Kazıklı Voyvoda'nın hikayesi: Adı vampire verilen cani prens

Yazar Burcu Kara
kazıklı voyvoda

Soyadı ejder anlamına gelen Vlad Dracul'un oğlu III. Vlad Osmanlıları korkunç ve sadistçe idam etme yöntemlerinden dolayı tarihte birçok lakapla anıldı: Kazıklı Voyvoda ve Dracula (Ejderin Oğlu) bunlardan ikisi. Bram Stoker, III. Vlad'ın gaddarlığından etkilenip yarattığı kan emici vampir karakterine Drakula adını verdi. Macaristan Krallığı tarafından yönetilen ancak 19. yüzyıla kadar ara ara Ruslar tarafından işgal edilip Osmanlı hakimiyetinde kalan Eflak Prensliği'nin voyvodası yani prensiydi. Tarihte çok az kişi Kazıklı Voyvoda'nın insanlık dışı vahşetine yaklaşmıştır. Ancak Rumenler yine de onunla gurur duyar ve kağıt parasına basar.

Kazıklı Voyvoda'nın hikayesi

Babası, Hristiyan Avrupa'yı Osmanlı'ya karşı korumak için Kutsal Roma İmparatoru Sigismund tarafından kurulan Ejder Birliği'ne üyeydi. Bu yüzden Latince draco'dan (dragon) gelen ve ejder demek olan Dracul adını aldı.

Padişah II. Murad, babalarının sadakatinin güvencesi için küçükken kendisinin ve küçük kardeşi Radu'nun 1442'de (veya 1444) siyasi tutuklu olarak verilmesini istedi. Osmanlı'nın Eflak'ı işgaline karşı çıkmak ve 1444 Varna Haçlı Seferi'nde Polonya ve Macaristan Kralı Vladislaus'a destek olmak gibi meydan okumaları yüzünden baba Vlad Dracul, oğlu Vlad ve Radu'nun öldürüleceğinden emindi. Osmanlı kayıtlarına göre Voyvoda ve Radu Kütahya, Eğrigöz Kalesi'nde tutuldular. Geleceğin Fatih Sultan Mehmet'i ile birlikte Kuran, Aristo mantığı, matematik ve Türkçe gibi dersler aldılar. 1448'de serbest kalacaklardı.

Babanın tahmini gerçek olmadı; çocuklar ne zarar görmüş ne de sakat bırakılmıştı. Vlad Dracul bir kez daha padişaha ve hükümdarlığına bağlılık sözü verdi ve 1446'dan itibaren yeniden yıllık cizye yani gayrimüslim vergisi ödemeye başladı. Ancak Macaristan Kralı'nın naip valisi Hünyadi Yanoş 1447'de Eflak'ı işgal etti ve baba ve en büyük oğlu Mircea'yı öldürdü. Ardından prensliğin yönetimini Vlad Dracul'un kuzeninin oğlu II. Vladislav'a verdi. III. Vlad suikast haberini aldıktan sonraki yıl serbest bırakıldı.

Eflak voyvodalığında hakkı olan III. Vlad, Osmanlı ile anlaştı ve yönetimine verilen orduyla Eflak'taki Macarları püskürttü. Osmanlı İmparatorluğu Yergöğü Kale'sini ele geçirip güçlendirince ve Hünyadi Yanoş'un ordusu 17-18 Ekim'deki II. Kosova Savaşı'nda Osmanlı'ya yenilince işgalcilerin prensi Vladislav ordusundan kalanları alarak Eflak'a döndü.

Kazıklı Voyvoda lakabını alması

Vlad bundan sonra babasının tahtını geri kazanmak için ömür boyu sürecek bir dizi mücadele başlattı. Muhalifleri arasında boyarların (asilzade) yanı sıra Osmanlı'nın desteklediği küçük erkek kardeşi Radu da vardı. 1448'de kısa bir süre galip geldi ancak sadece 2 ay sonra tahttan indirildi. 8 yıllık bir mücadeleden sonra 1456'da Macaristan'ın desteğiyle yeniden Eflak voyvodası olarak başa geçti.

Tarihte bilinmesini sağlayan zulümlerini bu dönemde işledi. Düşmanlarını kazığa saplama ve onları ölüme terk etme tutkusu ona Kazıklı Voyvoda (Romence: Vlad Tepeș) adını verdi. Bu işkencesini hem yabancı hem de yerli düşmanlarına, sivil, asker ayırmadan uyguladı: Özellikle 1462'de 30.000'lik ordusuyla 150.000 kişilik Osmanlı'ya ağır kayıplar verdirip ardından geri çekilirken takip edilmemek için arkasında binlerce insanın 5 km boyunca kazığa oturtulduğu bir alan bıraktı.

Kazıklı Voyvoda'nın kendi sözlerine göre bunlar 20.000 kadar Osmanlı savaş esiriydi. Veli Mahmud Paşa'nın günlüğüne yazdığına göre Osmanlı ordusu karşılaştıkları manzara karşısında aklını kaçıracak hale geldi. Ordu takibi bıraktı. Kaynaklarda Vlad'ın geri çekilirken halkı katlettiği, köyleri ateşe verdiği, çiftlik hayvanlarını ve suyu zehirlediği ve cüzzamlı mahkumları salarak Türkler arasına karışmasını sağladığı geçer.

