İngiltere Kralı I. Elizabeth, "bir kadının zayıf ve çelimsiz vücuduna" sahip olduğunu kabul ederdi. Fakat elbette kraliçelerin hepsi savaş alanındaki yerlerini bu kadar hızlı bir şekilde bırakmadı. Bu yazıda bir kadının yerinin ordusunun ön saflarında olabileceğini gösteren, tarihin savaşçı kraliçelerinden bahsedeceğiz.
Ayrıca bkz: Tarihteki en ünlü asi kadın savaşçılar
Arachidamia, Sparta Kraliçesi
Sparta, MÖ 3. yüzyılda Kral Pyrrhus tarafından işgal tehditi yaşadığında, Sparta ordusunun ana bölümü çoktan seferdeydi. Şehir meclisi kadınları güvenli bir yere aktarmayı düşünmüştü. Kraliçe Arachidamia tartışma salonuna elinde bir kılıçla girdi. Artık kadınların korunmasından söz edilmeyecekti. Arachidamia liderliğindeki şehirin kadınları bir savunma duvarı oluşturdular ve savaş süreci boyunca yaralıları alandan başarıyla çektiler.
Zenobia, Palmira İmparatoriçesi
Roma İmparatoru Valerian MS 260 yılında Persliler tarafından ele geçirildiğinde, yaşamını artık insanların üstünden basarak geçtiği bir tabure olarak sürdürmek zorundaydı. Büyük imparatorluğun bu zayıflığı, daha önce kendisine sadık olan bazı vasal devletler için artık ilgi çekici durumdaydı.
Palmira, liderleri Odaenathus'u kral olarak seçti. Ancak imparatorluğa hala bir anlamda sadıktı. Zenobia, kralın ölümünden sonra küçük yaştaki oğulları adına naip kraliçe oldu. Zenobia, oğlunun kontrolü altındaki bölgeleri savunmak ve büyütmek için hızlıca ordularını hazırladı. Kısa süre sonra Mısır'ı ele geçirdi ve ordularını yenip Romalı yöneticileri göndermesine rağmen Roma'ya bağlılığını sürdürdü. Sonunda mağlup olan Zenobia, zincirlenmiş olarak Roma sokaklarında yürütülmek istendi. Fakat o yol boyunca açlık grevi başlatarak kendini öldürme yolunu seçti.
Lakshmibai, Jhansi Rani'si
Jhansi Rani'si olan Lakshmibai, 1857'de İngiliz Raj'a karşı ayaklandı. Kocasının ölümü üzerine Doğu Hindistan Şirketi Jhansi'yi ilhak ederek ele geçirdi. Sarayını terk etmesi istenen Lakshmibai, "Jhansi'mi teslim etmeyeceğim!" dedi. 1857 Hint İsyanı başladığında Rani isyancıların başına geçti. İngilizler kalesini kuşattı ve Lakshmibai atına binerek ateş altında uzaklaştı. Yeni bir kuvvet toplayıp İngilizlere savaş açmadan önce Gwalior'u ele geçirdi. Erkek üniforması giyen Lakshmibai, askerlerinin yanında savaştı ve savaş esnasında öldü.
Arabistanlı Mavia, Tanuh Kraliçesi
Kraliçe Zenobia Roma'ya karşı ayaklandığında, göçebe Tanuh halkı Roma'nın yardımına gelmişti. 100 yıl sonra, MS 375'te Tanuh kralı öldükten sonra, kraliçe Mavia ordunun ve bölgenin yönetimini ele geçirdi ve Roma yönetimine karşı bir isyan daha başlattı. Mavia Halep şehrinden uzaklaşarak askeri gücünü çöle götürdü. Burada silahlı gücünü bölgedeki diğer aşiretlerle artırdı. Planladığı gerilla taktikleri, Mavia'nın atlıları için bir avantaj doğurdu. Çünkü Roma hızlı bir orduya sahip değildi. Birliklerini bir meydan muharebesine yönlendirerek, kendisi için gönderilen Roma ordusunun üzerine ani bir saldırı gerçekleştirdi ve tamamen yok etti. Ayaklanma Mısır sınırına ulaştığında, İmparator Valens barış çağrısını iletti ve hiç vakit kaybetmeden bir anlaşma yapıldı.
Nzinga, Ndongo ve Matamba Kraliçesi
Kraliçe Nzinga Portekizlilerle görüşmek için geldiğinde, onu o ortamda ayak bekleterek kendisini küçültmeye çalıştılar. O da zorunlu olarak hizmetçilerinden birine, herkes gibi oturmasını sağlamak için elleri ve dizleri üzerine çökmesini emretti. Portekizliler 1626'da topraklarına saldırdığında Nzinga, Matamba'da yeni bir ulus kurmak için Ndongo'dan kaçmak durumundaydı. Yeni yerleştiği yerden birliklerini bizzat yönetiyordu. Bunu fark eden Portekizli köle tacirleri ile arasında tam otuz yıl boyunca savaş sürdürdü.
