Yaklaşık 4500 yıl önce Akadlı Sargon dünyanın ilk imparatorluğu haline gelecek bir ulus kurdu. Sınırları Türkiye'nin doğu ucuna varan bu ulus, Ortadoğu'da Fırat ve Dicle ırmakları arasındaki verimli topraklara inşa edilmiş kentlerden oluştu. Tarihin nasıl okunduğuna bağlı olarak Akad İmparatorluğu (yaklaşık MÖ 2400-2200) yalnızca kısa bir süre ayakta kalmıştır. Ancak Sargon ve onun soyundan gelenler bilerek veya bilmeyerek, binlerce yıl boyunca dünyanın her yerinden hükümdarların uygulayacağı yeni bir düzen yarattılar.
Verimli Hilal
Verimli Hilal, dünyada tahılı ehlileştiren ilk bölgelerden biridir. Bugün hala yediğimiz buğday ve arpa gibi birçok tahıl, en az MÖ 4500'de Bereketli Hilal olarak bilinen güney Irak, batı İran ve Suriye bölgesinde yetiştiriliyordu. Basra Körfezi yakınlarındaki taşkın yataklarından Suriye'nin kuzeybatısındaki daha kurak bölgelere dek tarım koşulları mükemmeldi.
Bu zamanda, ırmaklar arasındaki toprak anlamına gelen eski bir Yunan terimi olan Mezopotamya'da zigguratlar ve savunma duvarlarıyla çevrelenmiş antik kentler ortaya çıkmaya başladı. Günümüze dek ulaşmış antik epik metin Gılgamış'ı ile ünlü Uruk ve Ur gibi güneydeki Sümer kentlerinin popülasyonları on binlere ulaşmıştı.
Akad kenti de güney Mezopotamya'nın kuzey kesimindeydi. Bahsi geçen diğer kentlerin aksine arkeologlar hala bölgedeki bu ilk imparatorluğa başkent olmuş yerleşimin kalıntılarını keşfetmemiştir. Bazıları kentin bugünkü Bağdat'ın altına gömülü olduğuna inanıyor.
Sargon kimdir?
MÖ 2400 ve 2200 arasında Sargon bölgedeki bir başka büyük kent olan Kiş kralı için görev yapıyordu. Sargon o zamanlar bir sakiydi (içki sunan kimse) ve zamanın önemli bir pozisyonuydu. Bu görece etkin konumuyla Sargon, Uruk tahtını ele geçirdi ve onu yurdu Akad'a taşıdı. Daha sonra çeşitli Mezopotamya kentlerini, bölgeyi ve kenti tanımlayan bir terim olan Akad yönetimi altında birleştirmeye başladı.
Akad İmparatorluğu'nun kuruluşu mitolojiye dayanır. O dönemden gelen ve hem Akad hem de Sümer dillerinde hazırlanmış çivi yazılı tabletlerde anlatıldığı gibi Sargon bu kentlerin yaklaşık 20 ila 30'unu Akad kontrolü altında bir araya getirdi. Batıdaki Zagros Dağları'nda Elamlıların başkenti Susa gibi bölgeleri bile ele geçirdi.
Ancak Sargon'un yönetimi sonraki 1000 yılda ortaya çıkan diğer hükümdarlardan farklı olmuştur. İmparatorluk sözcüğünü duyduğunuzda Roma İmparatorluğu veya Britanya İmparatorluğu gibi harita üzerinde çok büyük bir alanı düşünürsünüz. Akad İmparatorluğu bazı Mezopotamya kentleri üzerinde doğrudan kontrole sahip olsa da bu kontrolün düzeyi esas olarak mafya stili korunma haracına benzer vergiler yoluyla uygulanıyordu. Ödeyin yoksa saldırırız demenin politik yoluydu.
Akadların kentler üzerindeki kontrol düzeyi de farklıydı. İmparatorluktaki 30 kusür kentten bazıları çoğu zaman isyan etti. Yine de dünyanın daha sonraki imparatorluklarının birçok özellikleri Akad'da mevcut olmuştur: Tıpkı Akadların çok ırklı olması ve toplumun birkaç dili konuşması gibi.
Naram-Sim'in tanrılaştırılması
Sonraki birçok imparatorluk gibi Sargon da Akad'ın yönetimini torunlarına devretti. MÖ 2254'de başa gelen torunu Naram-Sim kendisini tanrı ilan etme yoluyla yönetim işini bir sonraki düzeye taşıdı.
