Ekmek, en eski zamanlardan bu yana hazırlanan gıdalardan biri ve arkeolojik kanıtlar Homo sapiens'in 30.000 yıl önce Avrupa'da bir tür ekmek hazırladığını gösteriyor. Yani ekmek buğday gibi ehlileştirilmiş bitkilerden önce vardı. Hasır otu ve eğrelti otu gibi nişastalı bitkiler taş aletler kullanılarak dövülüyor ve ortaya çıkan nişasta macunu, altında ateş olan düz bir kayanın üzerine seriliyordu. Hamur yassı ekmek şeklinde pişirildi.
Ekmeğin Tarihi
İnsanlık binlerce yıl ekmeği bu bitkilerle ve yöntemle hazırladı. Ancak yaklaşık 10.000 yıl önce Cilalı Taş Devri'nde her şey değişti. Nil Nehri çevresindeki insanlar durmadan yabani bitki toplamak yerine onları ehlileştirmeye başladı. Çiftçiliğin icadıyla tahıl (buğday, arpa, yulaf) ortaya çıktı ve ekmek yapmak için kullanıldı. Mezopotamya'da ana tahıl arpaydı ve birkaç çeşit ekmek üretiliyordu. Ekmek genellikle yassı, iri ve mayasız olurdu. Üst sınıf insanlar ekmeği hayvansal yağ, süt, tereyağı ve peynirle zenginleştirdi.
Ekmek üreticileri bir noktada, ekmek hamurunu pişirmeden önce dışarıda bırakırlarsa havadaki maya tarafından doğal olarak mayalandığını fark ettiler. Bu keşif daha hafif ekmek üretimiyle sonuçlandı.
Romalı yazar Yaşlı Plinius (Gaius Plinius Secundus, MS 23-79) Galyalıların ve İberlerin ekmek yapımında biradan sıyırdıkları köpüğü kullandığını ve bunun diğer uluslardan daha hafif ekmek yapımıyla sonuçlandığını bildirir.
Bira eski bir içecek ve şarap da öyle. Antik dünyada insanların şarap yapmak için üzüm kullandığı bölgelerde aynı zamanda üzüm suyu ve undan macun yapılırdı. Ardından macunu mayalanmaya bırakırlardı. Ayrıca buğday kepeği de yapar ve onu şarapta bekletirlerdi. Bu iki yaklaşım da mayalı ekmekle sonuçlanırdı. Dünyanın bazı yerlerinde ekmekçiler, ertesi gün başlangıç hamuru olarak kullanmak üzere mevcut hamurun bir kısmını kenara ayırırdı.
5000 yıl önce Antik Mısır'da çoğu insan için yaşamın temeli ekmek ve biraydı. Soylular ve rahipler en az 40 çeşit ekmek tükettiler. Ayrıca ekmeğin bir kısmını balla yaptılar. Gize Platosu'ndaki piramitlerde çalışan inşaat işçileri günlük on somun ekmek ve iki sürahi bira tayınına sahipti.
Mısırlılar ekmek yaparken gernik buğdayını elle öğütürdü. Bu işlem her gün saatlerini öğütme taşlarının başında diz çökerek geçiren kadınlar tarafından yapıldı. Kullanılan değirmen taştan basit bir oluktu. Tahıl, elle tutulan bir bileme taşı ile ezilip öğütüldü. Bu işlem unun içinde ince taş parçacıklar kalmasına ve ekmeği tüketenlerin dişlerinin aşınmasına neden olurdu.
Önceki günden kalan bir miktar hamur yeni hamurla karıştırılır ve daha sonra sıcak kalıplarda kabarmaya bırakılır. Hamur daha sonra kapalı fırında pişirilir ve ekmek yapılır. Ekmeğin bir kısmı susam, hurma, tereyağı, yumurta ve otla tatlandırıldı. MÖ 1000. yıla gelindiğinde Mısırlılar ekşi hamurun yerine mayayı kullanmaya başladı.
Antik Yunan'da ekmek hem mayalı hem de mayasız olarak buğdaydan yapıldı. Kabarmış ekmeğin maya maddesi şarap mayasıydı. Ekmek killi bir fırında pişirilir ve genellikle peynir veya balla zenginleştirilirdi. MÖ 2500'e gelindiğinde Atina'da bolca fırıncı bulunabiliyordu. Yunanlı fırıncılar 3 asır sonra Roma'da ekmek yapıp satmaya başladılar.
Yukarıda ekmek hamurunu yoğuran bir kadını gösteren bir Yunan heykelciği yer alıyor. Yunanlılar ekmek yapımında tahıl olarak arpa kullanırken arpayı önce kavururlardı. Ortaya ağır, iri bir ekmek çıkardı. Avrupa'da Vikingler olarak bilinen İskandinavlar çavdar ve yulaftan kepekli ekmek yaptılar. Aynı zamanda arpadan da ekmek yaptılar.