İspanya İç Savaşı ile ilgili bu yazıda savaşın nedenlerini, acımasız Francisco Franco'nun nasıl iktidara geldiğini ve nihayet iç savaşın ne zaman ve hangi şartlarla sona erdiğini anlatacağız. Son bölümde Guernica Bombardımanı ile ilgili özel konuyu ele alacağız.
İspanya İç Savaşı'nın Nedenleri
İspanya İç Savaşı'nın tohumları, 1923'te XII. Alfonso'yu destekleyen zayıf ve etkisiz hükümetin, General Miguel Primo de Rivera'nın başını çektiği bir askeri darbeyle devrildiğinde ekildi. Rivera yerel yönetimlerde ılımlı reformlara gitmiş ve bir kamusal çalışma programı başlatmıştı. Ancak Büyük Buhran'ın ekonomik etkileri Primo de Rivera'yı alaşağı etti. 1931'de cumhuriyetçi bir hükümet işbaşına geldi ve kral sürgüne gönderildi.
Başbakan Manuel Azana y Diaz'ın İspanya'da çağdaş demokrasiyi yerleştirme çabalarına zengin toprak sahipleri ve Katolik Kilisesi karşı çıktı. Azana ayrıca, ordunun gücünü kısıtlamaya kalkıştığı için askerleri de karşısına aldı. Ağustos 1932'de General Jose Sanjurjo'nun başını çektiği bir darbe bastırıldı; ama ertesi yıl Azana istifasını verince ister istemez seçime gidildi ve seçim, Alejandro Lerroux başkanlığında bir muhafazakar koalisyonu iktidara getirdi.
Bunu, Lerroux'un işçi sınıfını ve yoksulları iyice ezdiği ve daha önceki reformları tamamen kaldırdığı "İspanya'nın iki kara yılı" diye bilinen süreç izledi. Derken Asturias'ta Bask ve Katalan bölgelerinde grevler patlak verdi, bu eyaletlerde özerk yönetim talepleri dile getirildi. Şubat 1936 seçimleri, Azana'yı bir Halk Cephesi koalisyon hükümetinin başında yeniden iktidara getirdi. Bununla birlikte, toplumsal ve ekonomik çöküş engellenemedi; tekrar bir grev dalgası başladı, kiliseler ateşe verildi, nefret uyandıran Sivil Muhafızlar'a karşı adeta bir "savaş" açıldı. Ve köylüler eskiden işledikleri çiftlik topraklarına el koydular.
Bu arada Francisco Franco, iki yüksek rütbeli general, Sanjurjo ve Mola'yla birlikte, bir askeri darbe tasarladı. General Sanjurjo, darbenin sözde başıydı, General Franco, Fas sömürge ordularını komuta ediyordu ve General Mola da İspanya'nın kuzeyindeki ordunun başındaydı. Kıvılcım, temmuz ayında, faşistlerin Cumhuriyet Muhafızlarından bir teğmeni vurmasıyla ateşlendi. Buna misilleme olarak Muhafızlar İspanyol parlamentosundan sağcı bir lideri vurdular. Askeri önderler artık beklememeye karar verdiler ve Franco Kanarya Adaları'ndan ordunun Fas'taki üssüne uçtu. Generallerden Sanjurjo ve Mola, sonradan bir uçak kazasında ölecek ve Franco'yu başladıkları işi bitirmekte tek başına bırakacaklardı.
Francisco Franco Nasıl İktidara Geldi?
Francisco Franco Kuzeydoğu İspanya'da, El Ferrol liman şehrinde 4 Aralık 1892'de doğmuştu. 14 yaşındayken Toledo Piyada Akademisi'ne girdi. 1910'da mezun olduğunda İspanyol Fası'nda ayaklanan Riff kabilelerine karşı savaşa gitmek için gönüllü yazıldı. 1923'te İspanyol Yabancılar Lejyonu'na komutan oldu. Riff'lilerin ayaklanmasını bastırması nedeniyle ulusal bir kahraman olarak selamlanmıştı. Bir kere daha rütbesi yükseltildi; bu kez ordunun en genç tuğgenerali olmuştu.