Bu noktada çoğu Mezopotamya kentinin koruyucu tanrıları veya tanrıçaları vardı. Örneğin Uruk, oradaki büyük bir tapınakta İştar olarak da bilinen tanrıça İnanna'ya haraç öderken, Ur'un koruyucu tanrıçası Nanna'ydı. Akad kenti ise bilinen herhangi bir tanrıya haraç ödemedi ancak yine de kentin kalıntıları henüz bulunmamıştır. Bu durumun, komşularından nispeten yeni bir kent olmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
Mezopotamya ikonografisinde (dini simgebilim) tanrılar genellikle yöneticiler dahil insanlardan büyük çizilir. Ancak Naram-Sim'in ikonografisinde kendisi tanrıya benzer biçimde etrafındaki insanlardan çok daha büyük gösterildi. Bu tür bir güç iddiası bölge için yenidir ve önceleri kralların tanrıların isteklerine göre yönettiğine inanılıyordu.
Naram-Sim'in bıraktıkları zamanın mimarisine başka biçimlerde de yansıdı. Örneğin günümüz Suriye'sinde Tell Brak'taki bir sarayın tuğlalarına onun adı damgalanmıştır. Akadlar, Tell Brak dışındaki bölgenin çoğunun kontrolüne sahip değildi. Bu yüzden kralın adının tuğlalara işlenmesi Naram-Sim'in bölge üzerindeki kontrolünü artırma çabası olabilir.
Akadların çöküşü
Naram-Sim'in yönetimi Akad toplumunun zirvesi oldu. Hanedanın 5. lideri Şar Kali Şarri tahtı devraldığında Sargon ve onun soyundan gelenlerin yarattığı düşmanlar Akadlara yetişmeye başlamıştı.
Tarihçiler Akad İmparatorluğu'nun ne zaman veya neden yıkıldığı konusunda hemfikir değiller. Ancak o dönemde bölgede meydana gelen olaylar Akadların en az MÖ 2100'de yıkılmasına yol açmış görünüyor.
Öncelikle Gutiler ve Amoritler dahil olmak üzere yabancı gruplar doğuda Zagros Dağları'ndan ve batıda Suriye'den Akad İmparatorluğu'na girmeye başladılar. Çivi yazılı tabletlere göre Amoritler zamanla imparatorlukta güçlü konumlar elde etti. Bu yabancı etkinin Akad İmparatorluğu'nun güç yapısında değişime yol açtığı düşünülüyor.
Bununla birlikte iklim de Akadların yıkılışında rol oynamış olabilir. Jeolojik araştırmalar bölgede yaklaşık 4.200 yıl önce 4.2 binyıl olayı olarak bilinen büyük bir kuraklığın meydana geldiğini gösteriyor. Bu kuraklık Mezopotamya'nın çeşitli kentlerinin gelişmesini sağlayan o zengin tarımı elverişsiz hale getirmiş olabilir. Ürün kaybının Akadlar için gelir kaybına neden olduğuna ve imparatorluğun çöküşünü hızlandırdığına inanılıyor.
Yine de kuraklığın tarihi tümüyle bilinmediğinden Akadların çöküşünü kesin olarak sağladığı söylenemez. Ancak Akad İmparatorluğu yıkılırken işgal edilen bölgedeki birçok kent kuraklığa direnmiştir. Kesin olarak bilinen şey kuraklığın birkaç yüzyıl boyunca sürmüş olması ve Akad egemenliğinin başlangıcından sonuna dek herhangi bir noktada yaşanmış olması.
Yeni bir imparatorluk
Akadlar bilinen tarihin ilk imparatorluğunu kurmuş olduklarından yıkılmaları şaşırtıcı değildir. Nihayetinde sıkı bir yönetim düzeni mevcut değildi. Diğer yandan Akad İmparatorluğu'nun çöküşünden hemen sonra neler olduğu bilinmez. Akad'ın çöküşü ülkenin 7. ve son hükümdarı Şu-Turul zamanında yaşandı. Bundan sonraki 40 yıl boyunca antik metinlerde geçen Mezopotamya krallarının isimleri belirsizdir. Örneğin, Gutilerin kral listesi Akad kralları ile karışmıştır. Ancak MÖ 2100'de Üçüncü Ur Hanedanı olarak bilinen yeni bir imparatorluk doğdu ve Ur kenti Sargon'un birleştirme formülünü uygulayarak hüküm sürdü.