Almanya ekonomisi 2019'da gayri safi yurtiçi hasılada 3,8 trilyon dolar üretti. Ülke, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Japonya'dan sonra dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi. Ülkelerin GSYİH'sını karşılaştırırken satın alma gücü paritesini kullanmak önemli bir ölçek. Birçokları eski şansölye Angela Merkel'in yönetiminde Almanya'nın güçlü bir ekonomik büyümeye ve rekor düşük işsizlik oranlarına sahip olduğunu ve son 12 yılda oldukça geliştiğini düşünüyor.
Alman Ekonomisi: Başarıları ve Yüzleştiği Engeller
2017'de Almanya'nın GSYİH büyüme oranı bir önceki yıla göre %2,4 daha iyiydi. Yine Almanya'nın kişi başına düşen GSYİH'sı 2017'de 46.750 dolara çıktı ve bu da 2016 ortalaması olan 45.920 dolardan yüksekti. Amerika Birleşik Devletleri'nde bu oran 53.130 dolar ve Avrupa Birliği'nde 36.590 dolardır.
2008 mali krizinden önce, Almanya'nın büyümesi üç nedenden dolayı yılda %1'in altındaydı:
- Doğu Almanya'nın modernizasyonu başlangıçta yılda 70 milyar dolara mal olmuştu. 2008 yılına gelindiğinde harcamalar 12 milyar dolara gelebilmişti.
- Yüksek işsizlik (%9,5) ve yaşlanan nüfus (%20'si 65+ yaş) Almanya'nın Sosyal Güvenlik fonunu, bordro vergileri yoluyla alabileceğinden daha hızlı tükettiği anlamına geliyordu.
- Almanya, AB'nin zorunlu kıldığı şekilde bütçe açığını GSYİH'nın %3'ünün altına almayı başarmıştı. Mali harcamaları düşürmüştü ve ülke, Yunanistan'ın borç krizini çözmek için de bu yöntemi önermiştir.
Alman Ekonomisinin Yapısı
Almanya karma bir ekonomiye sahip. Tüketim malları ve iş hizmetlerinde serbest piyasa ekonomisine izin verilir. Ancak hükümet, vatandaşlarını korumak için bu alanlarda bile düzenlemeler yapar. Almanya her vatandaşa sosyal yardım sağladığından ve yüksek gelire sahip olanlar daha fazla vergi ödediğinden komuta ekonomisine de sahip. Sağlık sigortası ve eğitimi hükümet verir. Yani bu sistemde gelirinize göre ödeme yapar ve ihtiyacınıza göre yardım alırsınız.
Avro Bölgesi Üyeliğinin Faydaları
Almanya, AB üyeliğinden ve avro para birimini benimsemesinden önemli fayda gördü. Diğer birçok avro bölgesi üyesi gibi, avronun gücü faiz oranlarının düşük kalmasından ve bunun da yatırımı teşvik etmesinden geliyor.
- Hatta çoğu kişi AB üyeliğinden en çok Almanya'nın fayda sağladığını söyler.
- Güçlü üretim tabanı, avro bölgesinin diğer üyelerine ihraç edebileceği çok fazla ürünü olduğunu ve bunları daha ucuza üretebildiği anlamına geliyor. Bu durum Alman şirketlerine rekabet avantajı sağlıyor.
- Sonuç olarak, refah artıyor ve Alman tüketicilerin yerel pazarda harcayacakları daha fazla paraları oluyor.
- Almanya'nın iç pazarı son zamanlarda ekonomik büyümede önemli bir itici güç haline gelmiştir.
Eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel'in Reformları
Şansölye Angela Merkel, Doğu Almanyalı ılımlı bir fizikçi ve ekonomik reformcuydu. 2005 seçimini, %11,5 işsizlik oranını düşürecek reformu yapma sözünü vererek kazandı.
Ülkedeki ekonomik durgunluk, Merkel'in teşvik çabalarını ve vergi indirimlerini başarıyla hayata geçirmesine izin verdi. Almanya'nın bütçe açığı %3,3'e çıktı ve AB'nin %3 borç-GSYİH oranını aştı. Merkel, satış vergisi artışı ve zenginlere daha yüksek vergiler gibi kemer sıkma önlemleri uygulamak zorunda kaldı. Hatta Yunanistan'daki borç krizini çözmek için benzer tedbirler alınması için baskı yapmıştır. Karşılaştığı muhalefet, kararlarının ertelenmesine neden oldu ve avro bölgesi borç krizi baş gösterdi.