1928'de Zaragoza Askeri Akademisi'nin komutanlığına atandı ve 6 yıl sonra, kuzeydeki Asturias eyaletinde 30.000 militan madencinin ayaklanmasını bastırdı. 1936'da, askeri vali olarak Kanarya Adaları'na "sürüldü". Oradan, 18 Temmuz 1936'da Fas'taki ordunun isyanına destek verdiğini radyodan duyurdu. Sonra askerlerin komutasını almak üzere Fas'a geçti. Böylece başlayan İspanya İç Savaşı'nın ardından, 1938'de devlet başkanı oldu. 1940'ta monarşiyi geri getirerek kendisini kral naibi ilan etti.
Bu arada "beşinci kol" tanımından da bahsedelim. Ekim 1936'da, Milliyetçi ordulardan dört kol Cumhuriyetçilerin başkenti Madrid üzerine yürüyordu. Komutanları General Emilio Mola, bu sırada şehrin içinde onun adına çalışan ve faşizm taraftarları ile gizlenmiş militanlardan oluşan bir de "beşinci kol" bulunduğunu belirtmişti. O tarihten beri "beşinci kol" terimi özellikle bir düşman tehdidi olduğunda, bir ülkenin ya da bir toplumun içinde faaliyet gösteren bir hainler topluluğunu nitelemek için kullanılır.
İspanya İç Savaşı'nın Sonuçları
Guernica'nın bombalanmasını izleyen haftalarda Milliyetçilerin Bask topraklarındaki baskısı arttı. Haziran 1937'de Milliyetçi güçler önemli bir liman olan Bilbao'yu ele geçirdiler. Bununla birlikte, çok sert geçen 1937-1938 kışında, Cumhuriyetçi birlikler Madrid'in 225 km doğusundaki savunması yetersiz Teruel kentini ele geçirince durakladılar. Franco kenti Şubat 1928'de geri aldı. Yılın geri kalan aylarında Milliyetçi birlikler Teruel'den doğuya, Akdeniz kıyısına doğru ilerlediler.
Bir süre sonra Barselona ve çevresindeki Cumhuriyetçi güçler ile hükümetin iki yıl önce çekilmiş olduğu Valensiya'daki Cumhuriyetçi güçler arasına, 160 km genişliğinde bir kama gibi girmeyi başardılar. Böylece Cumhuriyetçilerin elindeki iki bölge birbirinden kopmuş oldu. Milliyetçiler Madrid'i vurmayı sürdürürken Barselona da ağır hava saldırılarına hedef oldu.
1939'un başlarında Franco'nun askerleri Katalonya eyaletine girdiler. 26 Ocak günü Katalan başkenti Barselona, Milliyetçilerin eline geçti. Mart başlarında Madrid'de komünistler ile Milliyetçiler arasında çetin sokak savaşları oldu. Yüzlerce kişinin öldürüldüğü ve yaralandığı, 6 gün süren vahşetin ardından savaş, huzursuz bir barışla noktalandı.
İki hafta sonra Franco başkente doğru son saldırısına geçti ve 28 Mart günü şehir teslim oldu. 1 Nisan'da Franco, neredeyse üç yıl sürdükten ve 600.000 cana mal olduktan sonra İspanya İç Savaşı'nın bittiğini ilan etti. "Bugün" dedi "Kızıl Ordu yenilip silahlarını teslim ettiğine göre, zafer kazanan ordularımız amacına ulaşmıştır."
Ekim 1940'a gelindiğinde Franco II. Dünya Savaşı'nda Müttefiklere karşı savaşmayı öngörerek Adolf Hitler'le buluştu. Ama iki diktatör anlaşamadılar; konuşmalar tatsız bir şekilde son buldu ve İspanya savaşın dışında kaldı.
