Ovidius ve Dönüşümler Nedir?

Publius Ovidius Naso (Ovid), Roma döneminde yaşamış ünlü bir şairdir. Ovidius'un en önemli eserlerinden biri, "Dönüşümler" adlı epik şiirdir.

tiresias ovidius

Ovidius Kimdi?


Publius Ovidius Naso, MÖ 43'te Sulmo'da (Sulmona) doğmuştur. Roma'da eğitim görmüş ve Yunanistan, Küçük Asya (Anadolu) ve Sicilya'da gezmiş ve özellikle Yunan mitolojisine merak sarmıştır. Bugün bilmediğimiz nedenlerle MS 8'de Augustus tarafından Roma'da sürülmüştür. MS 17 veya 18 yılında ölmüştür. Ovidius, genelde, İmparatorluk döneminin "en önemli" şairi değilse bile, en önemlilerinden biri olarak görülür.

Dönüşümler nedir?

Ovidius'un mitolojik dönüşümleri konu aldığı on beş kitaplık Dönüşümler eseri 250 kadar miti içerir ve yaratılıştan Jül Sezar'ın tanrılaştırılmasına kadar mitolojik "tarihe" genel bir bakış sunar. Sezar mitinde görüldüğü gibi, kitap, kesinlikle Roma'dan esinlenilmiş bir eserdir ve Ovidius'un mitoloji bilgisi, özellikle Vergilius'un eserlerinde olduğu gibi İtalik gelenekleri içermektedir. Fakat birincil kaynakları önceden Homeros, Hesiodos, Eshilos, Sofokles, Euripides ve Apollodorus gibi Yunanlıların anlattığı mitlerdir. Ovidius'un büyük katkısı, eski öykülerin canlı, sanatsal ve yenilikçi bir şekilde tekrar anlatılması ve süslenmesi olmuştur. Ovidius bu öyküleri destansı ve kesintisiz bir formda düzenler ve böyle yapmakla trajik olmaktan ziyade ironik bir kara mizah havası sağlar.

Neden Grekoromen Mitolojisinden Söz Ediyoruz?

Ovidius 1887
Ettore Ferrari'nin 1887'de yaptığı Ovidius heykeli

Ovidius'in eseri ve bazen kaynaklarını serbestçe kullanması nedeniyle ekseriya "Greko-Romen" mitolojisinden söz ederiz. Önceden anlatılmış olan Zeus ile Europa mitini ele aldığımızda gerçekten bir Yunan ya da Minos mitini mi ele almaktayız yoksa okulda öğrendiğimiz versiyon genellikle Ovidius'inki olduğu için bu bir Greko-Romen miti midir? Narkissos'un öyküsü, bir Yunan miti mi yoksa Ovidius'un elinde (artık Narkissos ile Ekho'nun öyküsü) bir Greko-Romen öyküsü haline mi gelmiştir? Aynı soru, Dönüşümler'deki çoğu mit için sorulabilir.

Bunların birçoğunu, örneğin Birinci Kitap'taki Europa'nın Tecavüz Uğrayışı ve Dördüncü ve Beşinci Kitaplardaki Perseus ile Medusa mitini, Hades'in Proserpina'yı (Persephone) kaçırmasını ve Yedinci ile Sekizinci Kitaplardaki İason ile Medea, Minos, Theseus ile Minotor, Daedalus ve İkarus'un öykülerini önceden ele almıştık. Öncelikle Ovidius Den öğrendigi. miz diğer mitler, Dokuzuncu Kitaptaki Herkül (Herakles) mitleri ve Onuncu Kitaptaki Orfeus ile Eurydike, Hyacinth ile Apollon, Ganymede ve Jüpiter mitleridir. On birinci ve On ikinci Kitaplar Orfeus'un ve altın dokunuşlu Kral Midas'ın ölümleri ile Truva Savaşı'nı anlatır.

Ovidius, büyük tufan; Tiresias, Narkissos ile Ekho; Tereus, Procne ile Philomela; Pygmalion, Myrrha, Venüs ve Adonis; Midas; Orfeus gibi diğer bilindik mitleri de anlatır.

Ovidius'un Büyük Tufan Miti Nedir?