Almanya'nın Mülteci Krizine Bakışı
Savaşın harap ettiği Orta Doğu'dan 1,2 milyon mülteci 2015 yılında Avrupa'ya sığınmaya başladı. Neredeyse %75'i erkekti ve %40'ı 18 ile 34 yaşları arasındaydı. Bunun nedeni yolculuğun tehlikeleridir. Durum Almanya için soruna dönüştü.
2016 Yılbaşı arifesinde bir genç mülteci çetesi 600'den fazla kadına gasp etti ve cinsel tacizde bulundu. Büyük siyasi tepki oluştu. Birçok ülke yeni mültecilere sınırlarını kapattı. Sonuç olarak 8.000 göçmen Yunanistan'da sıkıştı. AB, Yunanistan'daki mültecileri geri alması için Türkiye ile anlaşma imzaladı. Buna karşılık AB, Türkiye'ye 6 milyar avro ödeyecekti.
Eylül 2017 seçimlerinde mültecilere yönelik başlayan muhalefet, Merkel'in partisinin hükümetteki çoğunluğu kaybetmesine neden oldu.
Almanya Büyük İşsizlik Sorununun Üstesinden Nasıl Geldi?
2017'ye gelindiğinde işsizlik %3,8 oldu. Yine de ekonomik durgunluk sırasında görülen %7,7 oranından iyiydi. Almanya, tarihi ve kültürel nedenlerle uzun süre yüksek işsizlikle mücadele etmiştir.
- Öncelikle, yasalar ile işçileri işten çıkarmak ve ücretlerini düşürmek zorlaştırıldı.
- İkinci olarak, Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından Doğu ve Batı Almanya'nın yeniden birleşmesi işsizliği artırdı. Eski Komünist bloktan gelen işçiler ekonomiyi zora soktular.
- Üçüncüsü de, Alman kültürü zorlu günler için tasarruf yapan bir toplum yapısına sahiptir ve bu da harcama oranının az olduğu anlamına gelir (ekonomik güçlenmeyi geciktirir).
1998-2005 yılları arasında başlatılan reformlar olmasaydı bugün Almanya'da işsizlik daha kötü olabilirdi. Hükümet, çalışma saatlerini azaltmak için işletmeleri sübvanse etti (para yardımı). Yarı zamanlı da olsa ekonomik durgunluk sırasındaki insan istihdamını artırdı.
- Karma ekonomiye sahip olması
- Hükümetin sağlık, sigorta ve eğitimi üstlenmesi
- Avrupa Birliği üyeliğinden ve avro kullanımından fayda görmesi
- Güçlü üretim tabanı
- Angela Merkel'in işsizliği azaltmadaki desteği
Özel Alman-Rus İlişkileri
Merkel, 2007'de AB Başkanı iken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi'deki özel Bocharov Ruchey rezidansında bir araya geldi. Merkel ve Putin nispeten samimi göründü. Bunun nedenleri arasında Putin'in Almanca'daki akıcılığı ve Merkel'in ise Doğu Almanya'daki Komünist okuldan gelen iyi derecede Rusça bilgisi vardır.
Merkel ülkeye, Rusya'nın Belarus'a doğal gaz arzını kesmesinden sadece bir hafta sonra gelmiştir. Bu ana boru hattı, gazı Avrupa'ya taşır. Merkel, Putin'in boru hattı siyasetinin AB'nin veya Almanya'nın enerji arzını etkilemeyeceğine dair güvence aldı. Rusya, Almanya'nın Rusya'daki yabancı yatırımlarını ve diğer ikili ticareti tehlikeye atmak istemez. Almanya, Rusya'ya yatırım götüren ender AB ülkelerinden biri. Putin o görüşmede Almanya ekonomisini daha da güçlendirecek şu maddeleri kabul etmiştir:
- Yeni bir AB-Rusya Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması.
- Baltık Denizi altından Almanya'ya taşınacak doğal gazın boru hattı inşaatını hızlandırması.
- Gazın, "transit ülkeler" Belarus, Ukrayna ve Polonya'dan geçmesini önlemek için Rusya'nın Pasifik Kıyısı'na petrol boru hattı inşa etmesi.
- Almanya'da doğal gaz rezervuarı kurulması. Böylece Rus doğal gazı için yeni bir dağıtım merkezi oluşturulması.