Guernica Bombardımanı: Gökyüzünden Yağan Ölüm
Guernica Bombardımanı hakkında saldırının gerçekleştiği günü anlatan bir yazı hazırladık. İspanya'nın kuzeydoğusundaki küçük Guernica kasabasında 26 Nisan 1937 Pazartesi günü öğleden sonra saat 16:30'u biraz geçe kilise çanları çılgın gibi çalmaya başladı. Bir hava akınının başladığı haber veriliyordu ve bunu izleyen üç saat boyunca Alman bombardıman uçakları Heinkel II ve Junkers 52'ler, yüksek tahrip gücü olan patlayıcılar, şarapnel ve yangın bombalarıyla Guernica'yı vurdular. Onlara eşlik eden avcı uçakları da pazar dolayısıyla kalabalık olan ana meydanda alçak uçuş yaparak halkı tekrar tekrar makineli tüfekle taradılar.
Her yerden acı çığlıklar yükseliyor ve insanlar dehşet içinde diz çöküp ellerini Tanrı'ya sığınır gibi göğe kaldırıyorlardı.
Peder Alberto Onaindia
Pazarın kurulduğu gündü ve İspanya'nın bağımsızlığına şiddetle düşkün Bask bölgesinin önceki hükümet merkezi olan kasabanın 7.000 kişilik nüfusu, çiftçiler ve yakındaki kıyıdan gelen balıkçı kalabalığının içinde kalmış, adete yutulmuştu. Guernica ayrıca 30 km kadar ötedeki cephe çizgisinden geri çekilmekte olan askerler ve sığınmacılarla da dolup taşıyordu. Saldırganların gözünde bu durum kasabayı, askeri bölge kabul etmek için yeterliydi; Alman hava ordusu Luftwaffe'nin seçkin birliği Condor Tümeni'nin komutanı Albay Wolfram von Richthofen kasabayı harita üzerinde yerle bir edilmek üzere belirlemişti.
Saldırı sürerken Guernica'nın merkezi her yana dağılmış kolu bacağı kopmuş kavrulmuş cesetler ve ağır yaralı erkek, kadın ve çocuklarla dolmuştu. Meydana açılan birçok sokak ya yıkılan binaların kalıntılarından geçilemez ya da duman ve ateş duvarlarından girilemez durumdaydı. Yanık et kokusu nefes aldırmıyor, bomba sesleri kulakları sağır ediyordu. Çağdaş savaş tarihinde Guernica bombardımanı savunmasız bir kentin, bir sivil hedefin yok edildiği ilk örnek olmuş ve bunu gerek Cumhuriyetçilerin gerek Milliyetçilerin eseri olan bir dizi vahşet eylemi daha izlemiştir.
Faşist Milliyetçiler Kuşatılıyor
İspanya'nın uzun süren can çekişmesi bundan 9 ay önce Fas ordusunun sadece altı ay önce iş başına gelmiş Cumhuriyetçi hükümete başkaldırdığı 17 Temmuz 1936 günü başlamıştı. Alman Hava Ordusu Luftwaffe'nin nakliye uçakları askerleri ana karaya taşıdılar ve isyancıların ülkenin dört bir yanına yerleşmesi için destek verdiler.
Milliyetçilerden yana olan Kilise, Cumhuriyetçilerin hedefi haline geldi. Halkın öfkesi denetlenemeyince kiliseler yıkıldı; rahiplerin kulakları kesildi, gözleri oyuldu, kimileri maden kuyularına atıldı, kimileri işkenceden geçirilip vuruldu. Rahibeler birçok yerde, önce ırzlarına geçilip sonra öldürüldü. Cumhuriyetçiler tam 19 rahibenin iskelete dönüşmüş cesetlerini mezarlarından çıkarıp Barselona'daki bir manastırın dışında ibret olsun diye sergilediler.
