanırsa Mısırlı yetkililer 2023 yılına kadar kanalın yıllık gelirini ikiye katlayabileceğini iddia ediyor.