Hawaii: Krallık Tarihi ve ABD Eyaleti Olma Hikayesi

hawaii

Hawaii veya Havai, Büyük Okyanus'ta bulunuyor ve tamamen adalardan oluşur. 6.000 km uzaklıkta olmasına karşın bu tropik adalar Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı. ABD'nin 19. yüzyılın sonlarında sergilediği yayılmacılığının bir örneği ve Pasifik'te yer almak için Batılı güçlerle mücadelesinin bir sonucu. Hawaii bir zamanlar krallıktı ve ABD'nin tarihinde devirdiği ilk hükümet oldu.

Hawaii Krallığı

Hawaii kenti Honolulu'da I. Kamehameha heykeli.
Hawaii kenti Honolulu'da I. Kamehameha heykeli.

Hawaii Krallığı, ana Hawaii adasının kralı I. Kamehameha'nın 1795'te tüm adaları fethetmesiyle kuruldu. Kauaʻi ve Niʻihau adaları 1810'da krallığa katıldı. Bu noktaya dek Hawaii Adaları, Polinezya'nın toprak tanrıçasının soyundan olan şeflerce yönetilmişti. Hawaiililer aslında 124 ile 1120 yılları arasında adalara göç etmiş Polinezyalılardır.

Hawaii insanlarıyla karşılaşan ilk Batılı 1778'de ünlü James Cook oldu. Hawaii Krallığı'nın 19. yüzyıldaki 83 yıllık ömrü boyunca Çin ve Amerika Birleşik Devletleri ile ticari ilişkileri artmış ve buna benzer sosyal ve politik değişiklikler yaşamıştır. İlk büyük ticaret anlaşması Hawaii'nin Çin'e sandal ağacı ihraç etmesi oldu.

Hükümdarlardan Kraliçe Ka'ahumanu (1819-1832) okuryazarlığı teşvik ederek ve kadın haklarını iyileştirerek Hawaii toplumunu geliştirdi. Topların ve tüfeklerin eklenmesiyle Hawaii ordusu da modernleşti. Bu dönemde anayasa kuruldu. 1848'de Hawaii adalarındaki toprakların yüzde 98'i şefler ve soylulara dağıtıldı. Yeni yasayla arazi satışı yasaklandı ve yalnızca aynı soydan olanlara devredilebilirdi.

Bununla birlikte Hawaii'yi değiştiren asıl şey çiçek hastalığı gibi hastalıklar olmuştur. Yabancılarla temas kuran Hawaiililer hiç tanımadıkları hastalıklar kaptılar. 1778'de adalarda 120.000 Hawaiili yaşarken 1920'de hastalıktan 24.000'e düştü. Bu insan kaybı adaları yabancı işçiye muhtaç kıldı ve demografi değişti.

Amerikalılar Hawaii'ye göç ediyor

1849'da Fransızlar Hawaii Krallığını işgal etmiştir. Nedeni adalardaki Katoliklerin dini haklarıydı. O zamanlar Protestanlık adaların en aktif mezhebiydi. Fransız istilası hasarlar verdi ancak sonunda geri çekildiler. 1850'den sonra Hawaii'nin yeni ziyaretçileri Amerikalılardı ve adalar üzerinde etki sahibi oldular. Hawaii insanlarını Protestan Hıristiyan yapan misyonerler ayrıca krallığın ticaret ve sivil işlerinde en aktif insanlardı.

Misyonerler kraliyet ailesinde güç kazandı ve ABD ile ticari ilişkiler kurdu. Nihayetinde adalara özgü dinler bitti. Şeker üretimi Hawaii'nin en karlı endüstrisi oldu ve giderek daha çok Amerikalı ülkeye göç etti ve tarlalar kurdu. Çin, Japonya ve Filipinler gibi Doğu Asya ülkelerinden gelen 200.000 işçi Hawaii'nin demografik yapısını bozdu. Bu işçilerin çoğu evine döndü ancak bir kısmı yerleşti.

Sonuç olarak Hawaiililer zamanla etnik çeşitliliğe uğradılar ve ırklararası evlilik yaygındı. Hawaii Krallığı'nın kurucu hanedanı Kamehameha ailesi 1872'de son buldu. Yeni hükümdar seçilerek geldi. 1887'de zorla kabul ettirilen yeni bir anayasa Hawaii Krallığı'nı anayasal monarşi kıldı. Böylece Birleşik Krallık'a benzer bir sisteme geçildi ve yasama organı ile kabine hükümetinin, kral üzerindeki gücü arttı.