Bu sırada orta İspanya'daki Toledo kentinde bir isyan patlak verdi ve Milliyetçiler denetimi ele geçirdi. Bu ayaklanmayı bastırmak amacıyla hükümet merkezi Madrid'den yürüyüşe geçen cumhuriyetçi ordulardan bir bölük, 1000 kişilik milliyetçi garnizonu Toledo'ya yüksekten bakan XIV. yüzyıldan kalma görkemli kale Alcazar'a sığınmaya itti.
Böylece iki tarafın da sonuçsuz olacağını bildiği bir kuşatma başlamış oldu. İyi silahlanmış ve ele geçirilemez kalelerinde dünyayla ilişkisi kesilmiş olan asilerin bolca içecek ve yiyeceği vardı. Kurşunlara ve bombalara yılmadan meydan okumaları onları milliyetçi gururunun ve kahramanlığının bir simgesi haline getirdi. 17 Ağustos günü Milliyetçilerin bir uçağı kalenin üzerinde uçarak General Francisco Franco'dan gelen övgü ve destek mesajları attı.
Guernica Bombardımanı Nasıl Başladı?
Uzun süre hareketsizlik, eylül ayı sonunda Franco'nun Faslı askerlerden ve gönüllü alaylardan oluşan bir orduya kuşatma altındaki garnizonu kurtarma emrini vermesiyle son buldu. Milliyetçiler çaresiz kalan cumhuriyetçilerden hiç tutsak almadılar ve çok geçmeden Toledo'nun ana caddesi bir görgü tanığının deyişiyle "kan ırmağı"na dönüştü. Bununla birlikte bu kuşatma Madrid savunmasının Cumhuriyetçilerle güçlendirilmesi ve ileride hükümetin yardımına koşacak Uluslararası Tugayların oluşturulmasına zaman tanımış oldu. Eğer Uluslararası Tugaylar olmasaydı, faşist İtalya'nın lideri Mussolini'nin gönderdiği 50.000 askerin de yardımını alan General Franco'nun zaferi kazanması an meselesiydi.
1936'nın sonuna gelindiğinde, Madrid yoğun bombardıman altında olduğu halde hala düşmemişti. Franco şimdi ikmal açısından yaşamsal önemi olan Portekiz sınırı da dahil İspanya'nın yarıdan fazlasını elinde tutuyordu. Mart 1937'de başkentte üslenmiş olan Uluslararası Tugayların, İtalyanların elindeki Guadalajara'yı geri almasıyla Milliyetçiler ilk önemli yenilgiyi yaşadı. Yabancı gazeteciler bu olayı demokrasi adına büyük bir zafer olarak selamladılar. Guadalajara'da uğradıkları yenilginin öcünü almak isteyen Milliyetçiler gözlerini Bask bölgesine çevirdi. Artık Guernica katliamı için sahne hazırdı.
İspanya İç Savaşı barındırdığı siyasi hiziplerin ve savaşan birliklerin çeşitliliğiyle dikkat çeker. General Franco'nun liderliğindeki faşist bir siyasi grup olan Falanjistler de dahil sağ kanat asileri kendilerine Milliyetçiler derken, sol kanat hükümet kuvvetleri Cumhuriyetçiler olarak bilinir. Milliyetçilerin tank, top ve uçakları Almanya ve İtalya'dan gelirken, İngiltere ve Fransa tarafsız kaldılar.
Cumhuriyetçilerin mücadelesine, İngiliz, Fransız, Rus ve Amerikalı gönüllülerden oluşan birkaç Uluslararası Tugay yardım ediyordu. Rusya tanklar, bombardıman ve avcı uçakları, uçaksavar topları, zırhlı arabalar ve başta pilotlar olmak üzere subaylar sağlıyordu.
İspanya İç Savaşı Hakkında Sık Sorulanlar
İspanya İç Savaşı neydi?
İspanya İç Savaşı, 1936'dan 1939'a kadar İspanya'da meydana gelen bir çatışmaydı. General Francisco Franco liderliğindeki Milliyetçi güçler ile çeşitli sol gruplar tarafından desteklenen Cumhuriyetçi hükümet arasındaki bir mücadeleydi.