Ovidius, Dönüşümler'in Birinci Kitabında, öfkeli Jüpiter'in insanların günahkarlıklarını cezalandırmak için yolladığı tufanda canları bağışlanan Doukalion ile karısının öyküsünü anlatır. Tufandan sonra tanrıça Themis, Deukalion ve Pyrrha'ya, Ana Tanrıça'nın kemiklerini toplayarak yeni bir insan nüfusu yaratmaları emrini verir. Sonunda Ana Tanrıça'nın yeryüzü, kemiklerinin de taşlar olduğunu anlarlar. Deukalion'un topladığı taşlar erkek haline, Pyrrha'nın topladıkları ise kadın haline gelir.

Ovidius'un Tiresias Miti Nedir ve Narkissos ile Ekho Mitine Nasıl Bağlamıştır?

1690'lara ait bir gravürde, çiftleşen iki yılana vurduktan sonra kadına dönüştürülen Tiresias görülmektedir
1690'lara ait bir gravürde, çiftleşen iki yılana vurduktan sonra kadına dönüştürülen Tiresias görülmektedir

Yunan trajedisi Oedipus'dan dolayı iyi tanınan kadın kahin Tiresias, Jüpiter (Jove) ile karısı Juno arasında, kadınların mı, erkeklerin mi seksten daha çok zevk aldığı konusunda çıkan bir tartışmayı yatıştırmak için çağrılmıştı. Tiresias, buna karar verebilecek en mükemmel kişiydi çünkü bir zamanlar çiftleşmekte olan iki yılanı rahatsız ettiği için kadına dönüştürülerek cezalandırılmıştı ve her iki cinsiyetteki bedenleriyle de cinselliği yaşamıştı.

Tiresias, Jüpiter'in tarafını tutup, kadınların daha çok zevk aldığı görüşüne katılınca Juno kızıp, onu kör etmişti. Bir gün kör kâhine, güzel bebek Narkissos'un uzun bir ömrü olup olmayacağı sorulur. Çoğu kâhin gibi onun cevabı da belirsizdir: "Ancak kendini bilmezse olur." Çocuk büyüyünce kızlar ona âşık olur. Bu kızlardan biri de, bir keresinde Jüpiter'e sevgilisiyle beraber olabilmesi için Juno'yu aldatmasına yardım eden ve Juno tarafından konuşma yeteneğinden yoksun bırakılarak cezalandırılan peri Ekho'dur. Sadece başkalarının sözlerinin son birkaç kelimesini tekrarlayabilmektedir.

Ekho Narkissos'u sever fakat delikanlı onu mağrur bir şekilde reddeder. Narkissos bir göle gidince suda bir yüzün görüntüsünü görür, aslında bu tabii ki, kendi yüzünün yansımasıdır. Bu ulaşılmaz yüze âşık olur ve sararıp solar, sonunda da bir nergis çiçeğine dönüşür. Narkissos modern psikolojinin önemli rol oynadığı günümüz dünyasında, insanlar arasındaki normal iletişimi engelleyen tehlikeli bir psikolojik durumun (narsizmin) sembolü haline gelmiştir.

Tereus ile Procne ve Philomela Miti Nedir?

Altıncı Kitapta, T.S. Elliot'ın "Çorak Ülke" şiirini okuyanların tanıyacağı Tereus ile Procne'nin garip öyküsünü buluruz. Trakya kralı Tereus, Atina kralının kızı Procne ile evlenmiştir. Beş yıllık bir evlilikten sonra Procne çok sevdiği kız kardeşi Philomela'yı görmesine izin vermesi için Tereus'a yalvarır, Tereus kızı getirmek için Atina'ya gitmeye razı olur.

Fakat kızı görünce onu arzular, Trakya'ya götürüp, saklar ve ona tecavüz eder. Suçunun ortaya çıkmasını engellemek için Philomela'nın dilini keser ki, konuşamasın. Buna rağmen Philomela, tecavüzün bir tasvirini dokuyup, kız kardeşine yollar. Procne, intikam almak için Tereus'a özel bir yemek verir. Yemek, Procne'nin öldürüp pişirdiği oğullarıdır. Yemekten sonra Tereus'a ne yaptığını anlatır. Procne ile Philomela Tereus'un gazabından kaçmak için kuşa dönüşürler.

Pygmalion, Myrrha, Venüs ve Adonis Miti Nedir?

