Kan yağmuru kandan oluşmamasına rağmen görünümüyle insanlara daima korku saldı. Antik zamanlarda adına kırmızı yağmur da denilen kan yağmuru kötü bir alametin işareti görüldü. Kırmızı yağmura dair ilk kaynaklardan biri MÖ 191'de Roma tarihçisi Livius'tan geliyor.
Yağmur, Roma Senatosu'nu o denli huzursuz kıldı ki konsüllerin yetişkin insanları uygun gördükleri tanrılara kurban etmeleri kararlaştırıldı. 1348'de Almanya'da görülen bir kan yağmuru Kara Ölüm'ün habercisi kabul edildi. Ancak yıllar içinde bu batıl inançlar yerini kan yağmurunun aslında nasıl gerçekleştiğini anlamaya bıraktı.
Kan Yağmurlarının Nedeni
Kan yağmurunun birkaç nedeni var ve bugün en yaygın kaynağı Sahra Çölü'nden gelen ve fırtına bulutlarıyla birleşen tozdur. Yağmur (veya kar), toz bulutu ve fırtına sistemi kırmızı yağmurda rol oynuyor. Renkli yağmurun oluşması için yağmur damlalarının bulut seviyesinin altındaki bir toz bulutundan geçmesi gerek. Yağmurun ne denli kırmızı olduğu tozdaki demir oksit oranına bağlı. Demir oksit düşük olursa yağmur kızıldan çok kahverengi olur. Yağış nesneleri kırmızıya boyar ancak fazla uzun sürerse tozu yıkayabilir.
Sahra Çölü'nün tozundan gelen kan yağmurunun nereye ineceği rüzgar ve hava koşullarına göre değişiyor. Ancak kırmızı yağmur en çok Avrupa'da görülür. Sahra Çölü'ne yakın olan İspanya ve Güney Fransa gibi Güney Avrupa ülkelerinde en yaygın. Diğer taraftan İngiltere'de yılda birkaç kez kan yağmuru görülebiliyor.
Yapay Toz
2018'de Sibirya'nın sanayi kenti Norilsk'e kırmızı yağmur düştü. Arabalar kızıla bürünürken asfaltın üzerinde biriken kan rengi su kasabaya kasvetli bir hava getirdi. Norilsk'teki kırmızı yağmurun nedeni ise farklıydı. Tozun kaynağı Sahra Çölü'nün kırmızı tozu değil insan yapımı bir kaynaktı. Buna göre rüzgarlar Nornickel metalürji tesisindeki büyük miktarda kaplanmamış demir oksit (pas) kalıntısını havaya kaldırmıştı. Pas tozu rüzgarla taşınıp yağan yağmurla birleşince yapay bir kan yağmuru fırtınasına dönüştü.
Mikroskobik Canlılar
Kan yağmuru renkli tozların yanında biyolojik nedenle oluşuyor. Biyolojik etkenle meydana gelen iki kan yağmuru kaydı var. 2001'de Hindistan'ın Kerala eyaletinde art arda kırmızı yağmur fırtınaları görüldü. Yaz bitene dek 2 ay boyunca her yağmur yağdığında kentler kızıla boyandı. Bilim adamları yağmurun nedeninin Suudi Arabistan'daki Rubülhali Çölü'nün tozu olabileceğini düşündü ve Sahra tozunun Avrupa'da neden olduğu duruma benzetti.
Ancak incelendiğinde düşen parçacıkların aslında yaşayan hücreler olduğu öğrenildi. Bununla birlikte hücrelerin içinde herhangi bir genetik materyal görülemiyordu. Bilim adamları sıra dışı bir teori ortaya atarak bu garip canlıların bir asteroit patlamasıyla (yağmurdan önce şiddetli bir patlama duyulmuştu) bölgeye yayılan kırmızı hücreli dünya dışı yaratıklar olduğunu söylediler.
Ancak alanın etrafındaki kırmızı yağmur suyunun daha iyi incelenmesiyle parçacıkların aslında sporlar olduğu ortaya çıktı. Hükümet görevlileri sporları yeniden üreterek bunların Trentepohlia adlı az bilinen ancak son derece yaygın bir alg türü olduğunu keşfetti. Algler yoğun miktarda kırmızı-turuncu karotenoid pigmentleri taşıyordu.
Kırmızı yağmura yol açan algin tam adı Trentepohlia annulata'dır. Trentepohlia sporları, stratosferik spor kategorisinde yer alıyor. Yani genelde yukarıda atmosfer düzeyinde yaşarlar. Görünüşe göre fırtına bulutları onları yere indirdiğinde alışılmadık düzeyde ürediler ve fırtınayla taşınarak kırmızı yağmur olarak yağdılar.
2014'te İspanya'nın Zamora kentinde benzer bir kan yağmuru olayı yaşandı ve nedeni aynıydı, algler. Ancak bu kez algin adı Haematococcus pluvialis'di. Bu alg tatlı su canlısıydı ve dolayısıyla yeşildi. Peki nasıl kırmızı yağmura yol açtı? Taşıdığı astaksantin adlı bir karoten pigmenti kimyasal strese maruz kaldığında kırmızıya dönmesini sağlıyordu. Aydınlatılamayan gizemse Haematococcus pluvialis sporlarının nereden geldiğiydi. Bölgeye özgü değillerdi ve yakındaki su kaynaklarında yaşamıyorlardı.
Kan Yağmuru Tehlikeli mi?
Kan yağmuru kesinlikle sıra dışı bir olay ancak korkulması gerekmiyor. Hem çölden gelen kum parçacıkları hem de metalurji tesisinden gelen pas sıyrıkları olsun kan yağmuruna neden olan kırmızı tozlar insan için tehlikeli düzeyde değildir. Alglerin kırmızı yağmur indirmesi örneğinde her iki alg türü de insanlara zarar vermiyor. Hatta kırmızı yağmurun güvenle içilebileceği açıklanır. İspanya'daki kan yağmuruna neden olan Haematococcus pluvialis algleri yemek için bile güvenliler. Bu alg antioksidan özelliği nedeniyle ilaç endüstrisinde ve gıda üretiminde somon ve alabalıklara daha koyu kırmızı renk vermek için kullanılıyor.