İspanya İç Savaşı'nda Milliyetçiler ve Cumhuriyetçiler kimlerdi?
Milliyetçiler, İspanya Cumhuriyeti'ni devirmeyi ve Francisco Franco yönetiminde faşist bir hükümet kurmayı amaçlayan muhafazakar ve sağcı güçlerdi. Cumhuriyetçiler ise mevcut İspanyol Cumhuriyeti'ni destekleyen solcu ve ilerici gruplardan oluşan bir koalisyondu.
Francisco Franco kimdir?
Francisco Franco, İspanya İç Savaşı sırasında Milliyetçi güçlere liderlik eden İspanyol bir generaldi. Milliyetçilerin zaferinden sonra İspanya'nın diktatörü oldu ve 1975'teki ölümüne kadar ülkeyi yönetti.
Sovyetler Birliği'nin İspanya İç Savaşı'ndaki rolü neydi?
Sovyetler Birliği İspanya İç Savaşı'nda Cumhuriyetçi tarafı askeri yardım, silah ve danışmanlar sağlayarak destekledi. Sovyet desteği, Cumhuriyetçilere yardım etmek için uluslararası komünist ve sosyalist savaşçılardan oluşan gönüllü bir güç olan Uluslararası Tugayları göndermeyi de içeriyordu.
Guernica'nın bombalanmasının önemi neydi?
Guernica'nın bombalanması, İspanya İç Savaşı sırasında 1937 yılında Alman ve İtalyan uçakları tarafından gerçekleştirilen yıkıcı bir hava saldırısıydı. Saldırı Guernica kasabasını hedef almış, önemli sivil kayıplara ve yıkıma neden olmuştur. Modern savaşın ayrım gözetmeyen ve acımasız doğasının bir sembolü haline geldi.
İspanya İç Savaşı'ndaki Uluslararası Tugaylar neydi?
Uluslararası Tugaylar, İspanya İç Savaşı sırasında Cumhuriyetçi tarafı desteklemek için İspanya'ya giden yabancı savaşçılardan oluşan gönüllü birliklerdi. Cumhuriyeti savunma ve faşizmle mücadele etme arzusuyla motive olmuş çeşitli ülkelerden bireylerden oluşuyorlardı.
İspanya İç Savaşı bağlamında Falange neydi?
Falange Española ya da kısaca Falange, İspanya İç Savaşı sırasında Milliyetçi davayı destekleyen İspanyol faşist bir siyasi partiydi. Franco'nun ideolojisinin yayılmasında önemli bir rol oynamış ve onun rejimi sırasında etkili bir siyasi güç haline gelmiştir.
Madrid Kuşatması neydi?
Madrid Kuşatması İspanya İç Savaşı sırasında önemli bir muharebeydi. Cumhuriyetçi güçlerin şehri Milliyetçi kuşatmaya karşı savunmasıyla 1936'dan 1939'a kadar sürdü. Kuşatma önemli ölçüde yıkım ve can kaybına yol açmış ve Cumhuriyetçi direnişin kararlılığını simgelemiştir.
İspanya İç Savaşı nasıl sona erdi?
İspanya İç Savaşı, Francisco Franco liderliğindeki Milliyetçi güçlerin zaferiyle sona erdi. Milliyetçiler ülkenin kontrolünü ele geçirdi ve Franco 1975'teki ölümüne kadar sürecek bir diktatörlük kurdu.
İspanya İç Savaşı'nın uzun vadeli etkileri neler oldu?
İspanya İç Savaşı'nın İspanya üzerinde derin ve uzun süreli etkileri oldu. Franco yönetiminde baskı, sansür ve siyasi zulümle karakterize edilen faşist bir diktatörlüğün kurulmasıyla sonuçlandı. Savaş aynı zamanda önemli bir ideolojik bölünmeye işaret etti ve İspanyol toplumunda iyileşmesi yıllar süren derin yaralar bıraktı.
Guernica Bombardımanı nedir?
