Zimmermann Telgrafı ve ABD'nin I. Dünya Savaşı'na girmesi

Yirminci yüzyılın başlarındaki en önemli diplomatik hatalardan birinin hikayesi.

I. Dünya Savaşı boyunca Alman İmparatorluğu aktif olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika arasındaki gerilimi tırmandırmaya çalıştı. Merkezi Güçlere giden çok sayıda ticaret hattı kesilmiş olsa da, ABD'den Birleşik Krallık'a yapılan muazzam silah sevkiyatı nedeniyle Müttefiklerin teçhizatı nadiren tükeniyordu. Alman yetkililer, Kuzey Amerika'da karışıklık çıkararak Avrupa'ya giden malzemeleri engellemeyi amaçlıyordu.

İttifak Devletleri savaşın sonunda ciddi teçhizat sıkıntısı çekiyordu. Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika'yı çatışmanın içine çekmeye çalışarak I. Dünya Savaşı'nın en kötü diplomatik hatalarından birini yaptı.

Teksas, New Mexico ve Arizona

Washington'dan Büyükelçi Heinrich von Eckardt'a gönderildiği şekliyle Zimmermann Telgrafı.

Yirminci yüzyıl başladığında Amerika Birleşik Devletleri şu anda olduğu gibi küresel bir süper güç değildi. Yirminci yüzyılın başlarında Meksika'nın, kıtanın büyük bölümünü hala elinde tutmasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin güney topraklarını işgal etmeyi planladığı söyleniyordu.

I. Dünya Savaşı'nın son dönemlerinde Almanya kıtadaki güç mücadelesinin farkındaydı ve bundan faydalanmak niyetindeydi. Alman İmparatorluğu'nun Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Arthur Zimmermann göreve geldiği 1916 yılından beri Meksika'ya bir ittifak teklifi götürmeyi planlıyordu.

Zimmermann Telgrafı'na öfkeyle tepki gösteren Başkan Woodrow Wilson'ın karikatür portresi; Başkan sağda damlayan bir kalem tutuyor, arkasında bir masa ve sandalye ve para torbalarının üzerinde duran tüyleri yolunmuş bir kartal, solda Alman Dışişleri Bakanı Arthur Zimmermann elinde imzalı bir bildiri tutuyor.

Savaşa katılmaları karşılığında onlara toprak, özellikle de Teksas, New Mexico ve Arizona eyaletlerini teklif etti. O dönemde telgraflar standart uluslararası iletişim yöntemi olduğundan, Zimmermann Meksika hükümetine aşağıdakileri gönderdi:

Şubat ayının ilk günü kısıtlamasız denizaltı savaşına başlamak niyetindeyiz. Buna rağmen Amerika Birleşik Devletleri'ni tarafsız tutmaya çalışacağız. Bunun başarılı olmaması durumunda Meksika'ya şu temelde bir ittifak teklifinde bulunuyoruz: Birlikte savaşmak, birlikte barış yapmak, yüklü bir mali destek sağlamak ve Meksika'nın Teksas, New Mexico ve Arizona'da kaybettiği toprakları yeniden ele geçirmesi konusunda bizim tarafımızdan bir mutabakat. Anlaşmanın detayları size bırakılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri ile savaşın patlak vermesi kesinleşir kesinleşmez Başkan'a yukarıda belirtilenleri gizlice bildirecek ve kendi inisiyatifiyle Japonya'yı derhal taraf olmaya davet etmesi ve aynı zamanda Japonya ile bizim aramızda arabuluculuk yapması önerisini ekleyeceksiniz. Lütfen Başkan'ın dikkatini, denizaltılarımızın insafsızca faaliyet göstermesinin İngiltere'yi birkaç ay içinde barış yapmaya zorlayabileceği gerçeğine çekiniz. İmza, ZIMMERMANN

Zimmermann'ın telgrafı.

Mesajı Meksika'ya güvenli bir şekilde göndermek için Transatlantik telgraf telleri kullanılacaktı. Telgraf, transatlantik yolculuğu sırasında, telgraf trafiğini sürekli izleyen ve Almanya'nın komplosunu ortaya çıkarmak için hızlı bir şekilde şifresini çözen İngiliz İstihbarat subayları tarafından ele geçirildi.

Amerikalıların telgraf trafiğini izlediklerini bilmelerini istemedikleri için, İngiliz istihbaratı sonuçlarını açıklamak konusunda temkinliydi. Bu nedenle, İngiliz istihbaratının telgrafı şifrelenmiş haliyle Meksika'da ele geçirdiği yönünde bir örtbas hikayesi uyduruldu.

Meksika mantıklı bir karar veriyor

Arthur Zimmermann 1910 dolaylarında. Fotoğraf: Paul Popper/Popperfoto/.

Alman mesajının haberi yayıldığında Meksika bir karar vermek zorunda kaldı. İttifak Devletleri'ne katılacak ve Amerika'nın güçlerini yenerek Almanlar tarafından kendilerine verilen üç toprağı geri almaya çalışacak ya da tarafsız kalacaktı. Meksika tarafsız kalmayı tercih etti çünkü Amerika Birleşik Devletleri, 1945'teki ve Soğuk Savaş'taki eşdeğerlerinden daha zayıf olmasına rağmen yine de Meksika'dan daha güçlüydü.

Buna ek olarak, Meksika hala kendi iç sorunlarıyla uğraşıyordu, bu nedenle tepeden tırnağa silahlı İngilizce konuşanların yaşadığı üç yeni bölgeyi denetlemeye hazır değildi.

Ne yazık ki Zimmermann Telgrafı Almanya ile ABD arasındaki gerilimi daha da arttırmaktan başka bir işe yaramadı ve sonuçta ABD'de askeri harekât lehine daha büyük bir kamuoyu mutabakatına yol açtı. İki yıl önce Lusitania'nın batırılmasıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri'nin Almanya ile savaşa girmesinin önünün açılmasına yardımcı oldu. Belki de 20. yüzyılın başlarındaki en önemli diplomatik hatalardan biri olan Zimmermann'ın telgrafı, ülkesinin zayıflığını daha da arttırdı ve daha fazla düşmanı kendine çekti.