O yıl Osmanlılardan kurtulsa da bir süre sonra karşısında Macar kuvvetlerini buldu. Daha önce Eflak'ı ele geçirmek için yardım istediği Macaristanlı I. Matthias tarafından tutsak alındı. 1476'da tahtı geri verildi ancak aynı yıl bir savaşta öldü. Vahşetinden dolayı çoğu ulus için unutulması gereken bir utanç kaynağı olacakken Osmanlı işgaline karşı gösterdiği çabadan dolayı kendi bölgesinde halk kahramanı olarak bilindi.

Vahşeti daha öncesine dayanır

Etrafını düşmanlarla çevrili gören Vlad düşmanları üzerinde işkenceli ölümlere başvurmanın onlara korku salmanın yolu olduğuna inanan zayıf biriydi. III. Vlad'ın kendisine Kazıklı Voyvoda lakabını kazandıran ölüm işkencesini Osmanlı'dan önce Saksonlara uyguladığı biliniyor. Voyvoda olarak başı geldiği dönemde babasının ve büyük kardeşinin ölümünden sorumlu olduğunu düşündüğü herkesi öldürdü ve topraklarını yağmaladı.

Macarlar artık kendisine sağdık olmadığını düşündüğünden gayri meşru kardeşini ve önceki voyvodanın oğlunu dahi destekledi. Macaristan'da Ladislaus Hünyadi'nin idam edildiği ve sivil savaşın yaşandığı bir dönemde III. Vlad bundan yararlandı ve Boğdan prensi III. Ştefan'ın 1457'de Romanya'yı ele geçirmesini sağladı. Vlad bundan sonra ülkedeki Sakson köylerini yağmaladı. Kana susamış Vlad, kadın, erkek ve çocuk gözetmeden kazığa oturttu ve yaktı. Macaristan kralı Michael Szilagyi'nin barış teklifi üzerine işkencesine son verdi.

II. Mehmet'e savaş açması

Targovişte gece baskını
Targovişte gece baskını.

Sırp yeniçerisi Konstantin Mihailoviç'e göre Kazıklı Voyvoda'nın Osmanlı ile mücadelesi Osmanlı'ya en az 3 yıl boyunca vergi vermemesi ve II. Mehmet'in hükümdarlığını reddetmesi ile başladı. Mehmet, Vlad'ın yakalanıp Konstantiniyye'ye getirilmesini istedi ancak Vlad, casusları bulup burunlarını kestikten sonra kazığa oturttu. Ardından Osmanlı topraklarına baskın yapmaya başladı ve korkunç yöntemlerini Türk iskanlarında uyguladı.

Hünyadi Yanoş'un oğlu Macaristan Kralı Matthias Corvinus'a 11 Şubat 1462'de gönderdiği bir mektupta 24.000 kadar Türk ve Bulgar'ı kazığa oturttuğunu bildirdi. Hristiyanlığı korumak için Macaristan Krallığı adına askeri yardım isteyince Sultan II. Mehmet 150.000 kişilik bir ordu topladı ve Vlad'ın kardeşi Radu'yu voyvoda olarak yerleştirmek üzere Eflak'a yürüdü.

Targovişte gece baskını denilen olayda Kazıklı Voyvoda, Sultan'ı tutsak almaya çalıştı ancak ordusu yanlış çadırı yaktı. Osmanlı ordusu o gece Eflak'a hücum etti. II. Mehmet, Targoviste (Eski Cuma) şehrini ele geçirdi ancak karşılaştığı manzara karşısında ordu daha fazla ilerleyemedi: Vlad, çocuk, kadın ve erkek ayırmadan Türkleri kazığa yerleştirmişti. Radu bölgede kaldı ve Vlad onu birkaç kez yenmesine rağmen giderek daha fazla Eflaklı Radu'nun tarafına geçmeye başladı.

Vlad artık Osmanlı ile savaşmak istemeyince Matthias onu tutsak aldı ve 14 yıl hapsetti. Moldova hükümdarı III. Ştefan'ın elçiler göndermesi üzerine Vlad serbest bırakıldı. 1475'te Transilvanya'ya döndü ancak tahtı ele geçirmek için Macar Krallığı'ndan istediği askeri desteği bulamadı. Sırp hükümdarı Vuk Grgurevich'in emri üzerine tekrar Osmanlı ile Bosna'da savaşmaya başladı. Srebrenitsa kalesini ele geçirdi.

Ölümü

Bazı kaynaklarda Kazıklı Voyvoda'nın Osmanlı birliği tarafından öldürüldüğü söylenirken diğer kaynaklarda Osmanlı'nın Eflak'a voyvoda yapmak istediği Yaşlı Basarab tarafından öldürüldüğü söylenir.

Bizim tarihimizde yer alan olaya göre Kazıklı Voyvoda 1476'da bir Osmanlı devriyesi tarafından pusuya düşürüldü ve öldürüldü. Bildirildiğine göre başı kesildi ve başı kanıt olarak İstanbul'daki II. Mehmet'e gönderildi.

Tarihte bilinen bir figür değildi

Vlad, Osmanlı'nın bölgedeki hakimiyetinin ilk dönemlerinde, bugün Romanya olan bölgede yalnızca küçük bir oyuncuydu. Eğer Bram Stoker'in romanı Drakula olmasaydı, muhtemelen yalnızca bölgedeki akademisyenlerin bildiği bir figür olarak kalacaktı. Bir teoriye göre Stoker, arketip vampir karakterini yaratırken tarihçi Hermann Bamburger'in ona III. Vlad'ın hikayesini anlatmasından ilham almıştır.