Jack Dawson sadece bir biletle Titanik'e bindi. Yanında pasaport taşıması gerekmedi çünkü 1912'de pasaport yoktu. İlk pasaport örnekleri I. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıktı ve dünya savaşları sona erdiğinde insanlar yeniden özgürce seyahat etmeye başladı. Ancak pasaport başta sadece bir formaliteyken sonraları belirli insanları belirli ülkelerden uzak tutmanı yolu haline geldi. Pasaport ile ırkçılık bir anlamda barkoda ve pula döküldü. Uluslararası hukukta resmi temeli olmasa da özellikle siyah ve beyaz ayrımını yasal ve kibar kıldı.
Pasaportun kökeni
Mikroçipi, hologramı, biyometrik fotoğrafı ve barkodu ile günümüz pasaportu, ilk örnekleri en az 2000 yıl öncesine uzanan bir fikrin modern halidir. Yüzyıllar önce sauf conduit denilen ve bir düşmana müzakere amacıyla krallığa güvenli giriş ve çıkış izni veren belgeler vardı. İki yöneticinin birbirinin otoritesini tanıdığını ve sınırı geçmenin savaşa neden olmayacağını belirtirdi.
İlk pasaportlar, kişinin kendisi veya malları için herhangi bir ücret ödemeden bir kentin "porte"si yani kapısından geçmesine izin veren Orta Çağ belgeleriydi. Kentler birbirlerinin vatandaşlarını bu tür ücretlerden feragat etmek için karşılıklı düzenlemeler yapar ve buna göre bir "pass porte" yani kapı geçişi çıkartırdı.
Bir hükümdar, memurlarına ülkesindeki herhangi bir şehre ücretsiz giriş izin veren bir pass porte verebilirdi. Yabancı kentlerin bir kişiden geçiş ücreti almamasını isteyen ve bunun için pasaport çıkarttıran ilk hükümdar 15. yüzyıl İngiltere kralı V. Henry'dir. Çoğu şehir dostluk göstergesi olarak V. Henry'nin diplomatlarının ücretsiz geçişine izin verirdi. Bu tür pass porte'ler veya pasaportlar sonraki yüzyıllarda diğer hükümdarlar tarafından da verilmeye devam ederek pasaport fikrini günümüze getirdi.
Modern pasaportun ortaya çıkışı
Modern pasaport rastgele ve kendine özgü şekilde ortaya çıkmıştır. İlk modern pasaport I. Dünya Savaşı sırasında basıldığında Atlantik Okyanusu'nun ortasında bir gemi vardı ve Fransa'ya vardığında insanlar ülkeye girmek için gerekli bu yeni belgeye sahip olmadığından geri çevrildi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 1900'e doğru sürekli bir göçmen akışı vardı. En çok Ellis Adası'ndan geçiliyordu. Orada göçmenlere üstünkörü bir hastalık kontrolü yapılır, sorgulanır ve çoğu durumda içeriye doğru yolculuklarına izin verilirdi. Henüz küresel bir kimlik tanımlama standardı olmadığından başka yolu yoktu.
Üzerinde fikir birliği olmadan kimlik kuralları getirmek zordu. Tüm bunlar I. Dünya Savaşı'nın ardından barışı korumakla görevli Milletler Cemiyeti'nin 1920'de dünya çapında pasaport standardı fikrini ortaya atmasıyla değişti. Bunun önemli bir siyasi fırsat olduğunu gören ABD 1921'de Acil Durum Kota Yasası'nı ve daha sonra 1924 Göç Yasası'nı çıkartarak göçmen akışını nihayet sınırladı. "Acil durum"un ne olduğu açıktı: Başka ülkelerden gelen bu çok fazla göçmen "Amerikan idealini" tehdit ediyordu. Bir göçmenin menşe ülkesi artık yeni basılan pasaportla belirlenecekti.
Savaş sonrası dünyayı kontrol etmeye çalışan Batı merkezli bir kuruluş tarafından hazırlanan pasaportun, belirli insanlara özgürlük ve kalanlaraysa yük olacağı en başından açıktı. Zengin bir demokrasinin vatandaşıysanız pasaport sizin için bir koruyucu kalkandı. Tabii demokratik toplumlar da kısıtlandı: 20. yüzyılın başlarında evli bir Amerikan erkeği pasaportuyla serbestçe dolaşabilirken evli bir kadın sınırı tek başına geçemiyordu.
Bazı uluslar pasaportun icadına karşı çıktı çünkü Batı egemenliği olarak gördüler. Bugünse 21. yüzyılda pasaportlar çok aranan bir meta haline geldi. Çalınmış ve sahte pasaport karaborsasına ek olarak bazı ülkeler sınırlarını en yüksek teklifi verene isteyerek açıyor. Örneğin, Türkiye, Malta ve Kıbrıs gibi ülkeler vatandaşlık satıyor – ilki 1 milyon dolar kadarken ikincisi önemli yatırımlar ister. Türkiye'de ise Türk vatandaşlığı ücreti 1 milyonken 2018'de 250 bin ve 2022'de 400 bin dolar yapıldı.
Pasaport daima var olacak
Seyahat belgeleri savaş dönemlerinde sıkça istenen bir şey olmuştur. Dünya Savaşı bitince Milletler Cemiyeti pasaportu kaldırmayı düşündü. Ancak savaşlar hiç bitmediğinden aksine pek mümkün değildi: II. Dünya Savaşı, Soğuk Savaş, Amerika'nın sözde Terör Savaşı, Atlantik ile ilgisi olmayan Çin'i dürten Atlantik örgütü NATO, dünya genelinde 800'den fazla askeri üssü olan ve en az bir düzine ülkede aktif savaşan ABD ve son olarak her zaman bir yerleri bombalayan veya silahlandıran Avrupa. Bu sömürgeci güçler nesillerdir İran, Küba veya Kuzey Kore'ye karşı birlikte mücadele ediyor. Savaş zamanı basılan pasaportun kaldırılmamasının nedeni Batı'nın her zaman savaşta olması ve ülkelerden kaçan toplumları topraklarından uzak tutmasının bir yolu olmasıdır.