Amage, Sarmatya Kraliçesi
Sarmatyalı Amage'nin (MS 2. yüzyıl) bir problemi vardı; zayıf, kararsız ve yıkılmakta olan kocası. Ülkesinin onun yönetimi altına girmesine izin vermek yerine tüm yetkiyi kendinde topladı. İskit kralı tarafından tehdit edilen Chersonesianlarla ittifak imzaladı. İskitlerden istediği kendi müttefiklerine saygı duyulması isteği küçümseyici bir şekilde görmezden gelindi. Amage 120 atlıdan oluşan bir kuvvet topladı ve krala karşı sürdü. Sarayındaki kral tamamen şoka uğramıştı. Kısa süren bir savaşta kral ele geçirildi ve öldürüldü. İskit topraklarını kralın varisine verdi ve ona babası gibi kibirli olmamasıyla ilgili önemli bir ders verdi.
Fu Hao, Shang Hanedanı Çin Kraliçesi
Leydi Fu Hao (MÖ 1200 civarı ), Kral Wu Ding'in eşiydi. Kral, komşu krallıklarla kurulan ortaklıkları sağlamlaştırmak için 60 eş almıştı. Fakat yalnıca bir Fu Hao'ya sahip olduğunu söylemek hepsinden daha önemliydi. Çünkü kendisi bir başrahibeydi ama aynı zamanda dönemine göre inanılmaz bir generaldi. Kuvvetleri 13.000 askerden oluşuyordu ve diğer erkek generallerin üzerinde konumlanıyordu. Fu Hao bireysel olarak birçok başarılı sefer düzenledi. Mezarı kazıldığında, soylu bir hanımın alışılmış mezar eşyalarının dışında, büyük bir savaşçıda olması beklenen baltalar ve silahlar keşfedildi.
Massaget Kraliçesi Tomyris
II. Kiros (Büyük Cyrus), Ahameniş İmparatorluğunu kurdu ve dünyanın en büyük imparatorluğu durumuna ulaştırdı. MÖ 530'da Massaget kraliçesi Tomyris'i ele geçirdi. Topraklarını işgal etmek isteyen Cyrus, ona ilk önce evlenme teklif etti. Bir ulus için olabilecek en kötü anlaşma olduğunu düşünerek reddetti. Cyrus yine de almaya kararlıydı. Tarihçi Herodot'a göre Cyrus, Tomyris'in oğlunun başında olduğu bir orduyu aldatmayla yenmeyi başardı. Çileden çıkan Tomyris bir sonraki muharebenin başına geçti ve Cyrus yenilerek öldürüldü. Tomyris, Cyrus'un kafasını keserek, onun kana olan susuzluğunu gidermek için bir kova kana batırdı. Üstteki tablo bunu betimliyor.
Artemisia, Karya Kraliçesi
I. Artemisia Yunan şehir devleti Karya'nın kraliçesiydi. Fakat bu devlet Büyük Cyrus'un en büyük torunu I. Xerxes'in imparatorluğu içindeydi. Xerxes Yunan anakarasını fethetmeye çalıştığında, Artemisia bu filoya beş gemiyle katkıda bulunarak yönetti. Yunanlılar Salamis Deniz Savaşı'nda, kendisini öldüren kişiye 10.000 drahmi ödül sözü vermişti. Özellikle onlara karşı savaşan bir Yunan asıllı kadın olmasından dolayı onurları kırılmıştı. Fakat Kral Xerxes, Artemisia'nın askeri yeteneklerine ve cesaretine rağmen savaşın ters yönde döndüğünü görmüştü. Ardından bu meşhur cümlesini kuracaktı: "Adamlarım kadın oldu; ve kadınlarım, erkek."
Boudica (Boudicca), Iceni Kraliçesi
St Albans günümüzde Doğu İngiltere'de bir şehirdir. Fakat antik dönemde Roma'nın Verulamium şehriydi. Eğer burada bir kazı yaparsanız siyah kül tabakaları bulabilirsiniz. Çünkü Boudica şehri yağmaladıktan sonra yakmıştı. Iceni kraliçesi Boudica, MS 60 yılında, kocasının ölümü üzerine toprakları elinden alındığı için Romalılara karşı ayaklandı. Boudica ilk adımda Colchester'ı yok etti. Ardından Romalıları Londinium'u terk ettirmeyi başardı. Romalılar tarafından tahliye edilemeyen tüm insanlar katledildi. Boudica, Romalılarla ilk defa muharebe alanında karşılaştığında, savaş arabasının üstünden konuşma yaparak ordusunu harekete geçirdi. Britanyalılar tamamen katledildi. Boudica'nın ölümü kaydedilmediği için mezarı da bilinmiyor.