Guernica Bombardımanı, İspanya İç Savaşı sırasında Alman Condor Lejyonu tarafından İtalyan Faşist hava kuvvetleri ile işbirliği içinde gerçekleştirilen yıkıcı bir hava saldırısıydı. Saldırı 26 Nisan 1937'de İspanya'nın Bask Bölgesi'ndeki Guernica kasabasını hedef almıştır.
Guernica Bombardımanı'nın önemi neydi?
Guernica'nın bombalanması önemli bir tarihi ve sembolik öneme sahiptir. Sivil bir nüfusu hedef alan yaygın ve kasıtlı hava bombardımanının ilk örneklerinden biriydi. Ayrım gözetmeyen yıkımı ve masum can kayıplarıyla bilinen saldırı, savaşın dehşetinin ve modern savaşın yol açtığı acıların güçlü bir sembolü haline geldi.
Pablo Picasso kimdi ve Guernica Bombardımanı ile bağlantısı nedir?
Pablo Picasso ünlü bir İspanyol sanatçıydı. Guernica'nın bombalanması Picasso'yu derinden etkiledi ve en ünlü eserlerinden biri olan "Guernica "yı yaratması için ona ilham verdi. Resim güçlü bir savaş karşıtı ifade ve bombardımanın neden olduğu acı ve ıstırabın bir tasviridir.
Guernica Bombardımanı hangi güçler tarafından gerçekleştirilmiştir?
Guernica Bombardımanı, Nazi Almanyası'nın hava kuvvetlerinden oluşan Alman Condor Lejyonu ve İtalyan Faşist hava kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmiştir. İspanya İç Savaşı sırasında General Franco'nun Milliyetçi güçlerini destekliyorlardı.
Guernica'nın bombalanması sırasında kaç sivil hayatını kaybetti?
Sivil kayıpların tam sayısını belirlemek zordur, ancak tahminler bombalama sırasında yüzlerce kişinin öldüğünü veya yaralandığını göstermektedir. Saldırı kasıtlı olarak yerleşim bölgelerini hedef almış ve sivil halk arasında önemli ölçüde yıkıma ve can kaybına neden olmuştur.
Guernica'nın bombalanmasına uluslararası tepkiler nasıl oldu?
Guernica'nın bombalanması dünya çapında öfke ve kınamaya yol açtı. Uluslararası dikkati İspanya İç Savaşı'na ve hava bombardımanının yıkıcı gücüne çekti. Saldırı, çatışmayla ilgili görüşleri daha da kutuplaştırdı ve küresel çapta savaş karşıtı duyguları körükledi.
Picasso'nun "Guernica" tablosunun ardındaki sembolizm nedir?
Picasso'nun "Guernica" adlı tablosu savaşın dehşetinin, masum sivillerin çektiği acıların ve Guernica Bombardımanı'nın vahşetinin güçlü bir sembolüdür. Eser, saldırının yol açtığı acı, ıstırap ve kaosu tasvir ederek olayın kolektif travmasını ve duygusal etkisini yakalamaktadır.
Guernica Bombardımanı'nın savaş karşıtı hareket üzerinde bir etkisi oldu mu?
Evet, Guernica'nın Bombalanması dünya çapında savaş karşıtı hareketi harekete geçirmede önemli bir rol oynadı. Hava bombardımanının yıkıcı sonuçlarına dikkat çekmiş ve sivil nüfusa karşı ayrım gözetmeyen güç kullanımına karşı muhalefeti yoğunlaştırmıştır.
Guernica'nın bombalanmasıyla ilgili herhangi bir tarihsel tartışma yaşandı mı?
Evet, Guernica'nın bombalanmasıyla ilgili bazı tarihsel tartışmalar olmuştur. Bazı tartışmalar saldırının arkasındaki motivasyonlara ve yabancı müdahalesinin boyutuna odaklanmaktadır. Ayrıca, bombalamanın askeri hedeflere ulaşmadaki etkinliği ve İspanya İç Savaşı'nın gidişatı üzerindeki genel etkisine ilişkin tartışmalar da mevcuttur.