ABD'nin Hawaii'yi işgali

Geleceğin ABD Başkanı William McKinley'nin getirdiği gümrük vergileri ile Hawaiili ihracatçıların ABD'de yararlandığı avantajlar ortadan kalkınca Hawaii ekonomik sıkıntılara girdi. Gümrük vergileri Hawaii monarşisinin devrilmesini hızlandırdı: 1893'te 5 Amerikalı, 1 İngiliz ve 1 Alman'dan oluşan bir işletmeci grubu monarşi yanlısı kraliçeyi devirdiler. Bunun üzerine Hawaii'nin ABD Bakanı olan John L. Stevens ABD denizcilerine adaya inmelerini ve ABD'nin ilgilendiği kilit alanlarda pozisyon almalarını emretti. Çıkarları olan iş dünyası ve misyonerler ABD'nin Hawaii adalarını ele geçirmesini destekledi. Hawaii Krallığı böylelikle sona erdi.

Hawaii'nin ABD tarafından ilhak edilmesi için lobi yapan Güvenlik Komitesi, 1893-1895 yılları arasında Hawaii'nin ABD hükümeti tarafından yönetilmesini sağladı. Yeni hükümetin adı Hawaii Cumhuriyeti oldu ve Hawaii doğumlu bir Amerikalı hükümet başkanı yapıldı. Küresel topraklarını genişletme planında olan ABD için Pasifik iyi bir seçenekti. Japonya bu yüzden Hawaii'nin ilhakına karşı çıktı. İkili arasındaki bu sürtüşme 44 yıl sonra Pearl Harbor olayına yol açacaktı. 1900'den itibaren Hawaii'ye ABD valileri atanmaya başlandı.

Hawaii'nin ABD eyaleti olması

20. yüzyılın ortasına dek Hawaii şeker kamışı şirketlerinin kontrolünde oldu. Hükümeti ve iktidarı çoğunlukla cumhuriyetçi parti yönetti. Ülke ABD'nin Batı savunması için önemliydi. ABD'yi II. Dünya Savaşı'na sokan Pearl Harbor saldırısı sırasında Hawaii'de ABD'nin diğer bölgelerinden daha çok Japon Amerikalı yaşıyordu ve ABD, Japon İmparatorluğu'na yaptığı saldırılarda Hawaii'yi baş üs olarak kullandı. İlginç ki II. Dünya Savaşı'nda en çok madalya kazanmış ABD birimi olan 442. Alay temelde Avrupa'da savaşan Japon Amerikalılardan oluşmuştur.

1952'de adalardaki en güçlü siyasi oluşum Demokrat Parti oldu ve neden olduğu endüstriyel grev ve işçi hareketleri Hawaii ekonomisinin temeli olan şeker kamışı üretimini zayıflattı. Bu noktada Demokratlar çareyi ABD'de buldu ve eyalet olma başvurusu yaptı. Referandumda %93 evet oyu çıkmasıyla Hawaii, Eisenhower zamanında ABD eyaleti oldu.

1960'larda Hawaii kültürüne ve diline ilgi yeniden canlandı, çünkü pek çok insan Hawaii'nin ABD toprağı yapılması sürecini yasa dışı görüyordu. Onlarca yıllık lobi faaliyetinin ardından Clinton 1993'te Hawaii'nin fethi için ABD hükümeti adına resmi özür kararı imzaladı. O zamandan beri Hawaii'de bir bağımsızlık hareketi başlatıldı. 2009'da Obama hareketi desteklediğini açıkladı ancak sonuç alınmadı.

2015'te bir Yerli Hawaii hükümetinin kurulmasının yolu açıldı. Ancak kimin oy kullanabileceğinin ırka göre belirlenmesi süreci durdurdu.

Sonuç

Hawaii, ABD hükümetinin, ele geçirdiği için resmen özür dilediği tek eyalettir. Hawaii bugün çoğu Amerikalı için tatil cenneti. Ancak yerli gruplar hala kendi görüşlerine danışılmadan ilhak edilmenin derin kızgınlığına sahip. Çoğu Hawaiili 20. yüzyılın başında ABD eyaleti olmayı istedi çünkü eyalet olmak daha fazla kaynak ve hak getirecekti. Bağımsızlık hareketi hala aktiftir ancak Hawaii'de çok fazla yerli olmayan insanın yaşaması bu hareketi baskılıyor.


Kaynakça ve ek bilgiler:

  1. https://www.skylinehawaii.com/blog/how-hawaii-became-a-state
  2. https://www.hawaii.com/discover/a-brief-overview-of-hawaiis-history/
  3. https://www.gohawaii.com/hawaiian-culture/history