Onuncu Kitap, eski Yunan Adonis mitinin Ovidius'un süslediği versiyonu olan Venüs ile Adonis mitini içerir. Adonis mitinin yolunu açan arka plan karmaşıktır. Pygmalion isimli bir adam, kadınların ahlaksızlığından iğrenmektedir, o yüzden bir heykel formunda kendi mükemmel kadınını yapmaya karar verir. Sonra bu heykele âşık olup, onu canlandırmaları için tanrılara yalvarır. Tanrılar kabul ederler, bunun sonucunda güzel oğlu Cinyras doğar. Sonunda Cinyras'ın Myrrha isimli bir kızı olmuştur.

Kız, babasına âşık olur, birkaç gece ensest yapmak için babasını oyuna getirir. Babası, hileyi anlayınca Myrrha'yı öldürmeye çalışır fakat tanrılar kızı korumak için onu ağaca dönüştürürler. O sırada hamile olduğu için çocuğu Adonis, ağaçtan doğar. Bu denetlenemeyen aşkın karmaşık öyküsü, Cupid'in, oklarından birini yanlışlıkla annesi Venüs'e saplaması sonucunda Venüs'ün Adonis'e umutsuzca âşık olmasıyla devam eder. Adonis, av esnasında vahşi bir yaban domuzu tarafından öldürülünce Venüs yas tutar. Kanını nektarla karıştırınca yerden kan kırmızısı bir çiçek çıkar.

Ovidius, Sonunda Şiirini Nasıl Bir Roma Şiiri Haline Getirmiştir?

On üçüncüden On beşinciye kadar olan kitaplar, Roma için özel önemi olan mitlerle doldurulmuştur. Ovidius, Vergilius'un Aeneas'ını tekrar anlatır ve öyküye Aeneas'ın tanrılaştırılmasıyla devam eder. Ölü bedeni, annesi Venüs tarafından ambrosia ve nektar ile bezenir ve kahraman, bir tanrı olarak göğe yükselir, böylece Romalı liderlerin tanrısallık ilkesi yerleştirilir. Ascanius kral olur ve sonra Romulus da ölümünde bir tanrı olarak göğe yükselir. Son olarak, Aeneas ile Ascanius'un soyundan gelen ve Augustus'un babalığı olan Jül Sezar tanrılaştırılır (Ovidius, gelecekte onun da tanrılaşacağını ima eder).

Ovidius Hakkında Sık Sorulan Sorular

Ovidius Neden Önemlidir?

Ovidius, şiirlerindeki teknik başarıyla tanınan Romalı bir şairdir. En iyi bilinen eseri, evrenin yaratılışından Sezar'ın ölümüne ve tanrılaştırılmasına kadar kronolojik bir sırayla anlatılan mitolojik ve efsanevi hikâyelerden oluşan Dönüşümler (Metamorphoses) adlı eseridir. Ovid, Dönüşümler aracılığıyla birçok Yunan efsanesine sonraki nesiller için nihai biçimlerini vermiştir.

Ovidius Ne Yazmıştı?

Ovidius, Dönüşümler'e ek olarak, Amores (Aşklar), Heroides (Kadın Kahramanların Mektupları) ve Ars amatoria (Aşk Sanatı) da dahil olmak üzere elejik beyitler şeklinde birçok şiir kitabı yazdı. Ayrıca kaybolmuş olan Medea adlı bir trajedi de yazmıştır.

Ovidius'un Eğitimi Nasıldı?

Ovidus'un babası onu ve ağabeyini eğitim almaları için Roma'ya gönderdi. Orada, babası onu resmi bir kariyer için tasarladığından, günün en iyi öğretmenleri altında retorik çalışmaya başladı. Ovidius'un iyi bir hitabet yeteneğine sahip olduğu düşünülüyordu, ancak şiir yazabilmek için öğrenimini ihmal etti.

Ovidius'un Mesleği Neydi?

Eğitimini tamamladıktan sonra Ovidius, devlet merdiveninin ilk basamakları olan bazı küçük yargı görevlerinde bulundu, ancak kısa süre sonra kamu hayatının kendisine uygun olmadığına karar verdi. O andan itibaren resmi kariyerini bırakarak şiirle ve şairler topluluğuyla ilgilenmeye başladı.

Ovidius Neden Sürgün Edildi?

MS 8 yılında Augustus Ovidius'u Karadeniz'deki Tomis'e sürgüne gönderdi. Bunun nedeni belirsizdir, ancak Ovidius bir şiirini (muhtemelen Ars amatoria) ve suç olmadığında ısrar ettiği bir patavatsızlığını belirtmiştir. Ovidius aynı zamanda sürgün edilen Augustus'un torununun zinasına istemeden de olsa ortak olmuş olabilir.