Plastik Atıklar Küçük Deniz Hayvanlarını Seksten Soğutuyor

Dünya Ekonomik Forumu, 2050 yılına kadar okyanuslarda balıktan daha fazla plastik olacağı konusunda uyarıyor.

Bir tür deniz amfipodu.
Bir tür deniz amfipodu. Görsel: © Hans Hillewaert / CC BY-SA 4.0

Dünya Ekonomik Forumu, 2050 yılına kadar okyanuslarda balıktan çok plastik olacağı uyarısında bulunuyor. Plastikler kelimenin tam anlamıyla her yerde ve şimdi yeni bir çalışma, plastik katkı maddelerinin karides benzeri kabukluları seksten soğuttuğunu öne sürüyor.

İngiltere'deki Portsmouth Üniversitesi'nden ekotoksikolog Alex Ford, "Bu canlılar, balıkların ve kuşların beslenmesinde önemli bir yer tutan Avrupa kıyılarında yaygın olarak bulunurlar" diyor. Eğer tehlikeye girerlerse bu tüm besin zincirini etkileyecektir.

Portsmouth'tan çevre toksikoloğu Bidemi Green-Ojo ve meslektaşları bir dizi deneyde, Echinogammarus marinus adı verilen küçük bir malakostrakan kabuklu türünü plastikte bulunan yaklaşık 10.000 olası kimyasal katkı maddesinden sadece dördüne maruz bıraktı.

Green-Ojo, "Bu dört katkı maddesini seçtik çünkü insan sağlığı için oluşturduklarından şüphelenilen tehlike iyi belgelenmiştir" diyor. "İncelediğimiz kimyasallardan ikisi (DBP ve DEHP) düzenlemeye tabi ve Avrupa'daki ürünlerde kullanılmasına izin verilmiyor. Diğer iki kimyasal üzerinde ise herhangi bir kısıtlama bulunmuyor ve pek çok ev ürününde yer alıyor. Bu kimyasalların suda çiftleşme davranışı üzerindeki etkilerini test etmek istedik."

Son düzenlemelere rağmen, bu bileşiklerden üçü İngiltere'nin yüzey ve yeraltı sularında tespit edilen ilk 30 kimyasal arasında yer alıyor.

Test edilen maddelerin dördü de kabukluların davranışlarındaki değişiklikler yoluyla çiftleşme başarısını azaltma kapasitesine sahipti.

Bunun da ötesinde, test edilen kimyasallardan ikisi, trifenil fosfat (TPHP) ve dibütil ftalat (DBP), sperm sayısında düşüşe neden olmuştur.

Ford, "Test ettiğimiz hayvanlar normalde çevrede bulabileceğinizden çok daha yüksek konsantrasyonlara maruz kalmış olsalar da, sonuçlar bu kimyasalların sperm sayısını etkileyebileceğini gösteriyor" diyor.

"Deneyi daha uzun süre ya da yaşam öykülerindeki kritik aşamalarda maruz kalan karidesler üzerinde yapsaydık, sperm seviyelerini ve kalitelerini etkileyeceği düşünülebilir."

Diğer iki kimyasal madde sperm sayısını azaltmamış olsa da ekip, bunun, minnowlardan kemirgenlere kadar diğer hayvanlarda görüldüğü gibi, sperm kalitesini etkilemedikleri anlamına gelmediğine dikkat çekiyor.

Laboratuvarda, E. marinus bir eşle çiftleştiğinde, canlılar düşük seviyelerde NBBS, TPHP ve DEHP'ye maruz kaldıklarında daha az kez çiftleşti.

Bu bulgular, plastiklere ve katkı maddelerine uzun süre maruz kalmanın hayvan sağlığı üzerinde henüz tam sonuçlarını göremediğimiz bir etkiye sahip olduğunu gösteren araştırmaların artmasına katkıda bulunuyor.

Green-Ojo, "Dünyanın dört bir yanındaki çevre ajanslarını davranışsal verileri daha fazla dikkate almaya çağırıyoruz, çünkü bazen veriler bize normal toksisite testlerinin söylemediği şeyleri söylüyor" diyor.

Dünyadaki tek kullanımlık plastiğin yarısından fazlasından sadece 20 şirket sorumlu ve bu şirketler ürünlerine olan bağımlılığımızın artmasında muhtemelen siyasi ve sosyal bir rol oynadılar.

Eğer plastik katkı maddeleri gerçekten de hayvanların üremesini bozuyorsa, plastik bağımlılığımız Dünya'nın altıncı kitlesel yok oluşuna katkıda bulunuyor olabilir.

Green-Ojo, "Bu kimyasallar ve davranışları nasıl etkiledikleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalıyız" diyor. "Beslenme, savaş ya da kaç modu ve üreme gibi birçok davranış türü bir hayvanın yaşamı için gereklidir ve herhangi bir anormal davranış hayatta kalma şansını azaltabilir."

Kaynak: ScienceDirect